Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/8293 E. 2023/8750 K. 26.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8293
KARAR NO : 2023/8750
KARAR TARİHİ : 26.09.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasında iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemi ile açılan dava neticesinde Mahkemece, (Kapatılan) Yargıtay 21. Hukuk Dairesince verilen bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamda belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararının davalılardan İlci İnşaat San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından süresi içerisinde duruşma istemli temyiz edildiği, duruşma yapılmak üzere tayin olunan 24.06.2021 Salı günü için yapılan tebligatlar üzerine duruşmalı temyiz eden davalı ….San. ve Tic.A.Ş. adına Av. Ayşe İrem Kaya ile davacılar adına Av. Şevval Salkım’ın geldiği görüldükten diğer davalılar adlarına gelen olmadığı görüldükten, gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmaya son verilerek, aynı gün yapılan incelemede noksan tespit edilen hususların ikmal edilmesi açısından dosya mahalline geri çevrilerek ikmal edilen noksanlar üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Davacılar vekili asıl dava dosyasının 25.06.2010 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin desteği olan …’ün davalılara ait iş yerinde çalışması sırasında 18.04.2010 tarihinde iş kazası geçirerek hayatını kaybettiğini, bu ölüm neticesi müvekkillerinin maddi anlamda tamamen desteksiz kaldıklarını, …’ün en son asgari ücret aldığını, bu kazada kusuru bulunmadığını, kusurun tamamen davalılarda olduğunu, bu nedenle fazlaya dair hakları ile manevi tazminat talepleri saklı kalmak kaydı ile her bir davacı için 2,000,00 TL’şer olmak üzere 10.000,00 TL. destekten yoksun kalma ve diğer maddi zararlarının kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. Davacılar vekili asıl dava dosyasındaki maddi tazminat istemlerini 15.09.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle artırarak; sigortalının eşi davacı … için 339.472,63 TL’ye, çocukları davacılardan Hakan için 14.832,39 TL’ye, Murtaza için 75.501,00 TL’ye, Serkan için 42.031,43 TL’ye, Ceyda için 120.587,20 TL’ye artırarak artırılan bu tazminatların dava tarihinden faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

3.Davacılar vekili birleşen dava dosyasının 18.09.2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; sigortalının eşi davacı … için 70.000,00 TL, çocukların her biri için 30.000,00 TL’şer manevi tazminatın dava tarihinden faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … İnş. İş. Mak. Elk. San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. vekili müvekkilinin davcılarının murisinin işvereni olmadığını, herhangi bir kusur ve sorumluluğunun olmadığını savunmuştur.

2.Davalı … – FMS- Mertkan – İlci Adi ortaklığını oluşturan şirketler vekili; müvekkili şirketin TCSA Şti. ile yaptığı sözleşme uyarınca inşaat alanında çalışmakta olan işçilere karşı sadece denetim ve gözetim sorumluluğu bulunduğunu, sorumluluğun … İnşaat şirketi ile TCSA İnşaat şirketinde bulunduğunu savunmuş, müvekkiline karşı açılan davanın reddini talep etmiştir.

3.Davalı … İnş. Taah. Turzm. Petr. ve San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; Kazanın oluşunda müvekkili şirketin kusuru bulunmadığını, olayın vinci temin eden firmanın kusuru ile meydana geldiğini, temin edilen vinçte meydana gelen teknik arıza soncu kazanın oluştuğunu, müvekkilinin vinçle bir ilgisi bulunmadığını savunmuştur.

III. BOZMA ÖNCESİ VE BOZMA KARARLARI
A) İlk Mahkeme Kararı
Mahkemenin 13.05.2016 tarih ve sayılı ilk kararında; davanın kısmen kabulü ile asıl dava dosyasında maddi tazminat istemiyle ilgili davacı eş …için 101.824,10 TL, davacı … için 2.613,24 TL, davacı … için 11.748,21 TL, davacı … için 25.288,30 TL maddi tazminat, Birleşen dava kapsamında manevi tazminat istemiyle ilgili olarak davacı eş için 50.000,00 TL, Hakan için 10.000,00 TL, Serkan için 15.000,00 TL, Murtaza için 20.000,00 TL ve Ceyda için 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16.04.2014’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına davacıya verilmesine karar verilmiştir.

B) İlk Bozma Kararı
Kararın davalılardan … İnş. İş. Mak. Elk. San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. ve İlci İnşaat San. Tic. A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 06.05.2019 tarih ve 2018/5046 E- 2019/3383 K sayılı ilamında özetle; somut olayda her ne kadar davalı … oluşturan şirketler asıl işveren olarak, iş kazası sonucunda meydana gelen zarardan müştereken ve müteseslilsen sorumlu iseler de; iş kazası tarihi olan 16.04.2010 tarihinden önce 15.01.2008 tarihinde davalı … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin diğer adi ortaklığı oluşturan şirketlerin rızasını alarak ortaklıktan ayrılmış olduğu, adi ortaklık sözleşmesinde de sorumluluğunun devam ettiğine dair bir kaydın bulunmadığının anlaşılması karşısında bu şirketin sorumlu olduğunun kabulü mümkün değildir. O halde mahkemece bu davalı şirket yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu şirketin de sorumlu olduğu kabul edilerek karar verilmesinin hatalı olduğu aynı zamanda faiz hükmünde talep aşımı yapılarak hüküm tesisinin hatalı olduğu belirtilmiştir.

