Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/981 E. 2023/5440 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/981
KARAR NO : 2023/5440
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3058 E., 2021/2343 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Anadolu 23. İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/341 E., 2021/323 K.

Taraflar arasındaki iş kazasından maddi ve manevi tazminat istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın, davacı ve davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine dair karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işverenliklerinden “Yalız Sınai ve Tıbbi Gaz Teknik Hırdavat Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin…Ümraniye/… adresinde 04.12.2010 tarihinden itibaren çalıştığını, şu anda sevkiyat sorumlusu olarak çalışmasına devam ettiğini, müvekkilinin kaza geçirdiği tarih itibariyle işveren Yalız Sınai ve Tıbbi Gaz Tek. Hırd. Tic.ve San. Ltd. Şti. olarak görülmekte olup, şu anda ise Yalızlar Sınai ve Tıbbi Gazlar İst.San.ve Tic. A.Ş. olduğunu, davalı Gulf Cryo Gaz San.ve Tic.A.Ş. tarafından satın alındığını aralarında organik bağ bulunduğunu, çalışma arkadaşının parçalanan kemikleri müvekkilinin vücudunun çeşitli yerlerine saplandığını, gerçekleştirilen tedaviye rağmen kulağında, gözünde, belinde, ellerinde ve vücudunun diğer yerlerinde halen dahi izleri kalmış olup; bu iş kazası müvekkilimde kalıcı hasarlara neden olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat, 200.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkillerinden yalnızca Yalızlar Sınai ve Tıbbi Gazlar İst. San.ve Tic. A.Ş. çalışanı olmasına rağmen, husumetin aynı zamanda müvekkillerinden Gulf Cryo Gaz Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve Yalız Sınai ve Tıbbi Gaz Teknik Hırdavat Tic. San. Ltd. Şti.’ne karşı da yöneltilmesinin hatalı olduğunu, davacının bu şirketler tarafından birlikte istihdam edilmesi gibi bir durum söz konusu olmadığından öncelikle Gulf Cryo ve Yalız Sınai yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin gerekli eğitimleri ve ekipmanı davacıya verdiğini, davacının çalışma gücünü kaybetmediğini, halen müvekkil şirkette çalışma hayatına devam ettiğini, bu nedenle maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle; dosyada mevcut 11.11.2019 tarihli teknik bilirkişi raporuna göre davaya konu 26.04.2012 tarihli iş kazasının meydana gelmesinde davalı Yalız Sınai ve Tıbbi Gaz Teknik Hırdavat Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin %100 kusurlu olduğu, davalı Gulf Cryo Gaz San. ve Tic. A.Ş.’nin kusurlu olmadığı, davalı Yalızlar Sınai ve Tıbbi Gazlar İstihsal Sanayi ve Tic. A.Ş.’nin kusurlu olmadığı, davacı …’in kusurlu olmadığı belirtilmiştir. Davalı Gulf Cryo Gaz. San. ve Tic. A.Ş.’nin adresinin “Kozyatağı Mah. Değirmen Sok……. Kadıköy/…” olduğu, yönetim kurulu üyelerinin “Amer SSA Alhuneidi,….. ve yetkililerinin ise…, …, … , …..” isimli şahıslar olduğu, davalı Yalız Sınai ve Tıbbi Gaz. Tek. Hırd. Tic. ve San. Ltd Şti ‘nin adresinin ” Esenkent Mah. ….. Ümraniye/…” olduğu, ortaklarının….. ve eski ortaklarının …. ve….” yetkilisinin “……” isimli şahıslar olduğu, ancak şirketin nakli nedeniyle kaydının … Ticaret Odasında şirket yetkililerinin “Amer SSA Alhuneidi, …, …. …,…..” isimli şahıslar olduğu ve adresinin ise “İstasyon Mah………/Kocaeli olduğu, davalı Yalızlar Sınai ve Tıbbi Gazlar İst. Sanayi ve Tic A.Ş.’nin adresinin “Sanayi Mah. …./Kocaeli ” olduğu, yetkililerinin ise “Amer SSA Alhuneidi, …, …. “isimli kişiler olduğu, davalıların ortaklık yapısında görüldüğü üzere benzer isimler olduğu, ayrıca davalı Yalızlar Sınai ve Tıbbi Gaz. Tek. Hırd. Tic. ve San. Ltd Şti şirketli ile Yalızlar Sınai ve Tıbbi Gazlar İst. San. ve Tic. A.