Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/10550 E. 2023/13022 K. 18.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/10550
KARAR NO : 2023/13022
KARAR TARİHİ : 18.12.2023

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/126 E., 2023/572 K.
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Osmancık 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2020/479 E., 2021/460 K.

Taraflar arasındaki davacının sigorta primine esas kazançlarının tespiti ile eksik ödenen aylık miktarının tespiti ve davacıya faizi ile ödenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yaşlılık aylığına ilişkin talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının prime esas kazancının tespitine ilişkin istemin kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı belediyeden emekli olduğunu, prime esas kazançlarının davalı … tarafından eksik bildirilmesi nedeniyle, davacıya bağlanması gereken yaşlılık aylığının da düşük hesaplandığını belirterek, Kuruma eksik bildirilen prime esas kazançlarının tespitini, davacıya eksik ödenmiş olan yaşlılık aylığı miktarının tespiti ile davalı belediyeden faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili 27.10.2021 tarihli son celsede, yaşlılık aylığına ilişkin talebini geri aldığını belirterek, bilirkişi raporunda tespit edilen prime esas kazanç üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; belediyenin imzaladığı TİS lerinin 2005-2010 dönemini kapsadığını, zamanın belediye başkanının işçi temsilcisi ve işçilerin talepleri doğrultusunda yasaya göre kesinti yapılması halinde maaşlar düşeceğinden uygulamaya devam edildiğini, kesintilerin işçilere nakden ödendiğini, uygulamanın Kasım/2009’a kadar devam ettiğini, eksik ödeme bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı SGK Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde, Kuruma başvuru yapılmadan dava açıldığını, 506 ve 5510 sayılı Kanun gereğince Kuruma kazanç bildirimlerinin yapılması, prim ödenmesi hususlarında sorumluluğun işverene ait olduğu, Kurumun bildirilen verilere göre davacıya yaşlılık aylığı bağladığını, aksi sabit olana kadar Kurum kayıtlarının geçerli olduğu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının çalıştığı dönemlerde TİS ile sağlanan sosyal yardımların davacının ücret hesap pusulalarında tahakkuk ettirildiği, davacıya ücret hesap pusulalarında tahakkuk ettirilen ücret alacaklarının ödendiği, ücret hesap pusulalarında yapılan brüt kazanç tahakkukları ile SGK’ya bildirilen prime esas brüt kazanç miktarlarının örtüşmediği, 5510 sayılı Kanun’un 80 inci maddesi gereğince prime esas alınacak kazançların tespitinde, yapılan sosyal yardımların da prime esas kazanca ilave edilmesi gerektiği gerekçesi ile davacının sigorta primine esas kazançlarının tespiti istemi yönünden kabule karar verilerek, eksik prime esas kazanç tutarları bilirkişi raporunda belirlenen şekilde ay be ay hükümde gösterilmiştir.

Davacının yaşlılık aylığı miktarının yeniden hesaplanarak, eksik ödenen miktarın faizi ile tahsiline karar verilmesi istemi bakımından ise Mahkemece, davacı vekilinin bilirkişi raporunda tespit edilen hesaplamalar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi talebi ve son celsedeki beyanları dikkate alınarak, iki tarafın da yaşlılık aylığı yönünden karar verilmesinde hukuki yararının kalmamış olduğu gerekçesi ile konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve yargılama giderlerinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı … vekili; yaşlılık aylığı farklarının sorumlusunun SGK olduğunu, ölüm, doğum ve evlenme yardımları, yolluklar, kıdem, ihbar ve kasa tazminatları, ayni yardımlar ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca miktarları yıllar itibariyle belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, sigorta primlerinin hesabında esas tutulacak kazançların aylık tutarının tespitinde nazara alınmayacağını AAÜT gereğince taraflarına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde bu hususta karar verilmediğini beyan ederek istinaf isteminde bulunmuştur.

