Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/11049 E. 2023/9921 K. 18.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/11049
KARAR NO : 2023/9921
KARAR TARİHİ : 18.10.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/42 E., 2023/110 K.
KARAR : Red

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen Bağkur sigortalılık tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; 10.01.1998 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalılığın tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; Kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 30.10.2020 tarihli ve 2019/494-2020/517 sayılı kararıyla; 1479 sayılı Kanun’un Geçici 18 nci maddesi kapsamında davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi 20.01.2022 tarih ve 2021/1275-2022/65 sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde görülerek istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 06.04.2022 tarihli ve 2022/3664-2022/5083 sayılı ilamında; davacıya ait Bağ-Kur’a giriş bildirgesinin 29.03.2002 tarihinde Kuruma intikal ettiği belirtilerek davanın esasına girilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesi, 09.06.2022 tarihli ve 2022/224-2022/413 K. sayılı kararıyla; davanın reddine karar vermiş; karara karşı davacı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairemizin 05.12.2022 tarihli ve 2022/12586-2022/15457
sayılı ilamında; davacı tarafa talebinin sigortalılık süresinin belirlenmesine ilişkin olup olmadığı açıklattırılarak, davanın hangi sürelere ilişkin olduğu kesin olarak belirlendikten sonra karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, ” … davacı tarafa talebinin sigortalılık süresinin belirlenmesine ilişkin olup olmadığı açıklattırılmış ve talep uyarınca davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir…” gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde; eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Bağ-Kur sigortalılık tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 1479 sayılı Kanun’un 24, 25 ve Geçici 18 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Dosya kapsamı incelendiğinde, Dairemiz son bozma kararı sonrasında, davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında sigorta başlangıç tarihinin 10.01.1998 olduğunun tespiti ile 10.01.1998-04.10.2000 tarihleri arasındaki sürenin tespitini talep ettiği, davacının verginin kayıtlarının 10.01.1998-01.06.1999 tarihleri arasında ilişkin olduğu ve Bağ-Kur a giriş bildirgesinin 29.03.2002 de kurum kayıtlarına intikal ettiği belirgindir.
2.1479 sayılı Kanun’a 4956 sayılı Kanun ile eklenen Geçici 18 nci maddesinde; bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin 04.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı, ancak bu Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıklarının, bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20.04.1982-04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak prim borçlarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödemek kaydıyla bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği bildirilmiştir. 4956 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihine kadar tescilleri, prim ödemeleri veya tescil başvuruları yoksa aynı tarihten sonra sadece aynı yasa ile 1479 sayılı Kanun’a eklenen geçici 18 nci maddeye göre vergide kayıtlı olan süreleri için borçlanma haklarını kullanarak sigortalılık süresi elde edebilirler. Geçmişe yönelik hizmetlerini tespit ettiremezler. 02/08/2003 tarihinden önceki tarihte Kuruma tescil edilmiş, giriş bildirgesi vermiş veya bir şekilde kendi adına tescil isteği yerine geçecek şekilde prim ödemiş olan ve 1479 sayılı Kanun kapsamında kendi adına veya hesabına bağımsız çalışanlar, 20.04.1982 tarihinden itibaren vergi kaydına dayalı olarak, 22.03.1985 tarihinden itibaren de vergi, esnaf sicili veya meslek kuruluşu kayıtlarına dayalı olarak sigortalılıklarının tespitini isteyebilirler.
3.Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, davacının vergi kayıtları nazarında Bağ-Kur sigortalılığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz bulunmuştur.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.