Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/10184 E. 2023/10854 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/10184
KARAR NO : 2023/10854
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1295 E., 2023/1179 K.
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: … 13. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/671 E., 2022/93 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali, icra inkar tazminatı istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı Kurum vekili dava dilekçesinde özetle; babasından ötürü davalıya bağlanan ölüm aylığının; boşandığı eşi ile fiilen birlikte yaşadığının tespit edilmesi üzerine 01.05.2016 tarihi itibariyle kesildiğini ve 01.05.2016-23.04.2019 tarihleri arasında yersiz ödenen 47.526,28 TL’nin tahsili için … 15. İcra Müdürlüğü’nün 2019/11740 E. sayılı icra dosyası ile aleyhine takip başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının, boşandıktan sonra eşiyle bir arada yaşamadığını, sadece davalının velayeti altında olan çocukları ve babaları arasında belirli günlerde şahsi ilişki tesis edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “Dosya kapsamında toplanan deliller ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davalının boşandığı eşinin mernis kayıtlarında görünen “… Mah. … Cd. N:32/1 Kartal/…” adresinde yapılan emniyet araştırmasında, davalının boşandığı eşinin uyuşmazlık konusu dönemde bu adreste yaşamadığının tespit edildiği, davalının boşandığı eşinin …’da elektrik, su ve doğalgaz aboneliklerine de rastlanılmadığı, davalının mernis adresi olan ve aynı zamanda denetmen raporunda çevresel soruşturma yapılan “… Mah. … Cd. N:44/02 Nilüfer/…” adresinde yapılan emniyet araştırması sonucu tutulan tutanakta her ne kadar davalının ve çocuklarının 2 numaralı dairede ikamet ettiği, … isimli şahsın çok uzun süredir bu adreste ikamet etmediğinin bilgisinin edinildiğini, komşuların …’un uzun süredir ikamette kalmadığını bildikleri ancak tarih olarak net bilgi sahibi olmadıklarının bilgisinin edinildiği bildirilmiş ise de kamu-komşu tanığı ve aynı zamanda ev sahibi olan …, komşu tanığı … ve …’ın beyanlarından, davalının boşandığı eşi ile boşandıktan sonra fiilen birlikte yaşadığının anlaşıldığı, dosya kapsamında toplanan deliller ve tanık beyanları dikkate alındığında, denetmen raporunun aksinin ortaya konulamadığı, kurum işleminin yerinde olduğu, davalının takibe itirazının yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiş, ilamsız icra takibine konu edilen alacağın, davalıya ödenen ölüm aylığına ilişkin olduğu, davalının, kendisine ödenen ölüm aylıklarının miktarını bildiğinden alacağın likit olduğu da ortada olduğundan davacı kurum lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle “Açılan davanın kabulü ile
1-)Davacı Kurum tarafından davalı aleyhine başlatılan … 15. İcra Müdürlüğü’ nün 2019/11740 esas sayılı dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin devamına,

2-) Asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; fiili birlikteliğin olup olmadığının açık bir şekilde belirlenmesi gerektiğini, düşünceye ve yoruma dayalı, bilgiden uzak tanık beyanlarının dikkate alınamayacağını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “Somut olayda; Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından düzenlenen ve aksi sabit oluncaya kadar geçerli sayılması gereken 13.02.2019 tarihli ve 2019/ŞEK/039 sayılı Araştırma İnceleme Raporunun içeriği, kamu tanığı olarak beyanlarına başvurulan …’ın “Ben davalıyı halen evli olarak biliyorum. Boşandıkları hususunda herhangi bir bilgim yoktur. … Ben genelde çalıştığım için davalı ile eşini ya balkonda görürüm ya da seslerini duyarım onun dışında dışarıda görmüşlüğüm yoktur.”, …’ın “Üst katta oturduğum için seslerini duyuyorum. Ben davalı ve eşini evli biliyordum. Eşinin ismi…’dir … Eşinin sesi çok gürdü. Bu nedenle eşinin seslerini sürekli duyuyorum. Halen de duymaya devam ediyorum … üst katımda oturduğu için sürekli… beyin sesini duyuyordum. Gün içerisinde de akşam da… Beyin sesini davalının evinde duyuyordum.” şeklindeki beyanları; …’un kayıtlı adresi olan … Mah. … Cad. No;32 Kartal/… adresinde yapılan kolluk araştırması sonucunda; anılan adreste …’un kız kardeşi olan Medine’nin eşi ve 3 çocuğuyla birlikte yaşadığının ve anılan binada faaliyet gösteren Kenan Kaya’nın …’u tanımadığını beyan ettiğinin anlaşılması, aksi sabit oluncaya kadar geçerli bulunan Kurum denetmen raporunun içeriği ve yapılan tespitler ile bunların aksinin somut ve inandırıcı deliller ile kanıtlanamaması hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı ile boşandığı eşi …’un boşandıkları halde fiilen birlikte yaşamaya devam ettikleri anlaşıldığından ve dolayısıyla İlk Derece Mahkemesince verilen kararda isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesi ile istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesi ile aynı sebeplerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Kanun’un 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56 ncı maddesinin ikinci fıkrası ve 96 ncı madde hükümleridir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının ilgilisine yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.