YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7176
KARAR NO : 2023/7477
KARAR TARİHİ : 04.07.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2111 E., 2022/537 K.
KARAR : Kısmen Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 4. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/94 E., 2021/375 K.
Taraflar arasındaki iş kazasından maddi ve manevi tazminat istemlerinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden esas hakkında kısmen kabul ve kısmen redde dair karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilini davalı firmanın … ilçesindeki deposunda çalıştığını, 13.05.2016 tarihinde iş yerinde çalışırken yine aynı firmada çalışan …’in kullanmış olduğu forkliftin taşımış olduğu 3 tonluk yükün üzerine düşmesi sonucu iş kazasının meydana geldiğini, bu kazada davacıya atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, davacının geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle sakat kaldığını ve halen yatalak olarak hayatını idame ettirmeye çalıştığını, müvekkilinin bundan sonraki hayatını sakat olarak devam ettirecek olup normal hayatını sağlıklı insanlar gibi sürdüremeyeceğini, davacının bundan sonraki hayatında yaşamını idame ettirirken sağlıklı insanlardan daha fazla efor sarf etmek zorunda kalacağını, hesaplanacak maddi (Efor) tazminatının kusursuz sorumlu olan işverenden tahsil edilmesini, müvekkilinin geçirmiş olduğu kazadan ötürü olağanüstü zorluklar çektiğini, birçok ameliyatlar olduğunu, çok yoğun, yorucu ve acılı tedaviler almak zorunda kaldığını, müvekkilinin bu süre içerisinde çok ciddi ızdıraplar ve sıkıntılar çektiğini ve sakat kaldığından ötürü de ömrü boyunca bu manevi ızdırabı ve zorlukları çekmeye devam edeceğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat, 50.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 51.000,00 TL’nin davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiş yargılamanın devamında maddi tazminat istemini 219.752,17 TL’ye arttırmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı işçinin davalı işverenlik nezdinde “Temizlik personeli” olarak çalışmaya başladığını, çalışmaya başlamasının ardından davalı işverenliğin tüm çalışanlara olduğu gibi davacı personele de iş sağlığı ve güvenliği konusunda gerekli tüm eğitimlerinin verildiğini, personelin çalışmasına ilişkin olarak da tüm tedbirleri aldıklarını, davalı işverenlik nezdinde kullanılan tüm forklift ve taşıma araçlarının periyodik olarak Still-Arser İş Makineleri… Şirketi tarafından kontrol edildiğini, kazanın oluşumunda forkliftte meydana gelen bir aksaklığın neden olmuş olmasına binaen davanın ilgili şirkete ihbar edilmesi gerektiğini, davalı işverenin üzerine düşen kontrol ve denetim yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davacı personelin kaza gerçekleştiği esnada forklift aracının o kadar yakınında bulunmaması gerektiğini ve bu konu hakkında gerekli özeni ve dikkati göstermediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararında özetle; davaya konu olan kazanın 12.05.2016 tarihinde … İli … İlçesi’nde bulunan…Mağazacılık A.Ş.’ye ait depo işçisi …’in sevk ve idaresinde bulunan forkliftin taşıdığı yükün devrilmesi sonucu meydana geldiği ve aynı işyerinde temizlik İşçisi olarak çalışan davacı …’ın yaralanması ile sonuçlandığı, olayın 6331 sayılı Kanun’un 3/g maddesi ile 5510 sayılı Kanun’ un maddesine göre bir iş kazası olduğu, 23.01.2018 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu raporunda belirtildiği üzere kazalının sürekli iş göremezlik (Meslekten Kazanma Gücü Kaybı) oranının % 58 olarak belirlendiği, kazalıya 7.595,32TL ödeme yapıldığı, kaza tarihinde kazalının ücretinin AGİ dahil brüt 1.688,00 TL olduğu, 3 kişilik bilirkişi heyetinden aldırılan raporda; davalı işveren…Mağazacılık A.Ş.’nin %50,…Mağazacılık A.Ş.’nin personeli ve kazanın meydana geldiği işyeri olan depo müdürü olan …’in % 10, işyeri işçisi olan ve forkliftin sevk ve idaresinde bulunan …’in % 30, davacı …’ın ise % 10 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
2. Dosya kapsamına göre işveren…Mağazacılık A.Ş.’nin %50,…Mağazacılık A.Ş.’nin personeli ve kazanın meydana geldiği işyeri olan depo müdürü olan …’in % 10, işyeri işçisi olan ve forkliftin sevk ve idaresinde bulunan …’in % 30, davacı …’ın ise % 10 oranında kusurlu olduğu, bilinen ve bilinmeyen pasif dönem toplam zararının 434.076,56TL kusur oranlan ve Meslekten Kazanma Gücü Kaybı (maluliyet oranı) dikkate alındığında talep edilecek zarann 226.587,96 TL ve kendisine SGK tarafından genel sağlık sigortasından yapılan ödeme tutarının % 90′ ı 6.835,79 TL davacının hesaplanan maddi zararının ise net 219.752,17 TL olduğu tespit edilmiş anılan maddi tazminatın 12.05.2016 kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
