Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/1000 E. 2023/1334 K. 17.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1000
KARAR NO : 2023/1334
KARAR TARİHİ : 17.02.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/866 E., 2022/1841 K.


HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 16. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/348 E., 2021/23 K.

Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ve fer’i müdahil vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ve fer’i müdahil vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, davacının 16.09.1997 tarihinde davalı TRT … Televizyon Müdürlüğü’nde ilk olarak istisna sözleşmesi ile çalışmaya başladığını, bu çalışmasının 24.09.2008-20.09.2013 tarihleri arasında işçi statüsüne gerçekleştiğini, 20.09.2013 tarihinden itibaren memur olarak halen devam ettiğini, davacının 16.09.1997-24.09.2008 tarihleri arasında çalışmasının bir fiil ve kesintisiz hizmet akdine dayandığını, buna rağmen çalışmasının eksik gösterildiğini, 2002 yılının belli bir dönemine kadar ödemelerin elden yapıldığını, sonrasında bankaya yatırıldığını, istisna akitli dönemlerde de davacının çalışmasının hizmet akdine dayandığını belirterek, davacının davalı işyerinde 16.09.1997-24.09.2008 tarihleri arasında geçen hizmet akitli çalışmasının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı TRT Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; ilk itirazlarda bulunarak davanın reddini talep etmiştir.

SGK vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı, hak düşürücü süre, derdestlik, husumet, görev ve yetki itirazında bulunduklarını, davacının talebi ile ilgili Kurumun yaptığı işlemin doğru olduğunu, herhangi bir eksiklik bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan delillerin incelenmesinden; davacı adına davalı kuruma ait … sicil sayılı işyerinden ek bildirgeler ile müfettiş raporu sonrası 16.09.1997-09.11.2000 arası hizmetin sağlanmış olduğu, daha sonrası dönemde ise yine davalı işyerinden hizmet bildirildiği bu hizmetlerin; 15.07.2002 – 31.12.2002, 15.01.2003 – 12.12.2003, 19.01.2004 – 14.12.2004, 07.03.2005 – 30.12.2005, 25.01.2006 – 25.12.2006, 24.01.2007 – 24.12.2007, 04.02.2008 – 20.09.2013 4/a kapsamında, 20.09.2013 den günümüze ise 4/c kapsamında şeklinde gerçekleştiği, ancak hizmet cetvelinde 2003 yılı ile ilgili sadece 2003/2 dönemde 120 gün hizmet kayıtlandığı, 1997-2008 arası istisna akdi kapsamında geçtiği iddia edilen dönem ile ilgili dosyada herhangi bir istisna akdi veya belge bulunmadığı, bir yıldan az süreli istihdam edilecek işçi sayılmayan geçici personel sözleşmesi başlıklı belgelerin incelenmesinde davacı ile davalı kurum arasında yapıldığı, bu sözleşmelerde yer alan çalışma sürelerinin; 15.07.2002 – 31.12.2002, 5.01.2003 – 12.12.2003, 19.01.2004 – 14.12.2004, 07.03.2005 – 30.12.2005, 25.01.2006 – 25.12.2006, 24.01.2007 – 24.12.2007, 04.02.2008 – 31.12.2008 arasına ait düzenlendiği, sözleşmeli statüde istihdam edilen personel sözleşmesi başlıklı belgelerin ise davacı ile kurum arasında imzalandığı, bu belgelerde yer alan sözleşme çalışma sürelerinin;24.09.2008 – 31.12.2008, 01.01.2009 – 31.12.2009 arasında olduğu, banka hesap özetinin incelenmesinde Vakıfbank kayıtlarının 14.08.2002, İş Bankası kayıtlarının 14.10.2002 ve sonrasına ait olduğu, dinlenen tanıkların davalı iş yeri çalışanı olduklarının anlaşıldığı, tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda; davanın, davacının 16.09.1997-24.09.2008 tarihleri arasında tespiti gereken hizmetinin bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu, çalışmanın sürmesine ve belgelere göre hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı, dava tarihinden önce ek bildirgeler ile müfettiş raporu sonrası 16.09.1997-09.11.2000 arası hizmetin sağlanmış olması nedeniyle bu döneme ilişkin dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından talebin reddi gerektiği, yine davalı işyerinden hizmet bildirilen 15.07.2002 – 31.12.2002, 2003/2 dönem, 19.01.2004 – 14.12.2004, 07.03.2005 – 30.12.2005, 25.01.2006 – 25.12.2006, 24.01.2007 – 24.12.2007, 04.02.2008 – 24.09.2008 dönemlerine ilişkin dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından talebin reddi gerektiği, dava konusu edilen kurum tarafından bildirim yapılmayan dönemlere ilişkin yapılan değerlendirmede ise, banka kayıtları, sözleşmeler, bordro tanıklarının beyanları ve tüm dosya kapsamına göre dava konusu dönemde eylemli olarak çalışmanın ispat edilmesi, davacının yüklendiği edimi işveren tarafından sağlanan yerde işverenin denetim ve gözetimi altında, işverenin belirlediği zamanda ve ücret karşılığı, aynı anda başka bir iş yapmadan yerine getirmesi karşısında, bildirim yapılmayan dava konusu dönemlerde de çalışmada hizmet akdi unsurlarının bulunduğu ve iş sözleşmesi olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve fer’i müdahil kurum vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, sadece tanık ifadelerine dayanılarak yapılan tespit dolayısıyla mahkeme kararı hatalı olduğunu, hizmet tespiti davaları kamu düzenine ilişkin olduğunu; kişinin çalışmaları konusunda her türlü araştırmanının yapılması gereken, özellikle yazılı belgelerin dikkate alınması gereken davalardan olduğunu sadece tanık ifadelerine itibar edilebilecek davalardan olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını, davanın reddini talep etmiştir.
Feri Müdahil Kurum vekili istinaf dilekçesinde, Kurumun yapmış olduğu işlemler yasal mevzuat gereği olup herhangi bir aykırılık ve yanlışlık bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını, davanın reddini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı kuruma ait 14226.06 sicil sayılı işyerinden ek bildirgeler ile müfettiş raporu sonrası davacı adına 16.09.1997-09.11.2000 arası hizmetin sağlanmış olduğu, ayrıca davalı işyerinden davacı adına 15.07.2002 – 31.12.2002, 15.01.2003- 12.12.2003, 19.01.2004 – 14.12.2004, 07.03.2005 – 30.12.2005, 25.01.2006 – 25.12.2006, 24.01.2007- 24.12.2007, 04.02.2008 – 20.09.2013 4/a kapsamında, 20.09.2013 den günümüze ise 4/c kapsamında bildirim yapıldığı, davacı ile davalı TRT arasında yapılan sözleşmelerin sunulduğu, dinlenen tanıkların davacının kesintisiz çalıştığını, kadrolu çalışanlarla aynı çalışmayı yaptığını ve emir talimatları davalı kurumdan aldığını belirttikleri; somut olayda, uyuşmazlık konusu dönemde taraflar arasında bulunan sözleşmeye istisna akti bulunmakta ise de, sözleşmelerin sürekli yenilenmesi, çalışmanın davalıya ait işyerinde geçmesi ve emir ve talimatların davalı tarafından verilmesi husuları birlikte ele alındığında bağımlılık unsurunun oluştuğu, davacı ile davalı arasındaki ilişkinin hizmet ilişkisi olduğu, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve fer’i müdahil kurum vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı TRT vekili temyiz dilekçesinde, davacının istisna akdi ile çalışıldığını, yalnızca tanık beyanlarına dayanılarak hüküm kurulamayacağını beyanla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı SGK vekili temyiz dilekçesinde, verilen hükmün eksik araştırmaya dayalı olduğunu beyanla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7 inci maddesi gereğince 506 sayılı Kanun’un 79/10 uncu ve 5510 sayılı Kanun’un 86/9 uncu maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.

