YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7485
KARAR NO : 2022/13974
KARAR TARİHİ : 09.11.2022
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No :
Dava, meslek hastalığı olmadığının, var ise meslekte kazanma gücü oranının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılardan Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin İzmit’te kurulu bulunan lastik fabrikasında muhtelif araçlar için tekerlek lastiği üretimi yaptığını, davalılardan …’ın da 2010-2014 yılları arasında davacının bu işyerinde operatör olarak çalıştığını 27/01/2014 tarihinde de işten ayrıldığını, …’ın işyerinden ayrıldıktan sonra 14/07/2014 tarihinde diğer davalı kuruma başvuruda bulunup iş yerinde çalışırken rahatsızlandığını ve rahatsızlığının mesleki olduğunun tespitini istediğini, davalı kurum tarafından yapılan tetkik ve incelemeler sonucunda kurum sağlık kurulunun 24/11/2014 tarihli ve 955 saylı kararı ile sigortalının servikal disk bozukluğu rahatsızlığının mesleki hastalık olmadığının sigortalının bu karar üzerine 09/03/2015 tarihinde davalı kuruma yeniden başvuruda bulunarak kendi rahatsızlığının servikal disk bozukluğu olmadığını belirtip yeniden inceleme yapılmasını istediğini, kurum tarafından yeniden yapılan inceleme sonucu kurum sağlık kurulunca davaya konu 01/09/2015 tarihli ve 502 sayılı kararda sigortalının Disk Hernisi rahatsızlığının mesleki olduğuna ve %28 oranında maluliyetinin bulunduğuna karar verildiğini, davalı kurumun sigortalısının çalıştırıldığı ortamın işyeri çalışma şartlarının bahsi geçen hastalığın meydana gelmesinde belirleyici bir etkisi olmadığını iş yerinde her türlü iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alındığını işçilerini lastik endüstrisinin en gelişmiş ve en ileri teknolojisine uygun olarak üretilmiş makinelerde iş sağlığı ve güvenliği mevzuatındaki tüm yasa ve yönetmeliklerde aranan şartlara uygun ortamda çalıştırdıklarını belirterek tüm bu nedenlerle bahsi geçen rahatsızlığın davacı şirket işyerinden kaynaklı ve mesleki bir hastalık olmadığının tespitine yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; … SGK İl Müdürlüğü ………. Hastalıkları Sağlık Kurulu tarafından sigortalı …’ın şikayetleri neticesinde elde edilen bulgular değerlendirme konusu yapıldığını ve 24/11/2014-00955 sayılı karar ile sigortalının mesleki hastalığının tespit edilmediğini ancak söz konusu karara …’ın 09/03/2015 tarihinde itiraz ettiğini ve bunun üzerine … Meslek Hastalıkları Hastanesi tarafından yapılan inceleme neticesinde 11/02/2015 tarih ve 382 sayılı sağlık kurulu raporu ile sigortalı …’ın disk hernisi meslek hastalığına tutulduğunu ve meslekte kazanma gücünü %28 oranında kaybettiğinin tespit edildiğini sigortalının meslek hastalığına tutulduğu ve maluliyet oranının da kurum tarafından belirtildiği gibi yasal prosedüre uygun olarak yapıldığını, davacı işverenin sigortalı …’ın meslek hastalığına tutulduğuna ilişkin 11/02/2015 tarih-382 sayılı karara karşı öncelikle kuruma itiraz etmesi gerektiğini davacı işyeri tarafından söz konusu karara karşı kuruma yapılmış herhangi bir itiraz bulunmadığını, yasa gereği tamamlanması gereken prosedürü yerine getirmeyerek hiçbir muaraza çıkarmamış bulunan kuruma karşı açılan davanın tamamen haksız ve yersiz olduğunu belirterek tüm bu nedenlerle davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, “…1-Davanın kabulü ile, -davalı …’ın disk hernisi rahatsızlığının meslek hastalığı olmadığının tespitine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı SGK vekili istinaf dilekçesinde;
“…1-Yerel Mahkeme, sigortalının hastalığının mesleki olup olmadığının tespiti için, Adli Tıp Kurumundan raporlar almış, gelen raporlara yapmış olduğumuz itirazlarımız yeterince değerlendirilmeden, hüküm kurulmuştur.