Ş.’nin ortaklarının aynı olduğu, SGK kayıtlarında da davacının ilk olarak çalıştığı yerin davalı Yalız Sınai… Ltd Şti nezdinde olduğu, akabinde çalışmasının aralıksız şekilde davalı Yalızlar Sınai ve Tıbbi Gazlar İstihsal San. ve Tic. A.Ş. nezdinde devam ettiği, her iki davalının aynı iş verenlere ait firmalar olmaları, ortaklık yapıları bakımından uygulamada aile şirketleri denilen statüde iş yeri olmaları davacının çalışmasının kesintisiz bir şekilde bütünlük arz etmesi ayrıca çalıştığı pozisyonda herhangi bir değişikliğin olmaksızın çalışmasını aralıksız sürdürdüğü de anlaşıldığından davalı Yalızlar ve davalı Yalız’ın aralarında organik bağ olup davacıyı birlikte istihdam ettirdiği, ayrıca diğer davalı Gulf Cryo Gaz San. ve Tic. A.Ş.’nin davalı Yalız Sınai’yi ve ilgili firmanın tüm iştiraklerini 2015 yılında satın alındığı ve bu hususta taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, davalılar Yalız ve Yalızlar’ın diğer davalı tarafından satın alınmalarından sonra dahi aynı işverenlik olarak varlıklarını sürdürdüğü, ortaklık yapısı dışında satın alınan şirketlerde başkaca herhangi bir farklılığın oluşmadığı, satın alınmadan önceki ortaklık yapısında … isimli şahısların yer aldığı, sonrasında ise satın alan firmanın ortaklık yapısındaki isimlerin satın alınan firmadaki ortaklık yapısına yerleştirildiği, kısacası davalıların hukuki olarak ortaklık yapıları dışında varlıklarını devam ettirdiği, davalıların ortaklık yapılarındaki benzerlikler de gözetildiğinde tüm davalılar arasında organik bağ olduğu, bu durumda alınan kusur raporlarında davacının gerçekleşen iş kazasında kusurunun bulunmadığı, davalılar arasındaki ilişki de gözetildiğinde davalıların gerçekleşen olayda %100 kusurlu olduğu, dolayısıyla iş kazasından kaynaklı tazminattan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu , meydana gelen iş kazasında oksijen tüpleri ile yapılan çalışmalar sırasında yeterli denetim ve gözetim yapılması/yaptırılması oksijen tüplerine dolum yapılmasına yönelik alınacak tedbirlerin belirlenmesini ve uygulanmasını sağlaması, oksijen tüplerinin periyodik bakım ve kontrolünü yetkili teknik elemana yaptırılması, dolumdan önce tüp ve teferruatının kontrol edilerek kayıt altına alınmasını ve arızalı tüplere dolum yapılmasının önlenmesi gibi işlemlerin yapılmadığının da anlaşılan iş kazasında davacıya dosya kapsamında aldırılan 18.02.2021 tarihli aktüerya raporuyla davacının yaşı, ücreti, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak hesaplanan 146,279,65-TL maddi tazminat talebinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile kabulüne karar vermek gerektiği, manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; davacının gerçekleşen olayda kusurunun bulunmaması, davalı işverenler tarafından gerekli ve yeterli denetimlerin yapılmaması, işçiye yaptığı iş hususunda gerekli eğitimlerin verilmemesi, gerçekleşen olay sonrası davacıya ait dosya ekinde bulunan fotoğraf kayıtları, meydana gelen olayda davacının çalışma arkadaşlarına ait ceset parçalarının davacının bedenine saplanması, bunların yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak davacının manevi tatmin duygusu yanında belirlenen miktarın caydırıcılık uyandırma oranı gözönüne alınarak davacı lehine 40.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle;olayın oluşumu, davalı işverenlerin kusur oranı gözetildiğinde manevi tazminat miktarının mahkemece düşük belirlendiğini, davacının manevi zararının daha fazla olduğunu, manevi tazminatın 200.000 TL olarak verilmesi gerektiğini, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi soncunda ortadan kaldırılması talep edilmiştir.

