Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/9963 E. 2023/120 K. 10.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9963
KARAR NO : 2023/120
KARAR TARİHİ : 10.01.2023

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1940 Esas, 2021/1581 Karar
DAVACILAR : 1…. vekili Av….
2…. vekili Av….
3…. vekili Av….
4…. vekili Av….
5…. vekili Av….
6…. vekili Av….
7…. vekili Av….
DAVA TARİHİ : 08.07.2014
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nevşehir 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2017/804 Esas, 2020/226 Karar

Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince ilâmda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı vekili tarafından süresi içerisinde duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.05.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir.

Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davalı adına gelen olmadı. Davacılar adlarına Av. … geldi. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir. Eksiklik ikmal edidikten sonra Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi …’ın davalı … işyerinde kendi kullandığı … plakalı araç resmi görevde iken karıştığı trafik iş kazası neticesinde 31.12.2013 tarihinde vefat ettiğini, müvekkillerinin maddi ve manevi zarara uğradıklarını belirterek eş ve tüm davacılar için 1.000,00’er TL maddi, davacı eş için 50.000,00 TL, davacı çocuklar için 10.000,00’er TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ettikten sonra 17.02.2020 havale tarihli dilekçe ile eşin maddi tazminat istemini 311.620,45 TL’ye, çocuk …’ın maddi tazminat istemini 10.135,95 TL’ye, çocuk …’nın maddi tazminat istemini 12.327,95 TL’ye, çocuk …’in maddi tazminat istemini 29.630,55 TL’ye, çocuk … ’nın maddi tazminat istemini 108.895,83 TL’ye arttırılmış, davacı çocuklar …,… yönünden talep arttırımı yapılmamıştır.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; gerçekleşen zarardan müvekkilinin sorumluluğu olmadığını, tüm ve asli kusurun davacıların murisine ait olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında davacılar murisinin davalı … Belediyesi’nde şoför olarak görev yaptığı, 31.12.2013 tarihinde tek taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiği, müteveffanın kazada %100 kusurlu olduğu, KTK’dan doğan sorumluluk davaları 85 ve devamı maddelerinde düzenlenen “motorlu aracın işletilmesinin” sonucu doğan zararlar nedeni ile “motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin” sorumlu olduğu, yani KTK 106 gereğince Devlet ve diğer kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların işletilmesi nedeniyle araç işleticisi sıfatıyla (KTK 85 gereğince) kamu idareleri ve kuruluşlarının sorumlu olduğu, araç işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olması nedeniyle davalı … Belediyesinin tazminattan sorumlu olduğu kanaatine varıldığından bahisle davacı eş lehine 249.296,36 TL, davacı çocuk … lehine 87.116,67 TL, davacı çocuk … lehine 23.704,44 TL, davacı çocuk … lehine 9.862,36 TL, davacı çocuk … lehine 8.108,76 TL maddi tazminat ödenmesine, davacı çocuklar… ve … ’nın maddi tazminat taleplerinin reddine, davacı eş lehine 20.000,00 TL, çocuklar …,… lehine 3.000,00’er TL, diğer davacı çocuklar lehine 5.000,00’er TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, müteveffanın %100 kusuru nedeniyle müvekkilinin tazminatlardan sorumlu tutulmaması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte ölenin kusuru dikkate alınarak tazminattan kayda değer bir indirim yapılması gerektiğini, hüküm altına alınan manevi tazminatların fazla olduğunu istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda, davacılar murisinin davalı … Belediyesi’nde şoför olarak görev yaptığı, 31.12.2013 tarihinde tek taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiği, müteveffanın kazada %100 kusurlu olduğu, KTK’dan doğan sorumluluk davaları 85 ve devamı maddelerinde düzenlenen “motorlu aracın işletilmesinin” sonucu doğan zararlar nedeni ile “motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin” sorumlu olduğu, yani KTK 106 gereğince Devlet ve diğer kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların işletilmesi nedeniyle araç işleticisi sıfatıyla (KTK 85 gereğince) kamu idareleri ve kuruluşlarının sorumlu olduğu, araç işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olması nedeniyle davalı … Belediyesinin tazminattan sorumlu olduğuna ilişkin mahkeme hükmünün yerinde olduğu, takdir edilen manevi tazminatların ülkenin ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü durumu karşısında davacı tarafın mağduriyetlerini gidermesi gereken, haksız olanların sorumluluk bilincini sağlayacak, toplumsal hayata bağlılık ve güven duygusunu artıracak miktarda tayin edilen manevi tazminatın dosya içeriğine uygun olduğundan bahisle davalının istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müteveffanın %100 kusuru nedeniyle müvekkilinin tazminatlardan sorumlu tutulmaması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte ölenin kusuru dikkate alınarak tazminattan kayda değer bir indirim yapılması gerektiğini, hüküm altına alınan manevi tazminatların fazla olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yargılamaya konu 31.12.2013 tarihli trafik kazasının meydana gelişinde davacılar murisinin %100 oranında kusurlu olarak tespit edilmesi durumunda dahi davalı tarafın davacıların uğradıkları maddi ve manevi zararların tazmininden sorumlu tutulup tutulamayacağına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371’nci maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 ve devamı maddeleri.

