Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/1079 E. 2023/1778 K. 28.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1079
KARAR NO : 2023/1778
KARAR TARİHİ : 28.02.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ: Safranbolu 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacının almakta olduğu yetim maaşının 01.10.2016 tarihinden itibaren durdurulmasına ilişkin Kurum işlemin iptali ile 01.10.2016 tarihinden geçerli olmak üzere durdurulan yetim maaşının yasal faizi ile birlikte yeniden bağlanmasına, biriken maaşın toplu olarak faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak davacıya ödenmesini, davacıya 2011 Kasım ile 2016 Ekim arasında çeşitli gerekçeler ile bağlanıp ödenmeyen maaş alacaklarından eksik bulunan aylar bakımından da hesaplanmak suretiyle davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde; davacı …, Bağ-Kur sigortalısı müteveffa sigortalı …’ in hak sahibi kızı olarak 24.08.2011 tarihli talepte bulunduğunu, bağlanan aylığın 1479 sayılı Kanun’un 45 inci Maddesinde yapılan değişikliğe göre kesildiğini, Kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının babası üzerinden bağlanan ölüm aylığının kesilmesine dair 19.12.2016 tarih ve 17426217 sayılı Kurum işleminin iptali ile, ölüm aylığının kesildiği tarihten itibaren ödenmeye devam edilmesine, ölüm aylığının kesildiği tarih olan 01.10.2016 tarihinden itibaren ödenmeyen her ay için ödenmesi gereken tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının hak kazandığı ölüm aylığından haksız olarak mahsup edilerek kesilen bakiye 4.787,02 TL ölüm aylığı alacağının 27.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı kurumdan tahsili ile davacıya verilmesine, dair hüküm kurulmuştur.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde: davacı …’in Bağ-Kur numaralı müteveffa sigortalı …’ in hak sahibi kızı olarak 24.08.2011 tarihli talepte bulunduğunu, talep tarihindeki cari mevzuata göre ölüm aylıklarında sigortalının öldüğü tarihteki kanun hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğini, bu itibarla …’in yaşlılık aylığı alması nedeniyle ölüm aylığı 2016/10 ay itibarıyla kesildiğini, davacıya yapılan kesintiler arasında hiçbir zaman vergi kesintisi olmadığını, müvekkil kurumun iş ve işlemleri tamamen usul ve Kanun’a uygun olup, yürürlükteki mevzuata uygun kurum işlemlerinin iptaline karar verilmesinin bozmayı gerektirdiğini belirterek, kararın kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı 1999 yılından beri kendi çalışmaları nedeniyle yaşlılık aylığı aldığından davalı kurumun davacının yetim aylığını kesen ve borç çıkartan kurum işleminin yerinde olduğu anlaşılmakla mahkemece davanın reddine dair karar verilmesi gerekirken bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan, davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin kabulüne, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; İlk derece mahkemesi kararının usul ve Kanun’a uygun olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince verilen ret kararın yerinde olmadığını belirterek Bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etti.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci, 1479 sayılı Kanu’nun 4926 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesi ile değiştirilen 46 ıncı maddesinin 2 inci Fıkrası, aynı Kanun’un 23 üncü maddesi ile değiştirilen 45 inci maddesinin c fıkrası hükümleridir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler ve özellikle, davanın yasal dayanağı olan 1479 sayılı Kanun’un 4926 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesi ile değiştirilen 46 ıncı maddesinin 2 inci fıkrasının “Sigortalının kız çocuklarına bağlanan aylıklar, bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmaya başladıkları veya evlendikleri tarihi takip eden aylık ödeme tarihinden itibaren kesilir. Aylığın kesilmesine yol açan nedenlerin ortadan kalkması halinde, bu Kanun’un 45 inci maddesinin ikinci fıkrasının ( c ) bendi hükmü saklı kalmak şartıyla, bu tarihi takip eden aylık ödeme tarihinden başlanarak yeniden aylık bağlanır. Ancak evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kız çocuklarına bu aylıklardan fazla olanı ödenir.” hükmü ile yine 1479 sayılı Kanun’un 4926 sayılı Kanun’un 23 üncü maddesi ile değiştirilen 45 inci maddesinin c fıkrasında “on sekiz yaşını, orta öğrenim yapması halinde yirmi yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde yirmi beş yaşını doldurmayan ve (18 yaşını doldurmayanlar hariç) bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan veya yaşları ne olursa olsun çalışamayacak durumda malul olan çocuklarla, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarının her birine % 25’i,” hükümlerine amir olmasına ve ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair kararın bölge adliye mahkemesince kaldırılmasına, davanın reddine dair istinaf kararının bu yasa maddelerinde belirtilen duruma göre isabetli olmasına göre, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgiliye yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.