Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/1144 E. 2023/2315 K. 09.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1144
KARAR NO : 2023/2315
KARAR TARİHİ : 09.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2019/551 E., 2022/388 K.
DAVALILAR : 1-Milli Eğitim Bakanlığı vekili Avukat … 2- … vekili Avukat …
3- Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili Avukat …
DAVA TARİHİ :24.09.2013
KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen hizmet tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı ve davalılardan Milli Eğitim Bakanlığı, Sosyal Güvelik Kurumu vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı yanında Eylül 2000 -Haziran 2013 tarihleri arasındaki hizmetinin tespiti ile bildirilmeyen eksik prim gün sayısı karşılığının SGK’ya yatırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü sürenin gözetilmesi gerektiğini beyan ederek usule, yasaya ve yerleşik içtihatlara aykırı olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava dilekçesinde yer alan iddiaların kabul edilemez olduğunu, davacı ile davalı Bakanlık arasında kurulmuş herhangi bir iş ilişkisi bulunmadığını, davalı idarenin iş veren sıfatı bulunmadığını, davanın Bakanlığa yönelik olarak açılmasının usule aykırı olduğunu beyan ederek husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin en son 18.05.2016 tarihli ve 2013/549-2016/536 Esas ve Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, davalı … aleyhine açılan davanın 6100 sayılı HMK’ nun m. 114/1-d, 115/2 uyarınca pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı … bünyesinde 11.09.2000-26.01.2001 (111 gün), 09.02.2001 – 15.06.2001 (137 gün), 10.09.2001-08.02.2002 (151 gün), 26.02.2002 – 14.06.2002 (108 gün), 14.09.2002 – 31.01.2003 (139 gün), 17.02.2003 – 13.06.2003 (116 gün), 08.09.2003 – 23.01.2004 (137 gün), 09.02.2004 – 15.06.2004 (127 gün), 13.09.2004 – 19.01.2005 (128 gün), 07.02.2005 – 13.06.2005 (126 gün), 27.09.2005 – 09.01.2006 (103 gün), 06.02.2006- 19.06.2006 (133 gün), 21.09.2006 – 28.01.2007 (129 gün), 09.02.2007 – 15.06.2007 (126 gün), 20.09.2007 – 25.01.2008 (127 gün), 11.02.2008 – 13.06.2008 (123 gün) ve 08.09.2008 – 01.12.2008 (83 gün) tarihleri arasında dönemin asgari ücreti ile çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılardan Milli Eğitim Bakanlığı, Sosyal Güvelik Kurumu vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 01.07.2019 tarih, 2016/18178 Esas ve 2019/5690 Karar sayılı ilamı ile;
“1-Davacının temyizinin reddi gerekir.
2-Davalıların temyizi yönünden;
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; davacının Eylül 2000-Haziran 2013 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı sigortalı olarak davalı işyerinde çalıştığını iddia ettiği, mahkemece; davacı ve bordro tanıkları vakıf ödemeleri dikkate alınarak mevcut şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır.

Vakıf ödemeleri 04.02.2005 tarhinde başlamış olup vakfın ödemelerine göre çalışmanın anlaşıldığı ancak bu tarihten önce çalışma olgusunun ıspatı eksik olup, davacıya; 04.02.2005 tarihinden önceki ödemelerin kimin tarafından yapıldığı, işverenin kim olduğu, kimden emir ve talimat aldığı hususlarında beyanı açıklattırılmalı, 04.02.2005 tarihi öncesinde davalı işyerinde görevli okul idarecileri ve öğretmenleri, öğrencileri, kantinci gibi kişiler resen tespit edilerek davacının çalışmasının varlığı ve süresi hakkında beyanlarına başvurulmalı, tüm kanıtlar değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.

Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme, araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir” denilmek suretiyle bozulmuş, Mahkemece bozma gerekleri yerine getirilmek suretiyle davacının davalı nezdinde ihtilaf konusu dönemde geçen çalışmaları araştırılmış ise de bozmaya yanlış bir anlam verilerek davacının kısmî zamanlı çalıştığının kabulü ile kurulan hüküm hatalı olmuştur. Gerçekten Mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamında davacının ihtilaf konusu dönemde başka işyerlerinde de çalışıp çalışmadığı, bu haliyle davacının tüm mesaisini davalıya ait konutta ev hizmetlerine hasredip hasretmediğinin araştırılması istenmiş, davacının başka işyerlerinde çalışmasının olması halinde kısmi zamanlı çalıştığının kabulü ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63 ncü maddesi hükmü gereği yapılacak hesaplama ile sonuca gidilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanları da dikkate alındığında, ihtilaf konusu dönem içerisinde davacının başka işyerlerinde geçen çalışmasının olmadığı, davalıya ait konutta ikamet etmediği, sabah gelip akşam gittiği hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının davalı nezdinde geçen çalışmasının tam zamanlı çalışma olarak kabul edilmesi gerektiği açıktır” denilmek suretiyle kurulan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı doğrultusunda “… davacının, 3. kişi konumundaki Silvan SYDV’dan yardım adı altında, talebi üzerine ücret alarak 11.09.2000 – 01.12.2008 tarihleri arasında Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okul pansiyonlarında eğitim öğretime ara verilen dönemler hariç olmak üzere okulların açık olduğu eğitim dönemlerinde bulaşıkçı-temizlikçi olarak çalıştığı, bu çalışmasının çalıştığı tarih aralıkları itibariyle kesintisiz olduğu değerlendirilmiş, 01.12.2008 tarihinden sonraki çalışmanın halihazır davalılar bakımından ispat edilemediği kanaatiyle 28.04.2016 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen tarih aralıkları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir” gerekçesine dayalı olarak;

“Davanın kısmen kabulü ile, davalı … aleyhine açılan davanın 6100 sayılı HMK’ nun m. 114/1-d, 115/2 uyarınca pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı … bünyesinde 11.09.2000-26.01.2001 (111 gün), 09.02.2001 – 15.06.2001 (137 gün), 10.09.2001-08.02.2002 (151 gün), 26.02.2002 – 14.06.2002 (108 gün), 14.09.2002 – 31.01.2003 (139 gün), 17.02.2003 – 13.06.2003 (116 gün), 08.09.2003 – 23.01.2004 (137 gün), 09.02.2004 – 15.06.2004 (127 gün), 13.09.2004 – 19.01.2005 (128 gün), 07.02.2005 – 13.06.2005 (126 gün), 27.09.2005 – 09.01.2006 (103 gün), 06.02.2006- 19.06.2006 (133 gün), 21.09.2006 – 28.01.2007 (129 gün), 09.02.2007 – 15.06.2007 (126 gün), 20.09.2007 – 25.01.2008 (127 gün), 11.02.2008 – 13.06.2008 (123 gün) ve 08.09.2008 – 01.12.2008 (83 gün) tarihleri arasında dönemin asgari ücreti ile çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ” şeklinde karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılardan Milli Eğitim Bakanlığı, Sosyal Güvelik Kurumu vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece 11.09.2000 – 01.12.2008 tarihleri arasında çalıştığının tespiti ile 2008 yılı sonraki çalışmaların ipatlanmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiğini, hükmün bu yönüyle kanuna aykırı olup ortadan kaldırılmasının gerektiğini, dinlenen tanık beyanları ve dosyaya getirtilen ödenek belgelerinin davacının bu tarihten sonra da çalıştığını ispatladığını, 2008 yılı sonraki çalışmlarının da tespitine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; dosya münderecatına ve Yargıtay uygulamalasına aykırı olarak SYDV yerine davalı Bakanlığın sorumlu tutulmasının usul ve hukuka aykırı olduğunu, davacı ile davalı arasında yazılı-sözlü, açık-zımni herhangi bir iş sözleşmesinin bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde; Kamu kurumlarında çalışanların kayıtlara geçirilmesi ve ödemelerin belgelendirilmesinin gerektiğini, oysa davacının iddiası dışında başkaca bir delil bulunmadığını, yeterli araştırma yapılmadan verilen kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı işyerinde geçen fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, Mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 506 sayılı Kanunun 79/10 uncu ve 5510 sayılı Kanun’un 86/9 uncu maddeleri hükümleridir.

3. Değerlendirme
1. Mahkemenin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı ve davalılardan Milli Eğitim Bakanlığı, Sosyal Güvelik Kurumu vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin ilgilisinden alınmasına,

09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.