3. Davacı manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Manevi tazminat bakımından olayın tarihi ve oluş şekli, kusur durumu, kazazedenin %58 malül kalması, yatarak tedavi görmesi, sigortalının yaşı, yaşanan acı, şok ile meydana getirdiği ruhsal bozukluk nedeniyle uğradığı manevi zararın giderimi amacıyla belirli bir meblağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir. Bu şekilde; davacının zedelenmiş olan yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmamak, davalı yanı ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, dikkat ve özen göstermek konusunda daha dikkatli olmaya sevk etmek hedeflenerek manevi tazminat olarak 40.000,00 TL takdir edilerek 12.05.2016 kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından sunulan delillere itibar edilmediğini, itirazların dikkate alınmadığını, davacının maluliyetinin %60’ın altında olduğundan pasif dönem hesaplaması yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, kaza günü o anda davacının görevde olmasını gerektiren herhangi bir gereklilik bulunmadığını, olayın davacının ağır kusurlu eylemiyle gerçekleştiğini, kusurun hatalı belirlendiğini, işverenin sorumluluğunda kaçınılmazlık ilkesinin dikkate alınması gerektiğini, olayda işverenin kusurunun bulunmadığını, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle; somut olayda; aynı iş yerinde çalışan dava dışı işçinin kullandığı forkliften yükün davacının üzerine düşmesi şeklinde gerçekleştiği anlaşılan olayın, davacı …’a %10 oranında kusur verilmesi ve müteselsil sorumlulara atfedilen %90 kusur oranının olayın oluşuna uygun olduğu görülmüştür.
2.Mahkeme tarafından belirlenen manevi tazminat miktarı, davacının maluliyeti, tarafların kusur durumu ve davacının yaşadığı olay sebebiyle duyduğu acı değerlendirildiğinde dosya kapsamına uygun olarak belirlenmiştir.
3.Kurum tarafından yapılan ödemelerin maddi tazminatın belirlenmesinde dikkate alınmasının zorunlu olduğu, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nın 55 inci maddesinin emredici hükmünün kamu düzenine ilişkin olduğu, gerçekleştiği tarihe bakılmaksızın tüm fiil ve işlemlere uygulanması gerektiği, kamu düzeni ile ilgili konularda ise usuli kazanılmış haktan söz edilemeyeceği dikkate alınmalıdır.
4.Dairemizce hükme esas alınan hesap raporu dikkate alınarak, hesaplanan 219.752,17 TL’den kurumun rücu edebileceği peşin sermaye değeri ve geçici iş göremezlik ödemesi toplamı (73.810,28 TL X 0,90 = 66.429,25 TL PSD ile 18.833,91 TL X 0,90 = 16.950,51 TL geçici iş göremezlik ödemesi toplamı 83.379,76 TL) 83.379,76 TL mahsup edilerek davacının talep edebileceği 136.372,41 TL maddi tazminat hüküm altına alınmıştır gerekçeleriyle;
5. H.M.K. 353/1-b-2 maddesi uyarınca mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, davanın kısmen kabul – kısmen reddi ile;
a)136.372,41 TL net maddi tazminatın, 12.05.2016 kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b) 40.000,00 TL manevi tazminatın, 12.05.2016 kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının çalışmaması gereken yerde bulunması nedeniyle kazanın gerçekleştiğini, tanık beyanlarından forklift yolunun ayrılmış olduğunun açık olduğunu, buna rağmen davacının forklift yolunda bulunması nedeniyle kazaya kendisinin sebep olduğunu illiyet bağının davacı eylemi ile kesildiğini, kaçınılmazlık gereği müvekkiline kusur verilmemesi gerektiğini, iş sağlığı ve güvenliği uzmanı tanık olarak dinlenmiş olsa iş sağlığı ve güvenliği kapsamında her türlü tedbirin alınmış olduğunun tespit edileceğini, kusur raporları arasında çelişkilerin giderilmediğini, keşif yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının sürekli iş göremezlik oranının %60’ı geçmediği için pasif devre hesabı yapılmaması gerektiğini, operatör …’e ihbar olmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temyiz kapsam ve nedenlerine göre sigortalının sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle maddi tazminata hak kazanıp kazanamadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6100 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 417, 49,50,51,52,54 ve 55 inci maddeleri ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu maddeleri ile 5510 sayılı Kanun’un 13,16,19 ve 21 inci maddeleridir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle temyiz edenin sıfatı ile temyiz kapsam ve nedenlerine göre; hükme esas alınan kusur raporundaki kusur oran ve aidiyetleri ile hesap raporunda benimsenen hesap ilkeleri ile gelir tenzilinin dosya kapsamına, ilgili mevzuat ve Dairemizce benimsenen ilkelere uygun olarak belirlenmiş olmasına bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi karar ve gerekçesinin usul ve kanuna uygun olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilince ileri sürülen temyiz nedenlerinin reddiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik davalı vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kararın ONANMASINA,
2.Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgilisine yükletilmesine,
3.Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.