Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/9325 E. 2022/14824 K. 23.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9325
KARAR NO : 2022/14824
KARAR TARİHİ : 23.11.2022

Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
No :

Dava, davacının vefat eden 4/a sigortalısı eşinden ölüm aylığı alırken 1479 sayılı Yasaya tabi iken ölen babasından da ölüm aylığı talebinin reddine ilişkin Kurum işleminin iptali ile babasından tahsis talep tarihi olan 06/08/2018 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanarak yasal faizleriyle ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davalı Kurum vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili davacının eşinin 6/8/2018 de öldüğünü, bu tarihten itibaren dul aylığı aldığını, babası Ahmet’ in ise 16/12/1999 da öldüğünü, kuruma 19/9/2018 de babadan aylık için başvurduklarını, cevap verilmediğini belirterek işlemin iptali, babadan 6/8/2018 den itibaren aylık bağlanması ve faiz ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitini istemiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili, yetki, süre husumet itirazında bulunmuş davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; “Davacının davasının reddine” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusunda; bu konuda Yargıtay kararları arasında farklılıklar olduğunu, içtihat farklılıklarının müvekkilinin hak kaybına sebebiyet verdiğini ileri sürmüş ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
“…Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin kararlarında, “bu tür ölüm sigortasından aylık tahsislerinde, ayrık durumlar dışında genel kural olarak hakkı doğuran olay tarihinde yürürlükte olan yasal mevzuatın uygulanması gerekmekte olup, buna göre sigortalı eşin yaşamını yitirdiği tarih 1/10/2008 sonrası ise davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 34. ve 54. maddeleri olup, 54. maddenin 5. bendine göre hak sahibinin tercihine göre ana/baba veya eşe ait dosyaların birinden aylık bağlanacağı “ifade edilmekte, davacının babasından ölüm aylığına hak kazanabilmesi için eşin vefat etmesi gerektiğinden bahisle hakkı doğuran olayın 01/10/2008 tarihinden sonra gerçekleşmesi nedeniyle 5510 sayılı Kanunun 54. maddesinin uygulanması gerektiği belirtilmekte ise de HGK uyarınca 5510 sayılı Kanunun 54. maddenin somut uyuşmazlıkta uygulanma yeri bulunmadığı kanaatine varılmıştır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07/12/2021 tarih, 2021/10-171 Esas ve 2021/1579 Karar sayılı ve 07/12/2021 tarih, 2021/10-459 Esas ve 2021/1585 Karar sayılı kararları)…” gerekçesiyle, “Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulü ile,
… 37. İş Mahkemesi’ne ait 03.02.2021 gün 2020/158 Esas 2021/36 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, yerine,
Davanın kısmen kabulüne, davacıya 01.09.2018 tarihinden itibaren babasından dolayı ölüm aylığı bağlanarak, ölüm aylıklarının 19.12.2018 tarihine kadar faizsiz, sonrasında ödenmesi gereken tarihlerden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile Kurumca yapılan işlemlerde yasaya ve mevzuata aykırılık bulunmadığı, davanın kabulüne dair verilen karar hukuka uygun olmadığı özet olarak belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ
Eldeki dava dosyasında, 06.08.2018 tarihinde yaşamını yitiren 4/a sigortalı eşi üzerinden kendisine ölüm aylığı bağlanan davacının, 16.12.1999 tarihinde ölen 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalı babası üzerinden de ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ve alacak istemli işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığını taşıyan 34. maddesinde, sigortalının evli olmayan, boşanan, dul kalan kızlarına ölüm aylığı bağlanabilmesi, bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olma koşullarına bağlanmış, “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlıklı 54. maddede ise bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda, hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığının bağlanacağı hüküm altına alınmıştır.
Belirtilen açıklamalar ışığında dava dosyası incelendiğinde, babası üzerinden aylık alma açısından hakkı doğuran olay davacının eşinin vefat ettiği tarih olacağından, söz konusu tarihteki ilgili mevzuatın yukarıda belirtilen maddeleri uyarınca davacının çift aylığa hak kazanamadığı belirgindir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kısmen kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.