2.Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları, puantaj kayıtları ve diğer kayıtlar getirtilmeli, dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, işin mevsimlik olduğu anlaşılırsa dönemleri belirlenmeli, bu dönemde davacı ile işveren arasındaki sözleşmenin askıda olduğu ve mevsimlik dönemlerde hak düşürücü sürenin işlemeyeceği gözönünde bulundurulmalı; böylelikle; çalışmanın varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan kısmi ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır.

3. Değerlendirme
1.Eldeki davada verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olup yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahkemenin, davacının davalı kurumda istisna akdi adı altında düzenlenen sözleşmeler imzalamış ise de bu sözleşmelerin hizmet akdi niteliğinde olduğu yönündeki tespiti yerinde ise de sözleşme olmayan dönemlerdeki çalışmaya dair kabulü eksik araştırmaya dayalı olup kamu kurumu niteliğinde olan davalı işyerinde, davacının sözleşme kapsamı dışında çalıştığının ne şekilde mümkün olduğu, kamu kurumundaki ücret ödemelerinin belgeye dayandırılması ve muhasebede gösterilmesi zorunlu olmasına karşılık davacıya bu dönemde ücretin ne şekilde ödendiği ayrıntılı olarak sorulup araştırılmadan genel ifadelerle sürekli çalıştığı yönündeki kabulü hatalıdır. Mahkemece, kabule konu dönemde müdür/şef vs. pozisyonundaki tanıklar yeniden dinlenilerek, ödeme kayıtları ve davacının işyerine giriş-çıkış kayıtlarının celbi ile beyanlar denetlenmeli, davacının çalıştığı dönemde hangi işleri yaptığı sorulup tespit edilerek bu işle ilgili tutanak, kayıt, programlar vs. tespit edilerek belgeleri celbedilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.

VI. KARAR
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.