2.Davalılar vekili istinaf başvurusunda özetle; davacı taleplerinin zaman aşımına uğradığını, Gulf CRYO ve Yalızlar Sınai’nin pasif husumetlerinin bulunmadığını, bu iki şirket yönünden davanın reddinin gerektiğini, davacının Yalız Ltd. Şti. çalışanı olduğunu, kazanın davacının kendi kusuru nedeniyle yaşandığını, davacı lehine manevi tazminat koşullarının oluşmadığını, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olup, sebepsiz zenginleşmeye yol açtığını, davacıya iş göremezlik süreci boyunca maaş ödendiğini, ayrıca işveren tarafından davacıya 20.000 TL civarında ödeme de yapıldığını, bu ödenen tutarın hesaplamalardan mahsup edilmesi gerektiğini, davacının maddi zararının bulunmadığını, kazanın oluşumunda davalı işverenlerin kusurunun bulunmadığını, davanın tümden reddinin gerektiğini, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi soncunda ortadan kaldırılması talep edilmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından, kazanın oluşumunda davalı işverenlerin kusurunun olup olmadığı varsa oranın belirlenmesi yönünden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, aldırılan ve hükme dayanak yapılan raporda, davacı, davalı Gulf Cryo’nun ve Yalızlar Sınai A.Ş.’nin kusursuz olduğu, davalı Yalız Sınai ve Tıbbi Gaz Ltd Şti’nin %100 oranında ki kusurunun kazanın oluşumunda etken olduğu anlaşılmıştır. Davalıların ortaklık yapısında benzer isimler olduğu, SGK kayıtlarına göre davacının ilk çalışmasının Yalız Sınai Ltd Şti’nde başlayıp hemen akabinde çalışmasının diğer davalı Yalızlar A.Ş.’de devam ettiği, her iki şirketin aile şirketi statüsünde iş yeri olup, davalı Yalız ve Yalızlar arasında organik bağ olduğu ve davacının her iki şirkette birlikte istihdam edildiği, yine dosyadaki belgelerden diğer davalı Gulf Cryo A.Ş.’nin davalı Yalız Ltd. Şti. ile ilgili firmanın tüm iştiraklerini 2015 yılında satın aldığı, bu tarihten sonra da Yalız ve Yalızların aynı işverenlik olarak varlıklarını sürdürüp ortaklık yapısı dışında satın alınan şirketlerde başka herhangi bir farklılığın oluşmadığı, sonrasında ise satın alan firmanın ortaklık yapısındaki isimlerin satın alınan firmalardaki ortaklık yapısına yerleştirildikleri, yani satın alınan davalı firmaların hukuki olarak varlıklarını devam ettirdikleri, bu kapsamda tüm davalılar arasındaki ilişkinin iş yeri devri niteliğinde olmayıp, birleşme olarak kabulünün gerektiği (… Ticaret Sicil Müdürülüğü’nün yazısına göre Yalız Sinai Ltd. Şti.’nin Yalızlar Sınai A.Ş. ile birleştiği ve birleşme nedeniyle Yalız Sınai Ltd. Şti.’nin ticaret sicilinden terkin edildiği sabit olduğundan) ve tüm davalılar arasında organik bağ olup, davalıların işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları sabit olup, davalıların husumete yönelik istinaflarının haklı olmadığı anlaşılmıştır. Davalılar vekili tarafından manevi tazminat koşullarının oluşmadığına yönelik istinaf sebebi ileri sürülmüştür. Davacının iş kazası nedeniyle manevi dünyasında çöküntü yaşadığı ve