Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/9149 E. 2022/13940 K. 09.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9149
KARAR NO : 2022/13940
KARAR TARİHİ : 09.11.2022

Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
No :

Dava, hizmet ve prime esas kazancının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davacı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın davacı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacının davalı işverene ait işyerinde 03.09.1996 tarihinde freze operatörü olarak çalışmaya başladığını 18 yıl boyunca ücretinin asgari ücret üzerinden gösterilmesi nedeniyle oluşan haklı nedenlerle ve 1475 sayılı İş Kanununun 14. maddesinin 1. fıkrasının 5 numaralı bendi uyarınca 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 gün prim şartını yerine getirmiş olması nedeniyle emekli olarak çalışma hayatına son vereceğinden ötürü Kartal 7. Noterliğinin 09.10.2014 tarih, 18467 Yevmiye Nolu ihtarname ile bildirimsiz olarak feshettiğini, davacının Eylül 1996 yılında 22.000.000 TL ile işe başladığını, 2 ay sonra artış zamanında 27,000.000 TL olduğunu, işveren Tarafından her yıl düzenli zam yapılarak 2008 yılında net 1,650,00 TL, 2009 yılında 1.750,00 TL, 2010 yılında 2.000,00 TL ve 2011-2012-2013-2014 yıllarında ise net 2.100,00 TL aylık net ücretle çalıştığını 2011 ‘den sonra davacının maaşına zam yapılmadığını, iş akdini feshettiği tarihte aldığı en son net ücretin aylık 2.100,00 TL olduğunu, maaşının asgari ücret kadar olan kısmının İş Bankası Kaynarca Şubesinde mevcut 1169-0493379 numaralı maaş hesabına yatırıldığını, kalan tutarı elden aldığını, davacının Sosyal Güvenlik Kurumu primlerinin gerçek aylık ücret üzerinden yatırılmaması nedeniyle düşük emekli ücreti almak zorunda kalacağını 03.09.1996 tarihinde işe başlamış olmasına rağmen Sosyal Güvenlik Kurumunda işe giriş tarihininin 1997 Ocak olarak gösterildiği belirtmiş, davacının davalı işyerindeki işe giriş tarihi olan 03.09.1996 ile iş akdinin sona erdiği 09.10.2014 tarihine kadar geçen aralıksız çalışmasının gerçek ücretleri ve en son fesih tarihindeki aylık 2.100,00 TL üzerinden tespiti ile Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının davacının aldığı gerçek aylık net ücret üzerinden düzeltilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Feri Müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde; davanın 5 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığı gözetilerek davanın süre yönünden reddini talep etmiş ve işverenin davaya dahil edilmesi gerektiğini 6552 sayılı Yasa gereğince Kurumun feri müdahilliğine karar verilmesini, dava dilekçesinde tespiti istenen tarihlerin açıkça belirtilmediğinden davanın reddi gerektiğini, davacının iddiaların; Kurum kayıtlarına eşdeğer belgelerle kanıtlaması gerektiğini, dinlenen tanıkların davacının çalışmalarını bilebilecek aynı zamanda dönem bordrolarında adı geçen kişilerden olmasına dikkat edilmesini, işyerinin Yasa kapsamında olup olmadığının araştırılmasını, ücret iddialarının yazılı delillerle ispatı gerektiğini belirtip, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
1-Davanın kısmen kabulü ile;
Davacının, davalı şirkete ait 1011261 34 08 iş yeri sicil nolu iş yerinde kuruma bildirilenler dışında;
01/07/2014-09/10/2014 tarihleri arasında gün bildirimi yapılmaksızın 100 gün günlük brüt 97,91 TL,
01/01/2014-30/06/2014 tarihleri arasında gün bildirimi yapılmaksızın180 gün ve günlük brüt 97,91TL,
01/07/2013-31/12/2013 tarihleri arasında gün bildirimi yapılmaksızın180 gün ve günlük brüt 97,9TL,
01/01/2013-30/06/2013 tarihleri arasında gün bildirimi yapılmaksızın180 gün ve günlük brüt 97,91TL,
01/07/2012-31/12/2012 tarihleri arasında gün bildirimi yapılmaksızın180 gün ve günlük brüt 97,91TL,
01/01/2012-30/06/2012 tarihleri arasında gün bildirimi yapılmaksızın180 gün ve günlük brüt 97,91 TL,
01/10/2011-31/12/2011 tarihleri arasında gün bildirimi yapılmaksızın 90 gün ve günlük brüt 97,91TL,
01/01/2011-30/06/2011 tarihleri arasında gün bildirimi yapılmaksızın180 gün ve günlük brüt 97,91TL,
03/09/1996-31/12/1996 tarihleri arasında 118 gün daha bildirim yapılmak suretiyle 118 gün günlük 567.000 TL prime esas kazançla çalıştığının tespitine, fazlaya dair talebin reddine,
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Davacı ve fer’i müdahil Kurumun istinaf istemlerinin reddine, karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili; aleyhe kısımların bozulmasını talep etmiştir.
Feri müdahil Kurum vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davacı, 03/09/1996-31/12/1996 tarihleri arasındaki eksik bildirilen hizmetlerinin tespiti ile 03/09/1996-09/10/2014 tarihleri arası bildirimlerinin gerçek kazanç tutarı üzerinden tespitine karar verilmesini talep etmiş mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1- Mahkemenin 03/09/1996-31/12/1996 arası hizmet tespitine yönelik kabulü yerindedir.