Davalı Kurum vekili; eksik inceleme ve araştırma ile karar verdiğini, Kurumun kendisine bildirilmeyen ücret üzerinden işlem yapmasının beklenemeyeceğini, Kurum aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek istinaf isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Toplu İş Sözleşmesine göre yapılan ödemelerin normal çalışma, hafta sonu, resmi tatil ücretlerinin prime esas kazanç hesaplamasına dahil edildiği bunların dışında kalan diğer tüm ödemelerin prime esas kazanç niteliğinde olduğu fakat prime esas kazanç hesaplamasına dahil edilmediği yani bu farkların ilgili ay bildirgesinde prime esas kazanç olarak ilgili aya mal edilmediğinin anlaşılmasına göre davalı … vekili ve davalı SGK vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili, kendisine bildirilmeyen prime esas kazanç tutarı ile ilgili sorumluluğu olmayacağını, 5510 sayılı Kanun’un 80 inci maddesi gereği süt yardımı, giyim yardımı ve yakacak yardımının prime esas kazanca dahil edilebilmesi için bu yardımların karşılığının nakit olarak ödenmesi gerektiğini, yaşlılık aylığı talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığı kararı karşısında lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

Davalı … vekili, 506 sayılı Kanun’un 77 nci maddesine göre ölüm doğum ve evlenme yardımları, yolluklar, kıdem, ihbar ve kasa tazminatları, ayni yardımlar ile Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığınca miktarı yıllar itibariyle belirlenecek, yemek, çocuk ve aile zamları sigorta primlerinin hesabında esas tutulacak kazançların aylık tutarının tespitinde nazara alınmayacağını, 5510 sayılı Kanun’un 80./c maddesi kapsamında, süt yardımı, giyim yardımı ve yakacak yardımının prime esas kazanca dahil edilebilmesi için bu yardımların karşılığının nakdi olarak ödenmesi gerektiğini, ayrıca Mahkemece, karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6 ncı maddesi gereği davalı … lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde bu hususta bir karar verilmediğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, prime esas kazanç tespiti ile yaşlılık aylığının yeniden belirlenerek eksik ödemelerin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 123 üncü maddesidir.

3. Değerlendirme
Davanın geri alınması müessesesi, 6100 sayılı HMK’nın 123 üncü maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir. Davacının davasını geri alması ve davalının da bu geri almaya açık rıza göstermesi durumunda, mahkemece “davanın açılmamış sayılmasına” karar verileceği yerleşmiş Yargıtay içtihatları ile kabul edilmiştir.

Nitekim, 22.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesi ile 6100 sayılı HMK’nın 123 üncü maddesine; “Bu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.” ek cümlesi eklenerek, mahkemece verilecek kararın mahiyeti yerleşmiş Yargıtay içtihatları doğrultusunda düzenlenmiştir.

Eldeki dosyada, davacının prime esas kazançlarının tespiti ile yaşlılık aylığının miktarının yeniden belirlenerek eksik ödemelerin tahsilini talep ettiği, 27.10.2021 tarihli son celsede, davacı vekilinin “…yaşlılık aylığına ilişkin talebimizi geri alıyoruz, bilirkişi raporunda tespit edilen prime esas kazançlar üzerinden davamızın kabulüne karar verilsin” şeklinde beyanda bulunduğu; aynı celse davalı … vekilinin “davanın reddine karar verilsin” dediği ve mahkemece “davacının son celsedeki beyanı dikkate alınarak yaşlılık aylığı hakkında iki tarafın da yaşlılık aylığı yönünden karar verilmesinde hukuki yararının kalmamış olduğu, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği” gerekçesi ile davacının yaşlılık aylığı miktarının tespiti ile eksik miktarın faizi ile ödenmesine ilişkin talebi bakımından karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.

Davacının son celsedeki beyanı gözetilerek, söz konusu beyanın yaşlılık aylığı yönünden talebin işlemden kaldırılmasına mı yoksa davanın geri alınmasına mı yönelik bulunduğu hususları üzerinde durulması, talebin geri almaya yönelik olduğunun anlaşılması durumunda Hukuk Muhakemeleri Kanununda belirtilen şartların oluşup oluşmadığının irdelenmesi ve sonucuna göre yargılama giderlerinin ne suretle takdir edileceği üzerinde durulması gerekirken, söz konusu talep yönünden yazılı gerekçe ile karar verilmesi isabetsiz bulunmuştur.

Kabule göre de, karar başlığında davalı olarak SGK Başkanlığı yerine tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti bulunmayan … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün davalı olarak yazılmış olması usul ve yasaya aykırıdır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.