manevi tazminat koşullarının oluştuğu sabit olduğundan ve mahkemece takdir edilen manevi tazminatın miktarının tarafların sosyo ekonomik durumları ile orantılı olduğu anlaşıldığından davalıların bu yöndeki istinafının haklı olmadığı anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından manevi tazminat miktarının yerel mahkemece düşük oranda hüküm altına alındığına, davalı vekili tarafından ise fahiş miktarda hüküm altına alındığına dair istinaf sebebi ileri sürülmüştür. Davacının iş kazası nedeniyle %7,2 oranında maluliyet yaşadığı ve mahkemece takdir edilen manevi tazminatın miktarının tarafların sosyo ekonomik durumları ile orantılı olduğu anlaşıldığından, tarafların manevi tazminatın miktarına yönelik istinaflarının haklı olmadığı anlaşılmıştır. Kaza tarihinin 26.04.2012 olup davanın 18.09.2018 tarihinde açıldığı gözetildiğinde zaman aşımının gerçekleşmediği sabit olduğundan davalıların zaman aşımına yönelik istinaflarının haklı olmadığı anlaşılmıştır. Borçlar Kanunu’nun 55 inci maddesinde, “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.” hükmüne yer verilmiştir. Dava dosyasında ifa amacı taşımayan ödemelerin mahsup edilmemesinde hata olmadığı davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak; dosya kapsamı, mevcut delil durumu davacı ve davalılar vekillerince ileri sürülen istinaf sebepleri ile re’sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalılar ve davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; iş kazası neticesinde iş arkadaşlarının parçalanan kemiklerinin müvekkilinin böbrek ve belinde ciddi yaralanmalara neden olduğunu aynı zamanda patlama ile kulak zarının yok olduğunu, psikolojisinin bozulduğunu beyanla manevi tazminatın az olduğunu, öte yandan manevi tazminatın reddolan kısmı yönünden ret vekalet ücreti takdir edilmemesi gerektiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın 2 yıllık zamanaşımına uğradığını, müvekkillerinden Gulf Cryo Şirketi ile Yalızlar Sınai … A.Ş. yönünden pasif husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davalıların aynı grup altında olduğu kabul edilerek birlikte istihdam olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu, davalı Yalız Sınai … Ltd Şti’nin yargılama sırasında Yalızlar Sınai …AŞ tarafından devralındığının gözetilmediğini, tanık …beyanına göre taşınan tüpe 150 bar yerine 200 bar basıldığı için tüpün patladığını beyan edilmesi nedeniyle, işverenin müdahale sınırları dışında kalan bu durum için, müteveffa … ve davacıya da kusur verilmesi gerektiğini, maddi ve manevi tazminatın reddi gerektiğini, davacının kazadan sonra uzun yıllar müvekkili nezdinde çalışması nedeniyle maddi ve manevi kaybı olmadığını 20.000 TL civarında ödeme yapıldığının bu hususun dikkate alınmadığını beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş kazası neticesinde sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Kanun’un 13, 16 ve 20 inci maddeleri, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 332, 41,