2- Adli Tıp Kurumu Raporlarında, …’ın, lomber diskopati hastalığının mevcut olduğu, kişinin yaptığı işin ve çalışma şeklinin disk hernisi açısından etkisinin olabileceği ancak disk hernilerinin böyle bir işte çalışmayan kişilerde de, görüldüğü, ayrıca disk hernisinin işi dışında herhangi bir eylem sırasında da ortaya çıkabileceği dikkate alındığında hastalığının mesleki olup olmadığının belirlenemediği cihetle maluliyet oranı hakkında görüş bildirilemediği, belirtilmiştir. Bu raporlara yapmış olduğumuz itirazlarımız üzerine Yerel Mahkemece alınan ek raporlar itirazlarımızı değerlendirmeden düzenlenen raporlar olup, Yerel Mahkeme raporlar doğrultusunda karar verdiğinden, verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Kararın ortadan kaldırılması gerekir.
3-… ile ilgili düzenlenen, … Meslek Hastalıkları Hastanesi’nin 12.08.2014 tarih, 1644 no’lu sağlık kurulu raporunda; bel ağrısı ve eforla nefes darlığı şikayetleri olduğu, işe girişinde sağlam olduğu, işe girişinden 1 yıl sonra bel ağrısının, 3 yıl sonra da nefes darlığının başladığını ifade ettiği, 3 yıl üst üste belinden fizik tedavi aldığı, 8 ay ve 6 ay önce olmak üzere 2 kez lomber diskopati operasyonu geçirdiği, 28.10.2013’te özel hastaneden opere lomber disk hernisi, lomber darlık tanılarıyla 1 yıl süreyle uzun süre ayakta durmasını gerektirecek işlerde ve ağır işlerde çalışmasının sakıncalı olduğuna dair rapor verildiği ancak iş yerinde bölüm değişikliği yapılmadığından kendi isteği ile işten ayrıldığı, mesleki anamnezinde Ocak 2010 – Ocak 2014 arası Türk Pirelli Kartepe Kocaeli’nde çalıştığı, iş yeri ortamında lastik, kauçuk, pigment tozu ve kokusuna maruz kaldığı, havalandırmanın yetersiz olduğu, maske kullanmadığı, eldiven kullandığını ifade ettiği, ortamın aşırı sıcak ve gürültülü olduğu, kulak koruyucu kullandığı, 20 kg ağırlığındaki lastikleri belden eğilerek tamburdan çıkardığı, belden rotasyon hareketi yaparak doğrulduğu ve 2 metre ilerideki teleferiğe basket atar gibi attığı, ağırlıkları 100-300 kg değişen bobinleri kendisine doğru çektiği, daha sonra iterek makineye yerleştirdiği, makaraya sarılı malzeme bezlerini makinenin altına eğilerek yerden alıp yükseklikleri bel hizasında ya da omuz hizasında olan taşıma arabalarına yüklediği, malzeme yüklü arabaları iterek ya da çekerek götürdüğü, bazılarının tekerlekleri bozuk olduğu için zorlandığı, 2007-2008 yıllarında … Holding Bodrum’da satış, pazarlama işlerinde 2006-2007 yıllarında güvenlik şirketinde büro işlerinde çalışmış oluğu, bu iş yerlerinde ağır yük kaldırmasının gerekmediği, Ortopedi: sağ dizde ağrı ve boşalma hissi mevcut, 2 yıl önce sağ diz ön çapraz bağ ameliyatı olduğu, halen sağ dizde boşalma olduğu, sağ diz medial … testinin pozitif olduğu, … Cerrahi: bel ve sol bacak ağrısı şikayeti olan hastanın 2 kez bel fıtığı ve enstrümantasyon revizyonu ameliyatı geçirdiği, Laseque solda 60 derece, bel hareketleri kısıtlı, nörodefisit yok, KBB: gürültülü ortamda çalışma öyküsü mevcut, şikayeti yok, Nöroloji: motor muaynede belirgin taraf verir parezi izlenimi alınmadığı, DTRler patella abolik/abolik, ASIL abolik/abolik, sol alt bacak iş yanında hipoestezisi mevcut, Babinski -/-, Göğüs Hastalıkları: ekspresyonun uzun olduğu, SFT’de küçük hava yolu obstrüksiyonu olduğu, akciğer grafisinde bronkovasküler g.’de artış izlendiği, …’de parankim lezyonı saptanmadığı, basit kronik bronşiti olduğu, sigarayı bırakması ve mahalinde göğüs kontrolü önerildiği, görülmüştür.
