Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/10237 E. 2023/8796 K. 27.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/10237
KARAR NO : 2023/8796
KARAR TARİHİ : 27.09.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı şirket nezdinde 16.05.2015-20.05.2015 tarihleri arasındaki çalışmanın fiili olmadığı gerekçesiyle haksız iptali sonrası aylığı iptal edilip davacıya yersiz ödeme çıkarıldığını belirterek, Kurum işleminin iptali ile kesilen aylıkların yasal faizi ile birlikte davacıya verilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı Kurum vekili, Kurum işlemleri yerinde olduğundan davanın reddini savunmuş, diğer davalı şirket davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Davalı kurumun işlemine dayanak olan raporda … Tur. Seyahat Nakliyat Madencilik İnşaat Tarım ürün San. ve Tic. Ltd. Şti’nde çalışarak yurtdışı borçlanması yapan birkaç kişinin fiilen çalışmadığını tespit etmiş ve hukuka aykırı bir şekilde genelleme yaparak bu iş yerinde çalışarak yurt dışı borçlanması yapmış tüm kişilerin çalışmasının gerçek olmadığı sonucuna ulaşılmış ve müvekkil …’in çalışması da bu nedenle iptal edildiğini, bu işlem yapılırken müvekkil …’in çalışmasının gerçek olup olmadığına ilişkin bir savunması dahi alınmadığını, davalı SGK tarafından müvekkilin fiilen çalışmadığı iddiasının soyut bir iddia olduğunu, bu soyut iddiaya dayanarak yapılan davalı kurum işleminin hukuka aykırı olduğunu, mahkeme bu hususu dikkate almadığı gibi, davalı idarenin müvekkil aleyhinde somut bir veri olmadan ve haksız bir genelleme yaparak emekliliğin iptali yönündeki işlemini hukuka uygun bulduğunu, kararda 5510 sayılı Kanun’un 59 uncu maddesi gereğince davalı kurumun denetleme ve kontrol yetkisi olduğunu belirtmiş ve bu madde gereğince davalı kurum tarafından denetleme ve sonucunda düzenlenen raporun hukuka uygun olduğunu belirttiğini, oysaki idare tarafından alınan raporda müvekkil ile ilgili tek bir tespit dahi bulunmadığını, yapılan tespit başka şahıslara ilişkin olup genelleme yapılarak davalı … Turizm adlı işyerinde çalışan diğer kişilerinde çalışmasının fiili çalışma olmadığı yönünde tespit yapıldığını, anılan nedenle davalı kurum tarafından düzenlenen rapor müvekkil aleyhine yorumlanarak genişletilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kararda davacı tanığı olarak dinlenen …’ın, müvekkilin çalıştığı tarihleri net bir şekilde belirtmesi, tanığın diğer dosyalarda 3-5 günlük çalışma iddiası olan kişileri net bir şekilde hatırlayarak çalıştıkları tarihleri beyan etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı nedeniyle beyanına itibar etmediğini belirttiğini, tanık … duruşmada vermiş olduğu beyanında çalıştığı tarihleri hatırlamadığını ama 4-5 gün çalıştığını ve çay, temizlik işleri yaptığını belirttiğini, tanığın, mahkemenin gerekçeli kararda belirttiğinin aksine çalıştığı tarihleri hatırlamadığını, 4-5 günlük çalıştığını bildiğini belirttiğini, mahkemenin tanık, tarihleri hatırlamamasına rağmen tarihleri net olarak hatırlamasının hayatın olağan akışına uymadığını belirterek tanık beyanına itibar etmediğini, tanık olarak bildirdikleri …’ın beyanında da açıkça davacının fiili çalışmasının ortaya koyduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine,” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde istinaf gerekçelerini tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalı … Turizm Sey. Nak. Mad. İnş. Tar. Ürn. San. Tic. Ltd. Şti. unvanlı iş yerinde 16.05.2015-20.05.2015 tarihleri arasındaki çalışmalarının gerçek olup olmadığı, Kurumun yaşlılık aylığının iptaline ilişkin işleminin yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Kanun’un 86 ncı maddeleri hükümleridir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde verilen hükmün yerinde olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.