Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/997 E. 2023/1905 K. 02.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/997
KARAR NO : 2023/1905
KARAR TARİHİ : 02.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2986 E., 2021/2341 K.
vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 17.08.2017
KARAR : Davalı Esastan Ret, Davacı Kısmen Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Anadolu 11. İş Mahkemesi
SAYISI : 2017/517 E., 2021/304 K.

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurunun kabulüyle, kararın kaldırılarak davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Asıl dava için davacı vekili özetle; davacının, 20.05.2015 davalı şirketin yükleme garajında, tavan vincinin altında tıra malzeme yüklediği esnada, raylı sistem üzerine malzemeyi koyacağı zaman geriye doğru adım attığı ve adımının boşa gelmesi sonucu araç üzerinden boşluğa düşüp sol omzundan yaralandığını belirterek 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Birleşen dava için davacı vekili özetle; davacının davalı iş yerinde 02.05.2007-08.09.2015 tarihleri arasında tır şoförü olarak çalıştığını, 20.05.2015 yılında davalı şirkette uğradığı iş azası sonucunda malul kaldığını bu kaza nedeniyle uğranılan maddi kayıplar nedeni ile … Anadolu 11. İş mahkemesine maddi tazminat talepli dava açtığını, müvekkilinin SGK tarafından yapılan maluliyet araştırması sonucunda %6,2 iş gücü kaybının tespit edildiğini belirterek 70.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili asıl davaya ilişkin cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin geniş, uzun, ağır nitelikteki yükler için, çoğunlukla doğalgaz ve hidrolik santralleri, demir çelik, rafineri, ağır sanayi ve inşaat sektörlerine, “özel yük proje taşımacılığı”, “vinç hizmeti” ve “montaj” olarak 3 ana başlıkta hizmet sunan bir ağır nakliye/proje taşımacılığı şirketi olduğunu, nakliyeden farklı olarak, operatör, operatör yardımcıları ve şoförlerden oluşan bir “vinç ekibi” nin mevcut olduğunu, vinç aksesuarlarının garajdan şantiyeye, şantiyeden de garaja ağır taşıması, vinç ekibinin eskortluğunda gerçekleştiğini, davacının her ne kadar dava dilekçesinde klasik manada tır şoförüymüş gibi genel ve kısa bir tanımda bulunmuş ise de davacının bahsi geçen operasyonun şoför tarafında olduğunu, davalı şirketin vuku bulan kaza nedeniyle sorumluluğunun söz konusu olabilmesi için tehlikenin işin yürütülmesi ile ilgili olarak ortaya çıkmış olması ve bağlantının işçinin ya da ücüncü kişinin ağır veya tam kusuru ile kesilmemiş olması gerektiğini, davalı şirketin vuku bulan kazada hiçbir ihmal ya da kusuru bulunmadığını, davacının tavan vincinin altında tıra malzeme yüklendiği ve raylı sistem üzerine malzemenin koyulduğu esnada geriye doğru attığı adımın boşa gelmesi sonucu boşluğa düşmesi tamamen kendi ihmali ve kusuru olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili birleşen davaya ilişkin cevap dilekçesinde özetle; zaman aşımı def’inde bulunduğunu, talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu, davacının kendi ihmali ve kusuru ile kazalandığını, davacıya İsg eğitimlerinin verildiğini, gerekli denetimlerin işveren tarafından yapıldığını, davalı şirketin kusurunun bulunmadığını beyanla asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle; asıl dosya yönünden Davanın kabulü ile net 168.146,81 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 20.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen dosya yönünden davanın kısmen kabulüne, net 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya dair talebin reddine, dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacakların kaza tarihinden itibaren 2 yıllık süre geçtiği için zaman aşımına uğradığını, iş kazasının meydana gelmesinde davalı şirketin hiçbir kusurunun bulunmadığını, kusur raporunu kabul etmediklerini, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, davacının dava dilekçesinde manevi tazminat miktarını kasıtlı olarak bildirmeyip, yargılamanın son aşamasında bildirdiğini, bu husunun usul hukukuna bütünüyle aykırı olduğunu, manevi tazminatın belirsiz alacak davası veya kısmi dava olarak açılmasının, ıslah edilmesinin dahi mümkün olmadığını, bu nedenle İlk Derece Mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; maddi tazminat yönünden davacı lehine mahkemece 19.923,95 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 8.909,27 TL’ye hükmedilmesinin hatalı olduğunu, hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının da olayın özelliği dikkate alındığında az olduğunu, bu nedenle İlk Derece Mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; … “İlk Derece Mahkemesince maddi tazminatın 168.146,81 TL olarak hüküm altına alındığı gözetildiğinde maddi tazminat yönünden davacı lehine hüküm altına alınması gereken vekalet ücretinin A.A.Ü.T’ye göre 19.923,94 TL olması gerekirken hatalı değerlendirme ile 8.909,27 TL olarak hüküm altına alınması isabetsiz olup, hükmün bu yönden ortadan kaldırılması gerekir. Davacı istinafının vekalet ücreti yönünden haklı olduğu anlaşılmıştır” gerekçesiyle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b/1. bendi uyarınca esastan reddine, 2-Alınması gereken 12.169,21 TL istinaf karar harcından peşin alınan 3043 TL harcın mahsubu ile bakiye 9126,21 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 3-)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 4-)Davacı istinaf talebinde haklı çıktığından, davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 5-)… Anadolu 11. İş Mahkemesi’nin 11.06.2021 tarih, 2017/517 esas ve 2021/304 karar sayılı ilamının davacının istinaf sebeplerinde haklı çıkması nedeniyle ortadan kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına, bu kapsamda, davanın kısmen kabulüne, asıl dosya yönünden davanın kabulü ile a-Net 168.146,81 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 20.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen dosya yönünden davanın kısmen kabulüne, b- 10.000 TL (on bin) manevi tazminatın kaza tarihi olan 20.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c-Davacı vekili tarafından davalı şirket aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne kısmen reddine, d-Fazlaya ilişkin istemin reddine, dair karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı vekili özetle; istinaf dilekçesinde sunduğu gerekçelerle temyiz talebinde bulunmuştur.

2.Davacı vekili özetle; manevi tazminat tutarının az olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.

2.İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 417 nci maddesi, 5510 sayılı Kanun’un 13, 16 ve 20 nci maddeleri ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun’un 4 ncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nu 110. maddesi kapsamında dava yığılması (objektif dava birleşmesi) kapsamında her bir talebin ayrı bir dava olduğu ve ayrı ayrı hüküm ve sonuç doğuracağı açıktır.

2.Dosya içeriğine göre davacı lehine İlk Derece Mahkemesince 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmişken, Bölge Adliye Mahkemesinin 24.11.2021 tarihli kararında da davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin de manevi tazminata dair başvurusunun reddine dair karar verildiği ve bu tutarın Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kaldığı anlaşıldığından, davacı ve davalının bu kısma yönelik temyiz itirazlarının aşağıdaki şekilde reddine karar verilmiştir.

3. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından maddi tazminat talebine dair kurulan hükümle ilgili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1.Davacı vekilinin ve davalı vekilinin, davacı lehine hükmedilen manevi tazminata ilişkin temyiz istemlerinin miktardan REDDİNE,

2.Davalı vekilinin, davacı lehine hükmedilen maddi tazminata yönelik Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin ilgilisine yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.