YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9366
KARAR NO : 2022/10801
KARAR TARİHİ : 19.09.2022
Mahkemesi : … 6. İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir
İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen karara karşı, feri müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince feri müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının feri müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, dava dilekçesiyle, davacının davalı işverenin yanında geçen ve Kuruma bildirilmeyen 28/05/2006-31/12/2012 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespitine karar verilmesini istemiş, duruşmada alınan beyanında talebini, sosyal güvenlik destek primine tabi hizmetlerin hükün altına alınması olarak açıklamıştır.
II-CEVAP:
Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
Feri müdahil Kurum vekili, davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, davacının davasının kabulüne,
A-) … sigorta sicil numaralı davacının davalı …’na ait … belediyesi güney … yolu yeşil alan bakım iş yerlerinde 28/05/2006 -21/02/2007 tarihleri arasında sosyal güvenlik destek primine tabi olacak şekilde çalıştığının tespitine,
B-) 1001007061639 sigorta sicil numaralı davacının davalı … İnşaat Taahhüt Proje Nakliye Hafriyat Petrol Ürünleri Payzaj Park Bahçe Bakım Temizlik Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait … belediyesi güney … yolu yeşil alan bakım iş yerlerinde 22/07/2007-31/12/2012 tarihleri arasında sosyal güvenlik destek primine tabi olacak şekilde çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesi, feri müdahil Kurumun istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Feri müdahil Kurum vekili, davanın 5 yıllık hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, dosya kapsamında yeteri kadar bordro tanığı dinlenilmediğini, dinlenen bordro tanıklarının beyanında tam tarih belirtmedikleri görüldüğünü, davacının kuruma herhangi bir talebinin olmadığı, yine davacının 01/09/1999 tarihinden itibaren tam oranda emeklilik aylığı aldığı dolayısıyla işbu davayı açmasında hukuki yararının olmadığını belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun 79/10 ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleridir. Anılan Kanunlarda ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Hizmet tespiti davalarının amacı, hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığı altında somut olay değerlendirildiğinde; eldeki dosyada, çalışmanın varlığı tereddütsüz şekilde ortaya konulmaksızın eksik araştırma sonucu, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı bulunmuştur.
Mahkemece, öncelikle; HMK 31. maddesi kapsamında davacıdan, işe başlama ve işten çıkış tarihleri, kim tarafından işe alındığı, çalışırken kimden emir ve talimat aldığı, her dönem ve mevsim itibariyle işyerinde hangi işlerde çalıştığı, her dönemde çalışma arkadaşlarının kimler olduğu, ücretini nasıl aldığı, çalışma şeklinin nasıl olduğu, çalışmalarında ara verip vermediği, Belediye’den davalı işyerini denetleyen kişilerin kimler olduğu sorulup talebi açıklattırılarak dava konusu talep somutlaştırılmalı, yapılan işin yeşil alanların bitkilendirilmesi ve bakım işi hizmet alımına ilişkin olması sebebiyle … Belediye Başkanlığı’ndan yapılan işle ile ilgili ihale evrakları ile tüm bilgi ve belgeler celp edilerek, davacının çalışma arkadaşları ve Belediye’den bu birimle ilgili projeyi denetleyen birim çalışanları ve kontrol elemanları, şef gibi kişiler tespit edilip bilgi ve görgülerine başvurulmalı, dosyada dinlenen tanıkların yaklaşık 100 kişi kadar çalışıldığını beyan etmeleri karşısında davalı şirketin tüm işyerleri bakımından kaç kişinin çalışmasının Kuruma bildirildiği saptanarak sigortalının iddiasına konu kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu üzerinde titizlikle durulmalı; tanıklara ücretlerinin ne şekilde ödendiği sorulup bankadan ödenmişse, bu dönemlerde davacıya banka aracılığıyla ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin banka kayıtları getirtilmeli; ihale makamı olarak Belediyeye kontrol amaçlı bordro verilip verilmediği sorulmalı, varsa bu bordrolar Belediye’den celp edilmeli, dava konusu dönemde davacının traktör şoförü olarak çalıştığı ilgili plaka no lu araç tespit edilerek araç adına düzenlenmiş trafik ceza tutanakları ile araca ait trafik kayıtları, davacı adına düzenlenmiş trafik ceza tutanakları ilgili idari birimden celp olunmalı, davacıya ait ehliyet belgesi örneği istenmeli, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. Maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 19.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.