4-Tüm bu bilgilerden anlaşılacağı üzere, sigortalının işe girişte hiç bir tıbbi yakınması yok iken, 4 yıl boyunca davacı iş yerindeki çalışması koşulları nedeni ile meslek hastalığına tutulmuştur.
5-Yapılan işin, kişi üzerinde yarattığı etkiler kişiden kişiye değişebilecektir. Kas ve iskelet yapısı gereği güçlü, esnek olan bir kişinin aynı ağırlığı yüklenmesi ile, kas ve iskelet yapısı itibari ile zayıf olan bire kimsenin ağırlığı yüklenmesi arasında fark olması kaçınılmazdır. Sigortalıdaki yakınmaların, sadece iş yeri koşulları ile açıklanamaması sebebi ile meslek hastalığı olup olmadığının belirlenmediği yönündeki Üst Kurul Kararı, uyuşmazlığı çözecek nitelikte bir karar değildir. Meslek Hastalığının belirlenememesi, sigortalı aleyhine yorumlanamamalıdır. Eğer bir seçim yapılacak ise, hasta ve zayıf olandan yana seçim yapılmalı ve hastalığın meslek hastalığı olduğu, çalışma koşullarına bağlı olarak geliştiği kabul edilmelidir.
6-Hastalığın iş yeri koşullarından ve yapılan işten kaynaklamadığını ispat külfeti davacı işverene yüklenmelidir. Sigortalının, özel yaşamında disk hernisi hastalığına neden olabilecek faaliyetleri olduğunu kanıtlamalıdır. Dosya kapsamında, davacı işveren tarafından böyle bir iddia, delil, bilgi ve belge sunulmamıştır.
Yerel mahkeme tüm hususları göz ardı ederek, yeterli incelemeye dayanmayan, Adli Tıp Kurumu Raporu doğrultusunda, sigortalının meslek hastalığına tutulmadığına karar vermiştir. Üniversite Hastanesi, Araştırma ve Uygulama Hastanesi gibi, farklı Hastanelerden görüş almadan, hüküm kurulmuş olması İstinaf sebebidir. Yerel Mahkeme kararının bu yönü ile ortadan kaldırılması, yeniden yargılama yapılması gerekir…” şeklinde açıklamada bulunarak, istinaf taleplerinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesi, davalı …’nun istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, istinaf dilekçesindeki nedenleri ileri sürerek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yol; 5510 sayılı Kanun’un “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları”na dair 95. maddesinde ( 506 sayılı Kanun’un 109. maddesinde) hükme bağlanmıştır. Buna göre, kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin S.S. Yüksek Sağlık Kurulu’na itiraz hakları mevcuttur. Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, Adli Tıp Başkanlığı veya Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalı konseylerinden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir. Öte yandan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.02.2010 gün ve 2010/21-60 Esas, 2010/90 Karar sayılı ilamı ile 06.10.2010 gün ve 2010/10-390 Esas, 2010/448 Karar sayılı ilamların da belirtildiği üzere Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın ilgili ihtisas kurulu ile üniversitelerin tıp fakülteleri ilgili bilim dalı başkanlıklarınca ya da S.S. Yüksek Sağlık Kurulu’nca düzenlenen raporlar arasında çelişkinin mevcut olması halinde, çelişkinin Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp Üst Kurulu tarafından giderilerek, sigortalının sürekli iş göremezlik oranı ve başlangıç tarihi kesin olarak karara bağlanması da zorunludur.
