Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/11006 E. 2023/10205 K. 25.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/11006
KARAR NO : 2023/10205
KARAR TARİHİ : 25.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2371 E., 2022/2887 K.
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 20. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/365 E., 2022/531 K.

Taraflar arasındaki tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 7143 sayılı Kanun’un 23 üncü maddesi ile 5510 sayılı Kanuna ilave edilen Ek 18 inci madde kapsamından faydalandırılması gerektiğinin tespiti ile ödenmeyen bayram ikramiyelerinin yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, hukuki dayanaktan yoksun bulunan davanın reddini talep ederek, müvekkilinin vakıf senedinde ve gerekse 5510 sayılı Kanunda bir sosyal sigorta yardımı olarak tanımlanmayan, bundan ziyade Kamu Otoritesi tarafından sosyal yardım amaçlı olarak SGK’dan aylık ve gelir almakta olanlara verilen ve dolayısıyla finansmanı Hazine tarafından yapılan bayram ikramiyesi ödemesi hakkında, gerek 5510 sayılı Kanun’un Ek 18 inci maddesinde ve gerekse başka bir yasal mevzuatta 506 sayılı Kanun’un Geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklardan gelir/aylık alanlara da bayram ikramiyesi ödeneceğine ilişkin bir düzenleme olmaması ile müvekkilinin vakıf senedinde üyelerine bayram ikramiyesi ödeneceğine dair bir hükmün bulunmadığı nedeni ile davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, vakıf iştirakçilerine yapılacak sosyal sigorta yardımlarına ilişkin asgari kriterin 506 sayılı Sosyal Sigorta Kanunu düzenlemeleri olarak belirlenmiş olduğunu, sosyal sigorta yardımları yapma amacındaki davalı vakfın yükümlülükleri yönünden 506 sayılı Kanuna yapılan atfın 5510 sayılı Kanun yönünden de geçerli kabul edilmesi gerektiğinden hareketle davalı vakfın sağlayacağı sosyal sigorta yardımlarının, 5510 sayılı Kanun’un aylık ve gelir alanlara sağladığı kazanımlardan aşağı olamayacağını belirterek 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun Ek 18 inci maddesi ile getirilen bayram ikramiyesi ödemesinin davacıya ödenmesi gerektiğini, vakfın senedi ile bağlı olarak bu yükümlülük altında bulunduğu, benzer mahiyetteki sandığa karşı açılan davalardaki hukuki değerlendirmenin Yargıtay incelemesinden geçtiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1-Davalı vekili istinaf dilekçesinde; alacak konusunun zamanaşımına uğradığını, kuruma başvuru şartının gerçekleşmediğini, görev itirazlarının bulunduğunu, taraf sıfatlarının bulunmadığına dair usul itirazlarını ileri sürmüştür.

2- Esasa ilişkin ise bayram ikramiyesinin 5510 sayılı Kanun ile düzenlendiğini, Vakfın 5510 sayılı Kanun kapsamına henüz alınmadığını, maddede ki “Kurumca” ibaresinin Sosyal Güvenlik Kurumunu işaret ettiği, Vakfın bu ödemeyi yapacağına dair bir mevzuatın bulunmadığını, bayram ikramiyesinin bir sosyal yardım olmadığını, Anayasa Mahkemesi ve diğer yargı organları tarafından sandıkların aktüeryal dengesinin korunması ve mali yapılarının sürdürülebilir tutulması ilkesinin benimsendiğini, hazinenin vakıflara bir ödeme yapmasının mümkün olmadığı yönünde Maliye Bakanlığı’nın görüşünün bulunduğunu, faiz başlangıcının işbu davanın kesinleşme tarihi olması gerektiğini, seri dava olmasına rağmen vekalet ücretinde bu hususun gözetilmediğini, dosyanın bilirkişiye verilmesi gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na ilave edilen Ek madde 18 ile 506 Sayılı Kanun’un Geçici 20 nci maddesi kapsamındaki Vakfın, vakıf senedi ve yasal düzenlemeler nazarında söz konusu alacaktan sorumlu tutulmasının yerinde olduğu, bayram ikramiyesinin tüm sigortalılara değil uzun vadeli veya kısa vadeli sigorta kollarından aylık ve gelir bağlanan sigortalılar ile bunların hak sahiplerine verilmekte olup bu haliyle sosyal destek değil bağlanan gelir veya aylığın eki niteliğindeki sigorta yardımı niteliğinde olması dikkate alınarak, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilerek, davalı Vakıf vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın konusuz kalıp kalmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 7143 sayılı Kanun’un 23 üncü maddesi ile 5510 sayılı Kanuna ilave edilen Ek 18 nci madde,
3. Değerlendirme
1.Davacı vekili temyiz aşamasında, söz konusu alacağın dilekçe ekinde sunulan ödeme protokolü çerçevesinde ödendiğini ve talebin konusuz kaldığını belirtmiştir.
2.Dava açılmadan önce veya açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması halinde, bu olayın hükümde göz önüne alınması ve Mahkemenin, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. Dava tüm tarafları bakımından konusuz kalmadıkça inceleme yapılması ve uyuşmazlığın sonuçlandırılması gerekir.
3. Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, Mahkemece talebin konusuz kalıp kalmadığı araştırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.
4.Öte yandan davacının gerek kendi çalışmalarından dolayı gerekse de hak sahibi olarak herhangi bir aylık (emekli, yaşlılık, malullük ya da ölüm aylığı) alıp almadığının, Sosyal Güvenlik Kurumundan ayrıntılı olarak sorulması ile verilecek cevabi yazıda “herhangi bir emekli aylığı almıyor” ibaresinin yetersiz bir cevap olduğu gözetilerek, Sosyal Güvenlik Kurumundan herhangi bir aylık ya da gelir alıp almadığının özellikle belirtilmesinin istenilmesi gerekmektedir.
5.Yine davacının davalı Vakıftan ne zaman emekli olduğu ilgili vakıftan sorularak söz konusu eksikliğinde giderilmesi gerekmektedir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Peşin yatırılan temyiz giderinin istek halinde ilgiliye iadesine,
25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.