Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/118 E. 2023/527 K. 23.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/118
KARAR NO : 2023/527
KARAR TARİHİ : 23.01.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1791 E., 2022/1866 K.
DAVA TARİHİ : 06.08.2020
HÜKÜM/KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 3. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/112 E., 2022/133 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali ve tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, davacının 01.06.1995 Tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olduğunu, 05.06.2020 tarihinde tahsis talebinde bulunduğunu, prim gün sayısının tamamlanmadığı gerekçesi ile talebinin reddedildiğini, Kurum tarafından 01.01.1996 – 22.06.2010 tarihleri arasındaki hizmetlerinin gerekçesiz olarak silindiğini, davacının bu tarihler arasında tarımsal faaliyetlerini devam ettirdiğini ve bu döneme ilişkin primlerini ödediğini beyanla 01.01.1996 – 22.06.2010 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Kurum vekili davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince,
“Davanın reddine” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının 1994 ürün yılına ait müstahsil makbuzu dikkate alınarak Tarım Bağ-Kur tescilinin yapıldığını, Kurum tarafından davacının sigortalılık süresinin bir kısmının iptal edildiğini, iptal sebebinin de davacının sahibi olduğu taşınmazın bağ olarak tescil edilmesi olduğunu, davacının 1990’lı yıllarda bağın ekonomik vasfını kaybetmesi nedeni ile bağı söktüğünü ve taşınmazı tarla olarak kullanmaya başladığını, taşınmazın vasfının tapu kayıtlarında bağ olarak kaldığını, emniyet araştırması ve tanık beyanları ile bağın sökülerek tarlada ürün yetiştirildiğinin onaylandığını, bilirkişi raporunda Kurumun gün silme işleminin haklı olup olmadığına değinilmediğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesince,
“… 3. İş Mahkemesi’nin, 21.04.2022 tarihli, 2020/112 E, 2022/133 K. sayılı kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi nin 1 numaralı alt bendi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf gerekçelerini tekrarla; davacının üzerine kayıtlı taşınmazının bağ olarak görünmesine rağmen fiiliyatta tarla olarak kullanıldığı, kolluk araştırması ve tanık beyanlarıyla da tarımsal faaliyetin kanıtlandığı, tüm primlerin ödendiği, verilen kararın hukuki güvenlik ve kazanılmış hak ilkeleriyle iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gerekçeleriyle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 01.01.1996 – 22.06.2010 tarihleri arasında tarım bağkur sigortalısı sayılıp sayılamayacağı ve tahsis talep tarihinde yaşlılık aylığı almaya hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, mülga 2926 ile 5510 sayılı kanunun 4 vd. maddesi hükümleridir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin ilgiliden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.