Somut olayda, … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Sağlık Kurulunun 24/11/2014 karar tarihli ve 955 sayılı raporu ile davacıdaki hastalığın servikal disk bozukluğu hastalığı olduğu ve hastalığın meslek hastalığı olmadığı belirtilmiş; sigortalı davalının itirazı üzerine düzenlenen 01/09/2015 karar tarihli ve 502 sayılı rapor ile davacıdaki hastalığın disk hernisi olduğu ve sürekli iş göremezlik derecesinin %28 olduğu belirtilmiştir. Eldeki davada, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan aldırılan 14/03/2017 karar tarihli ve 21/3127 Karar sayılı raporu davalı sigortalıdaki hastalığın lomber ve diğer intervertebral disk bozuklukları hastalığı olduğu ve bu hastalığın meslek hastalığı olduğu; sürekli iş göremezlik derecesinin ise %28 olduğu belirtilmiştir. Ardından Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan aldırılan 14/01/2019 tarih 702 Karar sayılı raporunda sigortalıdaki hastalığın “lomber diskopati” (disk hernisi) hastalığı olduğu belirtilerek “…’ın lomber diskopati hastalığının mevcut olduğu, kişinin yaptığı işin ve çalışma şeklinin disk hernisi açısından etkisinin olabileceği ancak disk hernilerinin böyle bir işte çalışmayan kişilerde de görüldüğü, ayrıca disk hernisinin işi dışında herhangi bir eylem sırasında da ortaya çıkabileceği dikkate alındığında hastalığının mesleki olup olmadığının belirlenemediği cihetle maluliyet oranı hakkında görüş bildirilemediği oy birliği ile mütalaa olunur” şeklinde görüş bildirilmiştir. Bu rapora itiraz edilmesi ve kurum raporları ile uyumsuz olması nedeniyle Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu raporunda da aynı yönde (…’ın lomber diskopati hastalığının mevcut olduğu, kişinin yaptığı işin ve çalışma şeklinin disk hernisi açısından etkisinin olabileceği ancak disk hernilerinin böyle bir işte çalışmayan kişilerde de görüldüğü, ayrıca disk hernisinin işi dışında herhangi bir eylem sırasında da ortaya çıkabileceği dikkate alındığında hastalığının mesleki olup olmadığının belirlenemediği cihetle maluliyet oranı hakkında görüş bildirilemediği oy birliği ile mütalaa olunur) görüş bildirilmiştir.
Öte yandan kurum tarafından düzenlenen denetim müfettiş raporunda, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli olan önlemlerin ihmal edildiği, işverenin meslek hastalığını önlemeye yönelik işyerinde alınması ve bulundurulması gerekli tedbir ve araçlar ile alınacak diğer iş güvenliği tedbirlerinin devamlı surette izlemediği, …’ın çalışmış olduğu 2. fazda işlemi biten lastikleri tamburdan çıkartıp 2 metre yüksekliğinde bulunan teleferik sisteminin kollarına atmasına müsaade edilerek/maruz bırakarak hastalığa maruz bırakmasına yol açıldığı” tespitlerinin yapıldığı, … ile ilgili düzenlenen, … Meslek Hastalıkları Hastanesi’nin 12.08.2014 tarih, 1644 no’lu sağlık kurulu raporunda; bel ağrısı ve eforla nefes darlığı şikayetleri olduğu, işe girişinde sağlam olduğu, işe girişinden 1 yıl sonra bel ağrısının, 3 yıl sonra da nefes darlığının başladığını ifade ettiği, 3 yıl üst üste belinden fizik tedavi aldığı, 8 ay ve 6 ay önce olmak üzere 2 kez lomber diskopati operasyonu geçirdiği, 28.10.2013’te özel hastaneden opere lomber disk hernisi, lomber darlık tanılarıyla 1 yıl süreyle uzun süre ayakta durmasını gerektirecek işlerde ve ağır işlerde çalışmasının sakıncalı olduğuna dair rapor verildiği anlaşılmıştır.
Eldeki dosyada, davalı sigortalının işe girerken uygun sağlık raporunun alındığı periyodik muayenelerinin mevcut olduğu, işe girdikten sonra fizik tedaviye başladığı ve operasyonlar geçirdiği, yaptığı işin yaklaşık 200 kez 20 kg ağırlığındaki lastikleri teleferik sistemine atmak olduğu hususları karşısında davanın reddi gerektiği gözetilmeksizin, mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, davalılardan Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 09.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.