Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/1333 E. 2023/1882 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1333
KARAR NO : 2023/1882
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1495 E., 2022/2272 K.
DAVA TARİHİ : 16.05.2016
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kepsut Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2016/54 E., 2017/28 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen sigorta başlangıcının tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde;davacının dava dışı işveren … Halıcılık A.Ş. adına … sicil numarasıyla tescilli işyerinden verilen işe giriş bildirgesi dayanak alınmak suretiyle, bildirge içeriğindeki işe alınma tarihi olan 02.04.1990 gününün, sigortalılık başlangıcı olduğunun tespitini istemiştir.

II. CEVAP
1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde,Davalı Kurum vekili, hak düşürücü sürenin gözetilmesini, çalışma olgusunun kanıtlanması gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 19.07.2013 tarihli ve 2012/205 E. 2013/499 K. sayılı kararıyla, davanın kabulüne, davacı … ‘nun sigortalılık başlangıç tarihinin 02.04.1990 olduğunun tespitine, davalı kurum tarafından yaratılan muarazanın men’ine, karar verilmiştir.

IV.BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Davalı SGK vekilinin istinaf talebi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi 05.02.2018 tarihli, 2017/1544 Esas, 2018/173 Karar sayılı kararı ile istinaf kanun yoluna başvuran davalı Kurum vekilinin dilekçesinde yer verdiği itirazların, sıralanan gerekçeler ışığında kısmen yerinde olduğu belirtilmek suretiyle “…uyuşmazlık konusu tarihte hizmet akdine tabi 1 günlük çalışma olgusunun varlığı belirgin bulunmakla, davacının 02.04.1990 gününde hizmet akdine tabi olarak çalıştığının, sigortalılık başlangıcının ise 18 yaşını doldurduğu 10.10.1991 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesi gerektiğinin hükümde gözardı edilmesi hatalı olmuştur…” gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak,

Davanın kabulüne, davacının dava dışı işveren … Halıcılık A.Ş.’ne ait … sicil numaralı işyerinde 02.04.1990 günü 506 sayılı Kanun hükümleri kapsamında hizmet akdine dayanarak, tüm sigorta kollarına tabi olarak asgari ücretle çalıştığının, anılan 1 günlük sürenin prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilmesi gerektiğinin, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık başlangıç tarihinin ise 18 yaşını doldurduğu güne karşılık gelen 10.10.1991 olduğunun tespitine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekili temyiz isteminde bulunmuştur

2.Bozma ilamında; “… 506 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin II numaralı fıkrasına, 09.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3395 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle eklenen (D) bendinde “El halıcılığı dokuma işlerinde çalışanlar hakkında yalnız iş kazaları ile meslek hastalıkları, analık ve hastalık sigorta kolları uygulanır. Ancak bunlar istekleri halinde malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta kolları bakımından 85 inci madde hükmüne göre isteğe bağlı sigortalı olabilirler.” düzenlemesine yer verilmiş, sonrasında 06.08.2003 günü yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanunun 57 nci maddesiyle söz konusu bent ilga edilmiş olup yürürlükten kaldırmaya yönelik yasama işleminin geriye yürütüleceğine ilişkin herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığından, şu durumda 09.07.1987–05.08.2003 (dahil) dönemi bakımından bentte yazılı nitelikteki hizmetin 506 sayılı Kanun hükümleri gereğince uzun vadeli sigorta kollarına tabi zorunlu sigortalılık olarak değerlendirilemeyeceği belirgindir.

Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında dava irdelendiğinde, anılan Kanun kapsamında malûllük, yaşlılık ve ölüm sigorta kolları bakımından 85 inci madde gereğince isteğe bağlı sigortalılık başvurusu bulunmayan davacının sunduğu yazılı belgeler karşısında uyuşmazlık konusu dönemde davacının, işverene bağlı olarak yerine getirdiği faaliyetin “el halıcılığı dokuma işi” niteliğinde olup olmadığı belirlendikten sonra, yapılan işin el halıcılığı kapsamında olduğunun anlaşılması halinde davanın reddine, aksi halde kabulüne karar verilmelidir…” denilmek suretiyle karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 22.05.2019 tarihli, 2019/546 Esas, 2018/173 Karar sayılı ilamı ile bozma ilamına ilamına uyulmayarak, önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.

C.Direnme Kararının Temyizi
Mahkemenin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili, bozma gerekçeleri yerine getirilmeden ve eksik inceleme ile kurulan hükümün bozulması gerektiğini belirterek temyiz isteminde bulunmuştur.

D. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1.Dairemiz tarafından incelemede, Daire kararının yerinde olduğu belirtilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

2.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.02.2022 tarihli ve 2019/10-831 E. ve 2022/158 K. sayılı ilamı ile “…; Özel Dairenin araştırmaya yönelik bozma kararına uyulması ile davalı Kurum lehine usulî kazanılmış hak oluşmuştur. Usulî kazanılmış hakkın gerçekleşmesine engel olacak istisnai bir durum da bulunmadığına göre artık duruşma zaptında yer alan ve “Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 18.12.2018 tarih ve 2018/1731 Esas, 2018/10735 Karar sayılı ilamına uyulmasına…” olarak yazılan kısımdaki “uyulmasına” ifadesinin tutanağın yazılmasından sonra “uyulmamasına” şeklinde elle paraflanmak suretiyle önceki kararda direnilmesi usulen mümkün değildir. Başka bir anlatımla bir defa bozmaya uyulmasına karar verildikten sonra uyma kararından dönülmesinin davaya bir etkisi bulunmamaktadır. Usulî kazanılmış hak ilkesi kamu düzeni ile ilgili olup temyiz aşamasında da kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Açıklanan nedenlerle mahkemece bozmaya uyulmakla gerçekleşen usulî kazanılmış hak nazara alınarak hükmüne uyulan bozma kararı gereklerinin yerine getirilmesi gerekirken uyma kararından dönülüp direnme kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. …” gerekçesiyle direnme kararının açıklanan nedenlerle usulden bozulmasına karar verilmiştir.

E. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “… eldeki davanın yargılaması sürecinde toplanan kanıtlardan, davacının çalıştığı işyerinin, … Halıcılık A.Ş.’nin 506 sayılı Kanun kapsamında bulunan halı atölyesi işyeri olduğu, davacının çalışmaya başlamadan önce halıcılık konusunda eğitim aldığını gösterir kurs bitirme belgesi; bildirgeyi düzenleyen işyerinin 02.04.1990-02.08.1991 tarihleri arasında şube konumundaki vergi kaydı; şirkete ait atölyenin 1990 yılından itibaren iki yılı aşkın süre faaliyet gösterdiği yönündeki zabıta araştırması sonucu düzenlenen (22.09.2016 tarihli) tutanak ve tanık anlatımları da dikkate alındığında; davacının çalışmasının geçtiği işyerinde el halıcılığı dokuma işi yapılmadığının kesinleşmiş kararla belirlendiği ve toplanan kanıtların da bu tespiti desteklediği gözetildiğinde; davacının, işverene bağlı olarak yerine getirdiği faaliyetin “el halıcılığı dokuma işi” niteliğinde olup olmadığı yönünde araştırma öngören bozma ilamı kapsamına göre, yapılması gereken başkaca işlem bulunmadığından, bozma ilamı gereğince yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda, davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiş…” gerekçesiyle,

Davanın kabulüne, davacının, dava dışı işveren … Halıcılık A.Ş.’ne ait… sicil numaralı işyerinde 02.04.1990 günü 506 sayılı Kanun hükümleri kapsamında hizmet akdine dayanarak, tüm sigorta kollarına tabi olarak asgari ücretle çalıştığının, anılan 1 günlük sürenin prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilmesi gerektiğinin, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık başlangıç tarihinin ise 18 yaşını doldurduğu güne karşılık gelen 10.10.1991 olduğunun tespitine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili, dava açılmadan davacı tarafın kuruma başvurmadığı,davacı talebinin zaman aşımına uğradığı, davacı tarafın çalıştığı işyeri … Halıcılık dosyada davalı olarak gösterilmesi gerekirken sadece müvekkil kuruma karşı iş bu davanın açılması usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sigortalılığın başlangıcının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 506 sayılı Kanun’un 3/II-D, 79 uncu, maddesi hükümleridir.

2.Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin II numaralı fıkrasına, 09.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3395 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle eklenen (D) bendinde “El halıcılığı dokuma işlerinde çalışanlar hakkında yalnız iş kazaları ile meslek hastalıkları, analık ve hastalık sigorta kolları uygulanır. Ancak bunlar istekleri halinde malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta kolları bakımından 85 inci madde hükmüne göre isteğe bağlı sigortalı olabilirler” düzenlemesine yer verilmiş, sonrasında 06.08.2003 günü yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanun’un 57 nci maddesiyle söz konusu bend ilga edilmiş olup yürürlükten kaldırmaya yönelik yasama işleminin geriye yürütüleceğine ilişkin herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığından 09.07.1987–05.08.2003 (dahil) dönemi bakımından bentte yazılı nitelikteki hizmetin 506 sayılı Kanun hükümleri gereğince uzun vadeli sigorta kollarına tabi zorunlu sigortalılık olarak değerlendirilemeyeceği belirgindir.

3. Değerlendirme
Davalı işverene ait halı atölyesinde 02.04.1990 günü çalışmaya başladığı yönünde hakkında düzenlenen işe giriş bildirgesi davalı Kuruma verilmesine karşın herhangi bir sigortalılık bildirimi ve adına prim ödemesi gerçekleştirilmeyen davacının istemi, sigortalılık başlangıç tarihinin tespitine ilişkin olup mahkemece yapılan yargılamada davanın kabulüne dair verilen karar, davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi tarafından kısmen kabul edilmiş, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne, … T.C. Kimlik ve … sigorta sicil numaralı davacının, dava dışı işveren … Halıcılık A.Ş.’ye ait … sicil numaralı işyerinde 02.04.1990 günü 506 sayılı Kanun hükümleri kapsamında hizmet akdine dayanarak, tüm sigorta kollarına tabi olarak asgari ücretle çalıştığının, anılan 1 günlük sürenin prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilmesi gerektiğinin, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık başlangıç tarihinin ise 18 yaşını doldurduğu güne karşılık gelen 10.10.1991 olduğunun tespitine karar verilmiştir.

Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında dava irdelendiğinde, anılan Kanun kapsamında malûllük, yaşlılık ve ölüm sigorta kolları bakımından 85. madde gereğince isteğe bağlı sigortalılık başvurusu bulunmayan davacının sunduğu yazılı belgeler karşısında uyuşmazlık konusu dönemde davacının, işverene bağlı olarak yerine getirdiği faaliyetin “el halıcılığı dokuma işi” niteliğinde olup olmadığı belirlendikten sonra, yapılan işin el halıcılığı kapsamında olduğunun anlaşılması halinde davanın reddine, aksi halde kabulüne karar verilmelidir.

Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple
1. Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.