IV. BOZMA SONRASI YARGILAMA SÜRECİ VE KARAR
Bozma kararına uyan Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararda özetle; bozma kararına uyulduğu belirtilmesine karşın; davanın kısmen kabulü ile asıl davada davacı eş …için 101.824,10- TL, davacı … için 2.613,24- TL, davacı … için 11.748,21- TL, davacı … için 25.288,30- TL maddi tazminatın 25.06.2010 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, Birleşen davada davacı eş …için 50.000,00 TL, Hakan için 10.000,00 TL, Serkan için 15.000,00 TL, Murtaza için 20.000,00 TL, Ceyda için 20.000,00- TL manevi tazminatın birleşen dava tarhi olan 02.10.2014’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … İnşaat San. ve Tic. A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … İnşaat San. ve Tic. A.Ş. vekili temyiz dilekçesinde; müvekkili hakkında uyulan bozma kararı gereğince ret kararı verilmesi gerektiğini, müvekkilinin Tulip, FMS, Mertkan Şirketleri ile oluşturduğu adi ortaklıktan 15.01.2008 tarihinde hak ve hsisselerinin tamamını Mertkan Şirketine devrettiğini, devrin noter huzurunda 02.06.2009 tarihinde onaylandığı, 16.01.2008 tarihinden itibare Adi ortaklıkla hiçbir bağı olmadığından iş bu kaza nedeniyle sorumluluğuna gidilemeyeceğini, bozmaya rağmen müvekkilinin hangi gerekçe ile sorumlu tutulduğunun belirtilmediğini, rücuan tazminat davasında da hakkında red kararı verildiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş kazası neticesinde sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK Geçici 3 üncü maddesi delaletiyle uygulama imkanı bulan 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 1086 sayılı HUMK’nun 427 ilâ 444 üncü maddeleri, 818 sayılı Borçlar Kanunun 332, 41, 42, 43, 45, 46 ve 47 nci maddeleri, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 2.maddesi gereğince uygulanma olanağı bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 55 inci maddesi, 4857 sayılı İş Kanunun 77 nci maddesi, manevi tazminatın belirlenmesi yönünden 22.06.1996 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, usuli kazanılmış hak yönünden 04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararıdır.

3. Değerlendirme
1.Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; Mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı Kararı).

2.Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, … Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 …, 1974, sayfa 395 vd.)

3.Temyizce bir kararın bozulması ve Mahkemenin bozma kararına uyması halinde bozulan kararın bozma sebeplerinin şümulü dışında kalmış cihetlerinin kesinleşmiş sayılması, davaların uzamasını önlemek maksadıyla kabul edilmiş çok önemli bir usuli hükümdür. Bir cihetin bozma kararının şümulü dışında kalması da iki şekilde olabilir. Ya o cihet, açıkça bir temyiz sebebi olarak ileri sürülmüş fakat dairece itiraz reddedilmiştir, yahut da onu hedef tutan, bir temyiz itirazı ileri sürülmemiş olmasına rağmen dosyanın Temyiz Dairesince incelendiği sırada dosyada bulunan yazılardan onun bir bozma sebebi sayılması mümkün bulunduğu halde o cihet dairece de bozma sebebi sayılmamıştır. Her iki halde de o konunun bozma sebebi sayılmamış ve başka sebeplere dayanan bozma kararına mahkemece uyulmuş olması, taraflardan birisi lehine usuli bir müktesep hak meydana getirir ki, bu hakkı ne mahkeme, ne de Temyiz Mahkemesi halele uğratabilir. Zira umumi müktesep hakkın tanınması amme intizamı düşüncesiyle kabul edilmiş bir esastır. (04.02.1959 gün ve 1957/13 E- 1959/5 K sayılı YİBK).

4. Somut olayda, mahkemece uyulmasına karar verilen bozma kararı kapsamında, davalı … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin iş kazası tarihi olan 16.04.2010 tarihinden önce 15.01.2008 tarihinde diğer adi ortaklığı oluşturan şirketlerin rızasını alarak ortaklıktan ayrılmış olduğu, adi ortaklık sözleşmesinde de sorumluluğunun devam ettiğine dair bir kaydın bulunmadığının anlaşılması karşısında bu şirketin sorumlu olduğunun kabulünün mümkün olmamasına göre Mahkemece bu davalı şirket yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece verilen kararda anılan davalının bozma kararı hilafına neden sorumlu tutulduğu da açıklanmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olmuştur.

5. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

6. O halde, temyiz edenin sıfatına temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı … İnşaat San. ve Tic. A.Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Mahkemece verilen hüküm bozulmalıdır.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı … İnşaat San. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,

2.Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgilisine iadesine,

3.Dairemizde icra edilen duruşmada davalı … İnşaat San. ve Tic. A.Ş. kendisini vekille temsil ettirmiş olması nedeniyle 17.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile iş bu davacıya verilmesine,

Dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine,

26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.