YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/7018
KARAR NO : 2023/6896
KARAR TARİHİ : 15.06.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1327 E., 2021/1722 K.
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Anadolu 29. İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/214 E., 2021/64 K.
Taraflar arasındaki iş kazası ve iş göremezlik oranının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle iş kazası yönünden davanın kabulüne, iş göremezlik oranının tespiti yönünden tefrikine karar verilmiştir.
Kararın davalı …Ş. ve davalı Kurum vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi davalı …Ş. ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili, davacının işveren Memorial Ataşehir Hastanesinde 18.03.2016 tarihinde HIV hastası …’ın ameliyatı sonrası parmağının kanadığını gördüğünü,davacıya hastadan HIV virüsü bulaştığını, iş kaza tespiti için Kuruma yaptıkları müracaatın reddedildiğini belirterek 5510 sayılı kanunun 13/1-a maddesi uyarınca dava konusu meydan gelen olayın iş kazası olduğunun tespiti ile maluliyet durum ve oranın tespitine karar verilmesi talep olunmuştur.
II.CEVAP
1.Davalı …Ş. vekili; davacının HIV (+) olmasında davalı şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, davacının katılmış olduğu ameliyat sırasında ilgili hastalığa yakalanmasının tıbben mümkün olmadığı, davacıya koruyucu/önleyici tedaviye başlandığı fakat davacının kendisinin tedaviye devam etmediği, iş kazası ve maluliyet oranının tespitine ilişkin taleplerin ayrı ayrı reddi talep olunmuştur.
2.Davalı Kurum vekili; iddia edilen kaza olayının iş kazası olduğu yönünde bir tespit yapılamadığı, bu nedenle Kurum tarafından yapılan işlemler usul ve yasaya uygun olup davanın iş kazasının tespiti yönünden reddi gerektiği, maluliyet oranın tespiti yönünden ise 506 sayılı Kanun ve 5510 sayılı Kanun’un 25 inci maddesi ve 19 uncu maddesi gözetilerek Sosyal Sigorta Sağlık Kurulundan rapor alınmak, ilgililerce buna itiraz edilmesi halinde tıp fakülteleri kürsü konseyleri ya da Adli Tıp Meclisinden rapor istihsal edilmek suretiyle meslekte kazanma gücü kaybı oranı saptanmak ve bu raporun Sosyal Sigortalar Sağlık işleri Tüzüğü çerçevesinde düzenlenmesini sağlamak ve Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurul raporundan farklı sonuçlara ulaşılmışsa bunun nedenlerinin açıklattırılması gerektiği belirtilerek davanın reddi talep olunmuştur.
III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ile; celp olunan kurum kayıtları, tanık beyanları ve sair deliller ile alınan bilirkişi raporu tümüyle değerlendirildiğinde davacının 18.03.2016 tarihinde davalı işveren bünyesindeki hizmeti sırasında vuku bulan olayın iş kazası olduğuna kanaat getirilmiş olup;
-Davacının 18.03.2016 tarihinde davalı işveren bünyesindeki hizmeti sırasında vuku bulan olayın iş kazası olduğunun tespitine,
-Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 2012/15063 Esas, 2012/22784 Karar sayılı 21.11.2012 tarihli ilamı doğrultusunda ;
-İş kazası tespitine ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadıkça, mahkemece sürekli iş göremezlik oranı belirlenemeyeceğinden,
-Davanın maluliyet oranının tespiti yönünden tefrikine karar verilmiştir.
IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı …Ş. ve davalı Kurum vekilleri istinaf yoluna başvurmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı şirket vekili; İş kazasının teyit eden hiçbir delil bulunmadığını, mahkeme tarafından işçi yararına yorum ve varsayımla sonuca gidildiğini, davacının 18.03.2016 tarihinde bir hastanın operasyona eşlik ettiğini, operasyon hastasının HIVli olması nedeniyle son derece ciddi güvenlik önlemleri ile başlanılmış ve sonlandırılmış olduğunu, davacının operasyon sırasında herhangi bir kaza ve sorun bildirimi olmadığını, HIV(+) hastaya kullanılan iğnenin bir başkasına batmasıyla bulaşma riskinin %0,3 olduğunu, davacının ameliyattan 9 ay sonra yıllık izinde Kıbrıs’ta tatil yaptığı sırada trafik kazası yaşadığını, kaza sonrası yapılacak operasyon için alınan örneklerde davacının HIV (+) olduğunun tespit edildiği, davacının HIV (+) olmasının %100 bu ameliyattan kaynaklandığını gören olmadığını, virüsün hastane kaynaklı olduğunu kesin olarak söylemenin mümkün olmadığını, belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
2.Davalı Kurum vekili; davacının ameliyat sırasında elinin kanaması dolayısıyla virüsün kendisine bulaştığını iddia etmiş ise de dinlenen tanık …’in işyeri hekimi ile davacının eline baktıklarında herhangi bir kesi, iğne izi ve kan olmadığını beyan ettiğini, yeterli delil olmadığı halde davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tanık beyanları,tüm dosya kapsamına göre davacının HIV’li bir hastanın operasyonuna katıldığı, operasyon sırasında elinin kanadığı, davacının işe girdiğinde testinin negatif olduğu, operasyondan kısa bir süre sonra tespitinin pozitif çıktığı, davacının geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun kabulü gerektiği, mahkeme kararının yerinde olduğu kanaatine varılarak istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b maddesinin (1) numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine, karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı …Ş. ve davalı Kurum vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı şirket vekili ;istinaf sebepleri doğrultusunda temyiz talebinde bulunmuştur.
2.Davalı Kurum vekili; istinaf sebepleri doğrultusunda temyiz talebinde bulunmuştur.
C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; davacının davalı şirket nezdinde çalışırken 18.03.2016 tarihindeki olayın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
2.İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı şirket ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin ilgilisinden alınmasına,15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.