Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/846 E. 2023/2162 K. 07.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/846
KARAR NO : 2023/2162
KARAR TARİHİ : 07.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2527 Esas, 2021/2298 Karar
vekili Av….
DAVA TARİHİ : 30.12.2016
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 2. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/611 Esas, 2021/428 Karar

Taraflar arasındaki iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının eşinin 26.01.2008 tarihinde vefat ettiğini, ölüm nedeninin ise davalı işyerinde çalışmakta iken tutulduğu meslek hastalığı olduğunu ileri sürerek 1,00 TL destek yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; olayda müvekkilinin kusuru olmadığını, davacının murisinin ölümünün başka işyerlerindeki kötü çalışma koşullarından doğmuş olduğunu, müteveffanın başka yer çalışmalarının da bulunduğunu, ölümün meslek hastalığı sonucu meydana gelmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince davacı murisinin ölümünün meslek hastalığına bağlı olmadığı, ölüm olayında meslek hastalığının etkisi ve katkısı bulunmadığı, aralarında illiyet bağı olmadığı, alınan tüm raporların bu doğrultuda ve birbiri ile uyumlu olduğundan bahisle yine davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle müvekkili davacının murisi …’nün yer altı maden işçisi olarak 20 yıldan fazla süre ile çalışmış ve meslek hastalığına yakalanmış olduğunu, şahsın ölümünden önceki şikayetlerinin dosya kapsamında mevcut olan ölümden öncesine ait tüm tedavilerinin meslek hastalığı olan akciğer hastalıklarına bağlı olduğunu, bu durumda meslek hastalığının ilerleme göstermediğine dair görüş ve ölümün mesleki olmadığına dair kanaat ve kabulün dosya kapsamına uygun olmadığını, ölüm anına ilişkin ve ölüm sebebine ilişkin otopsi yapılmamış olmasından dolayı tıbbi belgelerin davacı aleyhine yorumlanamayacağını, meslek hastalığının ilerleyici özelliği olmadığı yönündeki görüşün doğru olmadığını, dosya kapsamında sigortalının meslek hastalığı ve komplikasyonları dışında tedavi gördüğüne dair bir delil bulunmadığını, sigortalıda tespit edilen Koah ve Pnömoni’nin mesleki çalışma şartlarına bağlı olduğunu, kurulda görevli tek göğüs hastalıkları uzmanının uzmanlık alanının tüberküloz olup, meslek hastalıkları ve Pnömokonyoz konusunda hiçbir uzmanlığı olmayan tek bir göğüs hastalıkları uzmanının görüşü alınarak rapor tanziminin hukuki açıdan yeterli olmadığını, bu nedenlerle mahkemece ölüm sebebinin tespit edilememesinin davacı aleyhine yorumlanmayarak meslek hastalığının mevcut ölüme sebebiyeti ve katkısının tespiti açısından kuşku ve çelişkiye yer verilmeyecek şekilde yer altı meslek hastalıkları konusunda profesör düzeyinde uzman bilirkişilerden oluşacak bilirkişi kurulundan rapor alınmak üzere dosyanın tıp fakültesi ana bilim dalı başkanlığına gönderilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün yerinde olduğundan bahisle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle müvekkili davacının murisi …’nün yer altı maden işçisi olarak 20 yıldan fazla süre ile çalışmış ve meslek hastalığına yakalanmış olduğunu, şahsın ölümünden önceki şikayetlerinin dosya kapsamında mevcut olan ölümden öncesine ait tüm tedavilerinin meslek hastalığı olan akciğer hastalıklarına bağlı olduğunu, bu durumda meslek hastalığının ilerleme göstermediğine dair görüş ve ölümün mesleki olmadığına dair kanaat ve kabulün dosya kapsamına uygun olmadığını, ölüm anına ilişkin ve ölüm sebebine ilişkin otopsi yapılmamış olmasından dolayı tıbbi belgelerin davacı aleyhine yorumlanamayacağını, meslek hastalığının ilerleyici özelliği olmadığı yönündeki görüşün doğru olmadığını, dosya kapsamında sigortalının meslek hastalığı ve komplikasyonları dışında tedavi gördüğüne dair bir delil bulunmadığını, sigortalıda tespit edilen Koah ve Pnömoni’nin mesleki çalışma şartlarına bağlı olduğunu, kurulda görevli tek göğüs hastalıkları uzmanının uzmanlık alanının tüberküloz olup, meslek hastalıkları ve Pnömokonyoz konusunda hiçbir uzmanlığı olmayan tek bir göğüs hastalıkları uzmanının görüşü alınarak rapor tanziminin hukuki açıdan yeterli olmadığını, bu nedenlerle mahkemece ölüm sebebinin tespit edilememesinin davacı aleyhine yorumlanmayarak meslek hastalığının mevcut ölüme sebebiyeti ve katkısının tespiti açısından kuşku ve çelişkiye yer verilmeyecek şekilde yer altı meslek hastalıkları konusunda profesör düzeyinde uzman bilirkişilerden oluşacak bilirkişi kurulundan rapor alınmak üzere dosyanın tıp fakültesi ana bilim dalı başkanlığına gönderilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, müteveffa sigortalının ölümünün meslek hastalığından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, giderek davacı eşin müteveffanın ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371’inci maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.