42, 43, 44, 46 ve 47 nci maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunun 77 nci maddesi, 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararıdır.

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, temyiz edenlerin sıfatlarına temyiz kapsam ve nedenlerine göre; iş kazasının gerçekleşmesinde davalı Yalızlar Sınai ve Tıbbi Gazlar İstihsal Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ne devrolan Yalız Sınai ve Tıbbi Gaz Teknik Hırdavat Tic. San. Ltd. Şti.’nin %100 oranında kusur nedeniyle davacıya karşı sorumlu olup, iş bu kusur içerisinde adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında isnat edilebilecek kusurlardan da davacıya karşı sorumlu olması nedeniyle, davalı ile istihdam ettiği üçüncü kişiler arasındaki kusur durumunun kendi aralarında açılma ihtimali bulunan rücu davasında tartışılarak sonuca bağlanmasının mümkün olmasına göre bu hususun bozma sebebi yapılmayacağı kanaatine erişilerek, davacı vekili ile davalı Yalızlar Sınai ve Tıbbi Gazlar İstihsal Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin tüm, Gulf Cryo Gaz Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir

2. 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesine göre bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren, işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye iş ilişkisi denir.

3. İş Kanunu’nun 2 nci maddesinin 7 nci fıkrasına göre bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.

4. 5510 sayılı Kanun’un 12/6 ncı maddesi ile de asıl işveren, bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile sorumlu tutulmuştur.

5. 4857 sayılı Kanun’un 2/7 nci maddesi ile işçilerin İş Kanunu’ndan, sözleşmeden ve toplu iş sözleşmesinden doğan hakları, 5510 sayılı Kanun’un 12/6 ncı maddesi ile de Kurumun alacakları ve işçinin sosyal güvenlik hakkı daha geniş koruma-güvence altına alınmak istenmiştir. Aksi halde, 4857 veya 5510 sayılı Kanun’dan kaynaklanan yükümlülüklerinden kaçmak isteyen işverenlerin işin bölüm veya eklentilerini muvazaalı bir biçimde başka kişilere vermek suretiyle yükümlülüklerinden kaçması mümkün olurdu.

6. Asıl işveren ile alt işverenin birlikte sorumluluğu “müteselsil sorumluluktur”. Asıl işveren, doğrudan bir hizmet sözleşmesi bulunmamakla birlikte İş Kanunu’nun 2.maddesinin 6.fıkrası gereğince alt işverenin işçilerinin iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle uğrayacakları maddi ve manevi zarardan alt işveren ile birlikte müteselsilen sorumludur. Bu nedenle meslek hastalığına veya iş kazasına uğrayan alt işverenin işçisi veya ölümü halinde mirasçıları tazminat davasını müteselsil sorumlu olan asıl işveren ve alt işverene karşı birlikte açabilecekleri gibi yalnızca asıl işverene veya alt işverene karşı da açabilirler.

7. Alt işverenden söz edebilmek ve asıl işvereni, aracının borçlarından sorumlu tutabilmek için bir takım zorunlu unsurlar bulunmaktadır.

a) İşyerinde işçi çalıştıran bir asıl işveren bulunmalıdır. Sigortalı çalıştırmayan “işveren” sıfatını kazanamayacağı için, bu durumdaki kişilerden iş alanlar da aracı sayılmayacak ve anılan madde kapsamında dayanışmalı sorumluluk doğmayacaktır.

b) Bir başka işveren, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde iş almalı ve sigortalı çalıştırmalıdır.

c) İşverenlik sıfatını, alınan işte ve o iş nedeniyle sigortalı çalıştırılması sonucunda kazanmış olması aranacaktır. Bu kişinin diğer bir takım işyerlerinde çalıştırdığı sigortalılar nedeniyle kazandığı işverenlik sıfatının sonuca etkisi bulunmamaktadır.

d) İşverenden alınan iş, işverenin sigortalı çalıştırdığı işe göre ayrı ve bağımsız bir işyeri olarak değerlendirilebilecek nitelikte olmamalıdır, aksi halde iş alan kimse aracı değil, bağımsız işveren niteliğinde bulunacaktır.

e) İşin bütünü başka bir işverene bırakıldığında, iş anahtar teslimi verildiğinde veya işveren kendi iştigal konusu olmayan bir işi kendisi sigortalı çalıştırmaksızın bölerek ihale suretiyle farklı kişilere vermişse, iş sahibi (ihale makamı) Yasanın tanımladığı anlamda asıl işveren olmayacağından, bir alt-üst işveren ilişkisi bulunmayacaktır.

f) Alt işverenin aldığı iş, işverenin asıl işinin bölüm ve eklentilerindeki işin bir kesimi yada yardımcı işler kapsamında bulunmalıdır. Asıl işverenden alınan iş, onun sigortalı çalıştırdığı işe göre ayrı ve bağımsız bir nitelik taşımaktaysa, işi alan kimse alt işveren değil, bağımsız işveren sayılacaktır. Bu noktada belirleyici yön; yapılan işin, diğerinin bütünleyici, yardımcı parçası olup olmadığıdır. İş yerindeki üretimle ilgili olmayan ve asıl işin tamamlayıcısı niteliğinde bulunmayan bir işin üstlenilmesi halinde, alt işverenden söz etme olanağı kalmayacak, ortada iki bağımsız işveren bulunacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24.05.1995 gün ve 1995/9-273-548 sayılı kararı da aynı yöndedir.)