2- Prime esas kazanç yönünden ise; Uyuşmazlık konusu husus, davacının çalıştığı dönemde prime esas kazancının gerçek ücretten tespiti konusunda yeterli araştırma yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın Yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun “Prime esas ücretler” başlığını taşıyan 77. maddesinin 1. fıkrası ile 5510 sayılı Kanunun “Prime esas kazançlar” başlıklı 80. maddesinin birinci fıkrasında, sigortalıların prime esas kazançlarının nasıl belirleneceği açıklanmıştır. Diğer taraftan 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayıl Kanunun 86/9. maddelerine dayalı olarak açılan bu tür hizmet tespiti davalarında kesinleşen mahkeme ilamı, işverence Kuruma verilmeyen belgelerin yerine geçecek nitelikte olduğundan hükümde ayrıca 77 ve 80. maddelere göre hesaplanacak olan 1 günlük ücretin belirtilmesi de gerekmektedir. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun; 288. maddesinde, bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri belir bir tutarı geçtiği takdirde senetle kanıtlanması gerektiği, bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri, ödeme veya borçtan kurtarma (ibra) gibi herhangi bir sebeple belirli bir tutardan aşağı düşse bile senetsiz kanıtlanamayacağı bildirilmiş, 289. maddesinde, 288. madde uyarınca senetle kanıtlanması gereken konularda yukarıdaki hükümler hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati durumunda tanık dinlenebileceği, 292. maddesinde de, senetle kanıtlanması zorunlu konularda yazılı bir delil başlangıcı varsa tanık dinlenebileceği açıklanarak delil başlangıcının, dava konusunun tamamen kanıtlanmasına yeterli olmamakla birlikte, bunun var olduğunu gösteren ve aleyhine sunulmuş olan tarafça verilen kağıt ve belgeler olduğu belirtilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200 ve 202. maddelerinde de bu düzenlemeler korunmuştur.
Kuruma ödenmesi gereken sigorta primlerinin hesabında gerçek ücretin/kazancın esas alınması gerekmekte olup hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü kanıtla ispatlanabilmesine karşın ücret konusunda aynı genişlikte ispat serbestliği söz konusu değildir ve değinilen maddelerde yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret tutarı maddede belirtilen sınırları aştığı takdirde, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe sahip olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, sigortalının imzasını içeren aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle kanıtlanması olanaklıdır. Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10-480 Esas – 2010/523 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-481 Esas – 2010/524 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-482 Esas – 2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10-608 Esas – 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10-1617 Esas – 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir.”şeklindeki gerekçesiyle bozulmuştur.
Eldeki davada; Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı şirket adresinde ön muhasebe elemanı olduğu belirtilen … … imzası ile tutanak altına alınan … Ltd. Şti. Maaş hesapları listesinde belirtilen “2011 aralık ücret bordrosu brüt 1000 TL, net748,19 TL yazdığı; ekindeki maaş listesinde maaş 2100 TL, bankaya yatan 748,19 TL ve elden verilecek para 1.352 TL yazdığı, 06/12/2012 tarihli maaş listesinde 2100 TL maaş, bankaya yatan 791,83 TL, 1.310 TL elden verilecek para şeklinde yazdığı, 01/02/2014 tarihli maaş listesi; 2100 TL maaş, bankaya yatan 862,06 TL, 1.240 TL elden verilecek para şeklinde yazan maaş yazıları, emsal ücret araştırmaları sonucu belirlenen ücretler ve tanık anlatımları esas alınmak suretiyle ücretin net 2100 TL, brüt 2.937,43 TL olduğunun hesap ve rapor edilmesi ile hazırlanan prime esas kazançlar esas alınarak hüküm kurulmuş ise de verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Mahkemece yapılacak iş; söz konusu 30/11/2016 tarihinde şirket merkezinde bilirkişi tarafından yapılan inceleme sırasında istenilen kayıtlar arasından çıkan ve bilirkişi ile şirket ön muhasebe elemanı … … tarafından imza ile tutanak altına alınan;
-2011 aralık ücret bordrosu brüt 1000 TL, net 748,19 TL yazan ve ekindeki maaş listesinde maaşın 2100 TL, bankaya yatan 748,19 TL ve elden verilecek para 1.352 TL yazan,(İş Bankası hesap dökümünde ise 778,87 TL yattığı görülmüştür)
-06/12/2012 tarihli maaş listesinde 2100 TL maaş, bankaya yatan 791,83 TL (iş bankası ile uyumlu olduğu görülmüştür), 1.310 TL elden verilecek para şeklinde yazan,
-01/02/2014 tarihli maaş listesinde 2100 TL maaş, bankaya yatan 862,06 TL (iş bankası 838,72 olduğu görülmüştür), 1.240 TL elden verilecek para şeklinde yazan,
Bu belgeler davalı şirketten sorulmalı, belgeleri imzalı tutanak ile bilirkişiye teslim eden ön muhasebe elemanı … …’ın davalı işveren yanında çalışıp çalışmadığı araştırılmalı, gerekirse bu kişi tanık olarak dinlenilmeli, davalı şirketin bu belgelere itirazı olup olmadığı belirlendikten sonra itirazının bulunmaması halinde 2011 yılı Aralık ayı, 2012 yılı Aralık ayı ve 2014 yılı Şubat ayları yönünden mahkemece belirlenen prime esas kazancın yerinde olduğu ancak talep edilen diğer dönemler yönünden ise araştırmanın yeterli olmadığı gözetilerek, yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde yapılacak araştırma ve inceleme sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı ve feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, suretinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09/11/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.