YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1388
KARAR NO : 2023/2763
KARAR TARİHİ : 20.03.2023
…
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2365 E., 2022/3310 K.
…
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/399 E., 2022/118 K.
Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali ile 04.11.1993-28.06.2019 tarihleri arasındaki süreleri borçlanma hakkı olduğunun tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esasdan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, müvekkilinin 20.02.1994 tarihinden bu yana Almanya’da ikamet ettiği, 31.07.2019 tarihinde yurtdışı borçlanma talebinde bulunduğu, Muratpaşa Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 03.03.2020 tarihli yazısı ile ikametgah evrak tercümesi ve … belgelerinin talep edildiği, bunların süresi içerisinde ikmal edildiği, 10.06.2020 tarihli yazı ile kendisine tebliğ edilen tahakkuk cetvelinin hatalı olduğu, borçlanma süresi hesabının 01.02.2002 tarihinden başlatıldığı, Almanya’ya göç ettiği tarihten itibaren 1993-1996, 1996-2002 ve 2002 sonrası olmak üzere toplam 3 farklı konutta ikamet ettiği, son ikamet ettiği konutta 01.02.2002 tarihinden bu yana yaşamını sürdürdüğü, ibraz olunan ikamet belgesinde 1993 yılından bu yana olan ikametgahlarının değil salt 01.02.2002 tarihinden bugüne dek yaşadığı ikametin belirtildiği, Kurumunda bu ikamet evrakına istinaden 01.02.2002 tarihinden itibaren borç tahakkuk cetveli düzenlediği, oysaki 20.02.1994 tarihinden bu yana Almanya’da yaşamını sürdürdüğü, 22.06.2020 tarihli dilekçe ile bu durumun düzeltilerek 20.02.1994 tarihinden itibaren 5675 gün üzerinden borçlanmanın talep edildiği, 09.07.2020 tarihli yazı ile 2015/4 e-yurtdışı talimatına atıf yapılarak borç tahakkuklarının sigortalıya tebliğinden sonra değiştirilmesini mümkün olmayacağı belirtilerek talebi reddedildiği, yazıda borçlanma başvurusundan feragat edilerek yeniden talep bulunulması şeklinde yol gösterildiği, 7186 sayılı Kanun ile değişik 3201 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesinde 01.08.2019 tarihinden itibaren önemli artışlara gidildiği, talebinden feragat etmesi durumunda müktesep hakkının zayi olacağı, açıklanan sebeplerle yurtdışı borçlanma tahakkukunun 01.02.2002 tarihinden değil, talepleri doğrultusunda 20.02.1994 tarihinden başlayarak 5675 gün olarak hesaplanması gerektiği belirtilerek; “… Sosyal Güvenlik îl Müdürlüğü Muratpaşa Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 09.07.2020 tarihli Kurum işleminin iptali, 20.02.1994 tarihi itibariyle yurtdışında yaşadığı emekliliğe esas günlerin ve buna dayanarak emekliliğe hak kazandığının tespitine” karar verilmesi talep etmiştir. Davacı vekili 05.04.2021 tarihli dilekçe ile davayı ıslah etmiş ve geçmiş tarihli ikametlerini ihtiva eden vukuatlı ikametgah belgesini kuruma sunarak 01.02.2002 tarihinden başlatılan borçlanma tahakkuk tarihlerinin düzeltilmesini böylece 04.11.1993 tarihinden itibaren 5675 gün üzerinden borç tahakkuku tanzimini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, müdürlüğümüze yurtdışı borçlanma müracaatında bulunan …’nın 31.07.2019 tarihli borçlanma talep dilekçesinin incelenmesinde sadece ev kadınlık süreleri talep ettiğinin görüldüğünü, sigortalının ev kadınlık borçlanma süresini talep etmesi sebebiyle, Almanya ikametgah belgesinde kayıtlı olduğu 01.02.2002 tarihinden itibaren başlamak suretiyle yurtdışında bulunduğu sürelerin (5764 gün) tamamının hesaplanarak 10.06.2020 tarih ve 6779240 sayılı yazı ile borç tahakkuk cetvelinin adresine gönderildiğini ancak sigortalının 22.06.2020 posta tarihli dilekçesinde, ikametgah