8. Somut olayda, sigortalının yargılama sırasında davalılardan Yalızlar Sınai ve Tıbbi Gazlar İstihsal Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından devralınmak suretiyle infisah eden, Yalız Sınai ve Tıbbi Gaz Teknik Hırdavat Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.’ne ait işyerinde tıbbi ve sınai gazlar yüklü tüplerin araca yükleme ve boşaltma işlemi yapılırken işyerindeki işçilerden …’ın Muharem İlhan’a, Muharrem’in …’a, Hayrettin’in ise davacı …’a uzatarak taşınması sırasında tüplerden bir tanesinin iddiaya göre sığasından yüksek doldurulmuş olması nedeniylr patlaması sonucu, Hüseyin Gırgıç ve …’ın öldüğü ve davacı … ve Mevlüt Kılılç’ın ise yaralandıkları, davacının sürekli iş göremezlik oranının %7,2 olarak tespit edildiği anlaşılmıştır.

9. Mahkemece hükme esas alınan kusur raporuna göre davalı işveren Yalız Sınai ve Tıbbi Gaz Teknik Hırdavat Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.’nin %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmişken, diğer davalılar ve davacının kusurunun olmadığı tespit edilmesine karşın, davalı şirketlerin ortak yapısının benzer nitelikte olması organik bağ olarak kabul edilerek diğer davalı şirketler de sorumlu tutulmuş ise de yargılamanın devamında Yalızlar Sınai ve Tıbbi Gazlar İstihsal Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin devraldığı şirketten kaynaklı sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmakla beraber, Gulf Cryo Gaz Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin davalı Yalız Sınai ve Tıbbi Gaz Teknik Hırdavat Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.’ne ait tüm iştirakleri satın aldığı gerekçede belirtilmesine karşın bu durumu gösteren kayıt ve belgelerin ve iş kazası tarihinde davacının kendi işvereni ile beraber Gulf Cryo Gaz Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından birlikte istihdam edildiğini gösterir olguların da dosya kapsamında bulunmadığı anlaşılmaktadır.

10. Bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece yapılacak iş, davalı Gulf Cryo Gaz Sanayi ve Ticaret A.Ş. hakkında açılan davanın sadece ortaklık yapılarının diğer şirketlerele aynı olduğu kabul edilip, organik bağ varlığının ispat edildiği kabul edilerek tazminattan sorumlu tutulması hatalı olup, davalı Gulf Cryo Gaz Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin davacının olay tarihinde işvereni olan Yalız Sınai ve Tıbbi Gaz Teknik Hırdavat Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.’ne ait iştirakleri gerekçedeki kabule göre satın aldığını ve bu durumun işletmenin devri niteliğinde olup olmadığını ortaya koymak, aynı zamanda davacının olay tarihindeki işvereni ve Gulf Cryo Gaz Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından birlikte istihdam edildiğini gösterir kayıt ve belgeleri dosyaya getirip değerlendirerek sonucuna göre,anılan durumların varlığının ispat edilememesi halinde davanın Gulf Cryo Gaz Sanayi ve Ticaret A.Ş. hakkında husumetten reddi gerekip gerekmediğini değerlendirerek bir karar vermekten ibarettir.

11. Öte yandan devralınmak suretiyle tüzel kişiliği sona eren davalı Yalız Sınai ve Tıbbi Gaz Teknik Hırdavat Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.’nin de ayrı bir davalı olarak karar başlığında gösterilmesi de hatalı olmuştur.

12. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

13. O halde, davalı Gulf Cryo Gaz Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları gözetilerek, istinaf itirazlarının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmalıdır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı Gulf Cryo Gaz Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin temyiz itirazlarının kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

3. Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı Gulf Cryo Gaz Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin iadesine, aşağıda dökümü yapılan harcın davacı ve davalı Yalızlar Sınai ve Tıbbi Gazlar İstihsal Sanayi ve Ticaret A.Ş.’den tahsiline,

4. Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.