Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/13143 E. 2023/13282 K. 21.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/13143
KARAR NO : 2023/13282
KARAR TARİHİ : 21.12.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/504 E., 2023/1629 K.
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 5. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/144 E., 2022/6 K.

Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali ve alacak davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı/birleşen dosya davacısı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı/birleşen dosya davacısı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı/birleşen dava davalısı vekili dava dilekçesinde özetle; Kurumun müvekkiline gönderdiği 22 Şubat 2017 tarih ve 2231787 sayılı borç bildirim belgesi ile müvekkilinin anlaşmalı boşandığını belirterek, anlaşmalı boşanma döneminde ödenen 20.587,11 TL asıl alacak ve bu miktara işletilen 3.843,72 TL faiz olmak üzere 24.430,83 TL ödenmesini talep ettiğini, müvekkilinin borç bildirimi süresinde 28.02.2017 tarihinde itirazda bulunduğunu, ancak Kurum tarafından bu itiraza cevap verilmediğini, 29.04.2017 itibarıyle itirazın üzerinden 60 gün süre geçtiği ve müvekkilinin dava açma hakkı kazandığını, müvekkilinin 24.03.1987 tarihinde boşandığı ve eşinin yurtdışında bulunduğunu, müvekkilinin ise ailesinin yanında kaldığını, çocukların ısrarı nedeni ile yeniden eski esi ile müvekkilinin 25.12.2015 tarihinde evlendiğini, bu dönemden sonra Kurumdan hiçbir ödeme almadığını, davalı Kurumun müvekkilinin yeniden evlendikten sonra gelir almadığı 25.12.2015 tarihi ile 17.01.2016 tarihlerinde sanki maaş almış gibi yaptığını, borçlandırma işleminin işleminin hatalı olduğunu, müvekkilinin haksız şekilde dava ve icra takibi baskısı altına sokulduğunu belirterek, davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile kurum işleminin iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalı/birleşen dava davacısı Kurum vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Kurumlarından aylık almakta iken muvazaalı boşanmanın tespit edildiğini, aylıklarının durdurulduğunu ve davalıya 20.587,11 TL yersiz maaş ödendiğini, davalıya bu hususta tebligatın yapıldığını ancak ödemenin yapılmadığını belirterek, 20.587,11 TL’nin sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı/birleşen dava davacısı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Kurum işleminde hata bulunmadığını beyanla, davanın reddini istemiştir.

Davacı/birleşen dava davalısı cevap dilekçesinde özetle; müvekkilince konusu ve tarafları aynı olan davasını 30.05.2017 tarihinde … 5. İş Mahkemesinin 2017/169 E. sayılı dosyasında ikame ettiğini ve halen davanın derdest olduğunu, davalı Kurumun müvekkili dava açtıktan 110 gün sonra aynı konuda dava açtığını, işbu davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince,asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı/birleşen dava davacısı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksikliklerin giderilmediğini, tanık beyanlarına itibar edilmesi gerektiğini, aksi ispatlanmayan kurum işleminin iptalinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını, asıl davanın reddini, birleşen davanın kabulünü talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesince, dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı/birleşen dava davalısı …’ın Kartal 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.03.1987 tarihli ve 1987/270 esas sayılı kararı ile boşanmasına karar verildiği, 3 çocuğunun olduğu, davacının daha sonra eski eşi Mehmet Kırbıyık ile 25.12.2015 tarihinde yeniden evlendiği, davacının annesinin 18.12.2003 tarihinde vefat etmesi üzerine yetim aylığı bağlanmasını talep ettiği, 18.01.2004 tarihinden itibaren annesinden dolayı yetim aylığı bağlandığı, Kurum denetmeni tarafından düzenlenen 05.01.2017 tarihli inceleme raporunda davacı ve eski eşinin birlikte oturdukları site yöneticisi ve sakinlerinin beyanlarına göre 2014 yılı Şubat ayından bu yana Edremit’de fiilen birlikte yaşadıkları tespitinin yapıldığı ve davacıya ödenen yetim aylıklarının 5510 sayılı kanunun 96 ıncı maddesine göre geri alınması gerektiği tespitinin yapıldığı, bu tespite dayanarak davacıya bağlanan yetim aylığının kesildiği ve 18.02.2014-17.01.2016 tarihleri arasında ödenen 20.587,11 TL‘nin yersiz olarak ödendiğinden bahisle iadesinin talep edildiği anlaşılmakla, yargılama aşamasındaki tanık beyanları ile dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, mernis ve medula kayıtları dikkate alındığında davacı/karşı davalının boşandığı eşi ile birlikte yaşamadığı anlaşıldığından, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı/birleşen dosya davacısı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı/birleşen dava davacısı Kurum vekili vekili temyiz dilekçesinde istinaf gerekçelerini tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle kesilen yetim aylıklarının kesilmesi işleminin iptali, borçlu olmadığının tespiti, birleşen dava ise alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Kanunun 56 ıncı madde hükümleridir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı/birleşen dava davacısı Kurum vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.