2.Geniş anlamıyla sorumluluk kavramı, bir kişinin başka bir kişiye verdiği zararları giderme yükümlülüğü olarak tanımlanabilir. Hukukî anlamda sorumluluk ise, taraflar arasındaki hukukî ilişkisinin zedelenmesi sonucu doğan zararların giderilmesi (tazmin edilmesi) yükümlülüğünü içerir.

3.Sorumluluğun asli şartı; zararla söz konusu davranış veya olay arasında bir sebep sonuç ilişkisinin bulunmasıdır. Bu sebep sonuç ilişkisine genel anlamda illiyet bağı denir. Burada sözü edilen illiyet bağı uygun illiyet bağıdır. Uygun illiyet bağı, olayların olağan akışına ve hayat tecrübesine göre, sebebin, meydana gelen sonucu yaratmaya elverişli olmasıdır. Uygun illiyet bağı, sorumluluğu, zarar veren bakımından öngörülebilir risklerle sınırlamaktadır (Eren, Fikret: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 22. Baskı, … 2017, s. 561).

4.İlliyet bağı; mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru veya üçüncü kişinin kusuru nedeniyle kesilebilir. Aynı zamanda sorumluluktan kurtulma sebebi olan bu üç sebep, sadece kusur sorumluluğunda değil, kusursuz sorumlulukta da kabul edilmektedir (Eren, s. 561).

3. Değerlendirme
Dosya kapsamından, davacılar murisinin davalı …’nda 1993 yılından itibaren 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında şoför olarak çalıştığı ve C, E sınıfı sürücü belgesi sahibi olduğu, müteveffanın kendi sevk ve idaresindeki davalıya ait araçla seyir halinde iken 31.12.2013 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiği, temyiz incelemesine konu eldeki dava dosyasında Uyuşmazlık Mahkemesi’nce verilen 23.10.2017 tarih ve 2017/498 Esas sayılı karar ile adli yargı kolunun ve iş mahkemelerinin görevli olduğu hususlarının kesinleştiği, alınan bilirkişi raporu neticesinde kazanın meydana gelişinde müteveffanın %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği, bu kusur oranının taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı anlaşıldığına göre; uyuşmazlık, yargılamaya konu 31.12.2013 tarihli tek taraflı trafik kazasının %100 oranında davacılar murisinin kusurundan kaynaklanmış olması durumunda dahi davalı tarafın davacıların uğradıkları maddi ve manevi zararların tazmininden sorumlu tutulup tutulamayacağına ilişkindir.

Somut olayda davacılar murisinin %100 oranındaki kusurunun illiyet bağını kestiği, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği dikkate alındığında davalı vekilinin bu yöndeki temyiz itirazlarının yerinde olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece açıklanan hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.

İlk derece mahkemesince yapılacak iş, davanın reddine karar vermekten ibarettir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.