Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/8307 E. 2022/11888 K. 05.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8307
KARAR NO : 2022/11888
KARAR TARİHİ : 05.10.2022

Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No :

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılara ait iş yerinde 07.06.2013 – 03.11.2016 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kafe işletmesi ile uğraşan davalı şirkette 01.02.2016 tarihinde servis elemanı/garson olarak part-time çalışmak üzere işe alındığını, Haziran/2016 ayından sonra tam gün çalışmaya geçtiğini, 02.11.2016 günü ve sonrasında ardı ardına 3 gün işe gelmediğinden hakkında tutanak tutulduğunu ve … 5. Noterliği’nden kendisine gönderilen 04.11.2016 tarihli, 15190 yevmiye numaralı ihbarname ile iş sözleşmesinin feshedildiğini, davacı yanın 03.02.2016 tarihinde … Tük. Mad. Paz. Tic. Ltd. Şti. ile iş sözleşmesi ve bu sözleşme ile birlikte 01.02.2016 tarihinde işe girdiğini gösteren işe giriş bildirgesini de imzalayarak o tarihte işe girdiğini kabul ettiğini, çalıştığı her ay için ücret bordrosuna imza atmak suretiyle maaşını aldığını, kendisinin kanser hastası olup 2013 yılında tedavi olduğunun ve 2014 yılında ameliyat olduğunun öğrenildiğini, daha sonra rahatsızlandığı için tekrar tedaviye başladığını, tedavilerinin bilindiği kadarıyla Tepecik … Hastanesinde gerçekleştiğini, o dönemde davalıya ait işyerinde çalışma iddiasının gerçek dışı olduğunu, tüm çalışmalarının eksiksiz olarak …’ya bildirildiğini, öte yandan, davalı olarak gösterilen …’un, … Tük. Mad. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yetkilisi olup şirketten ayrı olarak bireysel herhangi bir faaliyetinin mevcut olmadığını, kendi adına işçi çalıştırmadığını, bu sebeple kendisine husumet yöneltilemeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Fer’i müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davalıya ait iş yerinin 16.10.2006 tarihinde Yasa kapsamına alındığını, davalı …’un da davalı şirketin ortağı ve yetkilisi olarak göründüğünü, bu işyerinde davacının çalışmalarının 01.02.2016 tarihinde başlayıp 04.11.2016 Tarihinde sona erdiğini, her ne kadar davacının davalı işyerinde 07.06.2013 – 03.11.2016 tarihleri arasında aralıksız ve kesintisiz olarak çalışmış olduğunu iddia edilmekte ise de 17.06.2013 tarihi itibariyle stajyer öğrenci olarak kısa vadeli sigorta kolları kapsamında sigortalılık vasfına tabi olması karşısında; öncelikle davacının, davalı işyerinde stajyer olarak geçen süresinin belirlenmesi, bu dönemin zorunlu sigortalılık kapsamında ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olması mümkün olmadığından, bu dönem yönünden davanın dinlenemeyeceğini, davacının iddiasını yazılı belgeler bağlamında somut ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; “…Yine davacının davalı işyerinde çalışmakta iken kısa bir süre işe ara verdiği ve sonra tekrar çalışmaya başladığı tanık beyanlarından belirgindir.
Bu itibarla, davacının dosyaya sunulan işyeri şahsi sicil dosyasına göre, imzası inkar edilmeyen hizmet sözleşmesi, işe giriş bildirgeleri ve ücret bordrolarına göre sigortaya bildirimlerinin yapıldığı açık olup, yazılı delillerin aksi aynı değerde yazılı belge ile kanıtlanamamıştır.
Davanın kamu düzenine ilişkin niteliği ve yazılı delillerin aksinin aynı değerde yazılı delillerle kanıtlanması gereğine ilişkin yerleşik Yargıtay içtihatları gözetilerek, yazılı deliller karşısında soyut tanık beyanlarına ve bilirkişi raporuna itibar edilmeksizin…” gerekçesiyle davanın reddine ” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının ücret bordrolarındaki imzaları inkar etmemesinin aleyhine bir durum oluşturmadığını, davacının bordroların bulunduğu dönemi değil sigortasız çalıştırıldığı dönemi dava ettiğini, davacının … Lisesi’nde açık öğretim öğrencisi olduğunu, okula devam zorunluluğu bulunmadığını, davacının dava dışı … … yanında çalışması bulunmadığını, bilirkişi tarafından davacının tanık … ile aynı gün yani 19.03.2015 tarihinde çalışmaya başladığının kabulü ile sonuca gidildiğini, bilirkişi tarafından davacının 313 günlük çalışmasının fer’i müdahil Kurum’a bildirilmediği belirtilmesine rağmen Mahkemece bu hususunun dikkate alınmadığını, bilirkişi tarafından eksik tespit edilen günlere ilişkin itirazlarının da dikkate alınmadığını beyanla ilk derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili verilen kararın hatalı olduğunu belirtip, kararın bozulmasını istemiştir.

V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
İnceleme konusu davada, davacının davalı işverenle imzaladığı 03.02.2016 tarihli kısmi süreli (part-time) hizmet sözleşmesinde 01.02.2016 tarihinden itibaren asgari ücretle çalışmaya başladığının belirtildiği, davalı işyerinden davacı adına 01.02.2016-31.05.2016 ile 09.06.2016-04.11.2016 arası dönemlerde kimi aylarda kısmi,kimi aylarda tam süreli sigortalılık bildirimlerinin yapıldığı, bu çalışmalara ilişkin 01.02.2016 ve 09.06.2016 tarihli olmak üzere iki ayrı işe giriş bildirgesinin verildiği,ayrıca davacının tespitini istediği dönemde … Lisesinde açık öğretim öğrencisi olduğu, 22.09.2016 tarihinde kayıt yenilemesi yapmadığı,2013-2014 eğitim-öğretim döneminde 17.06.2013 Tarihinde stajyer olarak başladığının Kuruma bildirildiği, yine dava dışı başka işveren … …’ye ait 1429246.35 sicil sayılı işyerinden 09.04.2014 tarihinde 1 günlük çalışmasının Kuruma bildirildiği, anlaşılmaktadır.
Buna göre, Mahkemece, davacının davalı işyerinden yapılan 01.02.2016-31.05.2016 ile 09.06.2016-04.11.2016 arası yapılan bildirim dönemlerinin öncesi ve sonrası dava konusu isteme yönelik sürelerde, davalı işverenin cafe işyerinde garson olarak çalıştığını beyan eden davacının çalışmasının, tam süreli mi kısmi süreli mi olduğuna yönelik yeniden bordro ve komşu iş yeri tanığı dinlenilmek suretiyle araştırılarak elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek, … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 05.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.