belgesiyle ilgili Almanya belediyesinin oturum süresini en son kayıtlı bulunduğu adrese göre belge düzenlemiş olduğunu, hatalı olarak düzenlenen belgenin sonradan fark etmesi neticesinde, belediyeden yeniden ilk kayıtlı olduğu süreleri içeren (04.11.1993) ikametgah belgesini temin edip, bu belgenin dikkate alınarak, borç tahakkuk cetvelinin 20.02.1994 tarihinde itibaren 5675 gün hesaplanarak adresine gönderilmesini talep ettiğini, 2015/4 sayılı e-yurtdışı talimatı gereğince borçlanma tahakkuk cetveli tanzim edilerek gönderildikten sonra prim gün sayısının ve prime esas kazanç miktarını değiştiremeyeceğinden sigortalının borç tahakkuk cetveli sürelerin düzeltilmesi talebiyle ilgili dilekçesine, 09.07.2020 tarih ve 8157425 sayılı yazımızda düzeltmenin yapılamayacağı hakkında adresine bilgi yazısı gönderildiğini, bu itibarla sigortalının 31.07.2019 tarihli borçlanma işlemleri, borçlanma dilekçe ekinde sunduğu ikametgah belgesini göre sonuçlandırıldığından, kurumca yapılan işlemlerde herhangi bir maddi hata bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; davacının (01.02.2002-28.06.2019) tarihleri arasında bulunan ev kadınlığı süresi borçlandığı, ikametinin başladığı (04.11.1993) tarihinden borçlanılan sürenin başladığı 01.02.2002 tarihine kadar bulunan ev kadınlığı süresini de borçlanma hakkı bulunduğu kanaati ile davanın kısmen kabulü ile Davacının … SGK İl Müdürlüğü Muratpaşa Sosyal Güvenlik Merkezinin 09.07.2020 tarih ve 67600670-203.05.15-E.8157425 sayılı kurum işlemenin iptali talebinin reddine, davacının yurt dışında geçen 04.11.1993-01.02.2002 tarihleri arasındaki ev kadınlığı süresini borçlanma hakkı bulunduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, müvekkilinin 04.11.1993 tarihinden bu yana Almanya’da ikamet ettiği gerçeğinin dosya içerisindeki ikametgah evrakı ve diğer delillerle sabit olduğunu, mahkemenin tespitinin doğru olmasına rağmen kurumun önceki işlemi iptal edilmediği müddetçe söz konusu tespitin taraflarına fayda sağlamayacağını, bu nedenle davanın tam kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Davalı vekili, müvekkili kurumun yaptığı işlemlerde herhangi bir aykırılık olmadığını, davacının borçlanma sırasında yaptığı hata neticesinde işbu dava açılmış ise de, kuruma ilgili dönemlerle ilgili başvuru yapılmamış ve dolayısıyla kurum tarafından herhangi bir ret kararı da verilmemiş olduğunu, aynı zamanda 04.11.1993 – 01.02.2002 tarihleri arasındaki ev kadınlığı süresinin tespitine ilişkin hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; davacının yurt dışında geçen bütün süreleri borçlanma hakkı yasaca tanınan bir haktır. Bunun için dava açılmasına lüzum yoktur. Davacının amacı 3205 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi hükmünü dolanmayı amaçlamaktadır. Borçlanılmak istenen süre 5675 gündür. Kurumun düzenlediği tahakkuk cetveli incelendiğinde ise toplam borçlanılan gün sayısı 5764’tür. İlk derece mahkemesi hukuki yararı gözardı ederek ve davanın ıslah edilmiş şeklini atlayarak kurum işleminin iptali talebi yönünden de karar vermesi doğru olmamıştır. Açıklanan bu duruma göre davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine, davalı tarafın istinaf başvurusunun ise kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesi ile birebir aynı sebeplerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı 09.07.2020 tarihli, 425 sayılı işleminin iptalini, 04.11.1993-28.06.2019 tarihleri arasındaki süreleri borçlanma hakkı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 3201 sayılı Kanun’un 1, 5 inci maddeleridir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
…