Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/6681 E. 2023/2101 K. 07.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6681
KARAR NO : 2023/2101
KARAR TARİHİ : 07.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/186 E., 2021/406 K.


KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında Mahkemece görülen iş kazasından sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi tazminat istemi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının 24.04.2014 günü meydana gelen iş kazasında sürekli iş göremezliğe uğradığını iddia ederek 30.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili yargılama sırasında 31.07.2018 tarihli dilekçe ile maddi tazminat talebini toplam 450.662,06 TL’ye çıkarmıştır.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini … açısından davanın husumetten red edilmesi gerektiğini, davacının müvekkilinin çalışanı olmadığını, müvekkilinin bilgisi dışında inşaata girip, kendi kusuru ile inşaattan düştüğünü, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. BOZMA ÖNCESİ VE BOZMA KARARI
1.Mahkemenin 21.12.2015 tarihli ilk kararında özetle;
1-5521 sayılı Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca iş mahkemelerindeki yetkinin kamu düzenine ilişkin olup, iş bu davanın, davalının ikametgahı veya işçinin işverenin işini gördüğü yer mahkemesinde açılmadığı gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde veya HMK’nun 16 ncı maddesinde belirtilen zarar görenin ikametgahı mahkemesinde de açılmadığından, davaya bakmakla mahkememiz yetkili olmadığından mahkememizin yetkisizliğine,

2-Karar kesinleştiğinde süresinde müracaat halinde dosyanın görevli ve yetkili … Mahkemeleri olsa bile Gemlik Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde olduğundan Gemlik’te görülen iş davalarının … İş Mahkemeleri baktığından, dosyanın … nöbetçi iş mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.

2.Kararın davalı … İnşaat … Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine (Kapatılan) 21.Hukuk Dairesinin 31.03.2016 tarih ve 2016/3873 Esas- 2016/5745 Karar sayılı ilamında özetle; Mahkemece, davacının seçimlik hakkını davalı şirketin adresine bağlı olarak … İş Mahkemesinde dava açarak kullanmasının genel yetki kuralına uygun olduğu, süresinde ve usulüne uygun yetki itirazı olmadığı gözetilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken, re’sen yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni olduğu belirtilerek mahkeme kararı bozulmuştur.

3. Bozma kararına uyan mahkemece verilen 09.01.2019 tarihli ikinci kararda özetle;

Davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile,

1-450,662,06 TL maddi tazminatın 24.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile,

2-40.000,00 TL manevi tazminatın 24.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.

4. Kararın davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine (Kapatılan) 21.Hukuk Dairesinin 25.02.2020 tarih ve 2019/1817 Esas – 2020/1132 Karar sayılı ilamında özetle; iş kazası sonucu sürekli işgöremezliğe uğrayan sigortalının demirci ustası olduğu, Mahkemece emsal işi yapan işçilerin aldığı ücretin araştırıldığı, bu amaçla; … Ticaret ve Sanayi Odası‘ndan kazalının kaza tarihinde alabileceği ücretlerin sorulduğu ve davacının maddi zararının tespiti için alınan 07.05.2018 tarihli raporda bilirkişi tarafından iki seçenekli hesaplama yapıldığı, hesaplamadaki ilk seçenekte … Ticaret ve Sanayi Odası‘nın bildirdiği emsal ücret olan asgari ücretin 3,25 katı üzerinden; ikinci seçenekte ise tanık beyanları esas alınarak asgari ücretin 4,6 katı üzerinden hesaplama yapıldığı, mahkemece ikinci seçenek olan; işçinin asgari ücretin 4, 6 katı civarında ücret aldığı varsayımı ile neticeye varılarak hüküm kurulduğu, Yargıtay kararlarında istikrar kazanmış uygulamaya göre hakkaniyete uygun maddi tazminatın tespiti açısından, öncelikle davacının çalıştığı işte imzasını taşıyan maaş bordrolarının temini, imzalı bordroların temin edilmemesi halinde ise davacı sigortalının olay tarihindeki yaşı, kıdemi ve yaptığı iş dikkate alınarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TÜİK ile işin yapıldığı yerdeki Meslek Odalarından ücret araştırması yapılmak suretiyle davacının alabileceği ücretin belirlenmesinin gerektiği, öte yandan yapılacak yeni hesapta usuli kazanılmış hak da dikkate alınarak temyize konu dosyada 07.05.2018 tarihli hesap raporundaki verilerin dikkate alınması, işlemiş devrenin bu raporda kabul edilen tarihten ileri çekilmemesi, bu rapordan sonra yürürlüğe giren asgari ücretteki farkların rapora yansıtılmaması ve ilk peşin sermaye değerinin rücü edilebilir kısmının tenzil edilmesi suretiyle maddi tazminat alacağının belirlenmesi gerektiği belirtilerek mahkeme kararı bozulmuştur.

IV. BOZMA SONRASI YARGILAMA SÜRECİ VE KARAR
Bozma kararına uyan Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen son kararda özetle; Bozma ilamı doğrultusunda davacıya ait varsa imzalı ücret bordrolarının gönderilmesi için davalı işyerine yazı yazıldığı ancak herhangi bir bordro gönderilmediği, ayrıca bozma doğrultusunda emsal ücret araştırması yapıldığı, bu arada davalı taraf davacının maluliyet oranına itiraz ettiklerini, … 1.İş Mahkemesinde görülen dosyada Yüksek kurul tarafından SİD oranının %22,41 olduğunu dile getirdiğini, mahkemece Yargıtay bozma ilamında belirtilen hususların yerine getirilmesi gerektiği, davalı tarafın maluliyete yönelik bu şekilde itirazlarda bulunmuş ise de, uyulan bozma ilamının salt maddi zarar ve hesap yönünden bozma içerdiği, bu sebeple kesinleşen diğer hususlar yönünden inceleme yapılamayacağından davalı vekilinin bu itirazına değer verilmediği, mahkemece bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda aktüerya bilirkişisinden rapor aldırıldığı, yapılan yargılama ve toplanan delillere dayanarak; daha önceki gerekçeli kararda da açıklandığı üzere davacının davalı işyerlerinde çalışırken iş kazası geçirdiği, iş gücü kayıp oranının %43 olduğu, aldırılan ve kesinleşen kusur raporuna göre her iki davalının müşterek kusurlarının %80 olduğu, bu kusur oranı nispetinde davalıların davacıda meydana gelen zararları karşılaması gerektiği, davacının ücretinin belirlenmesi noktasında işyerince herhangi bir imzalı ücret bordrosu sunulmadığı, davacının yaşı, kıdemi ve yaptığı işte gözetildiğinde mahkemece aldırılan 07.06.2021 tarihli rapordaki tespit gibi emsal ücretlerin ortalaması alındığında davacının günlük ücretinin 103,12 TL olduğu kabul edilmiş, bu ücret esas alınarak bozma ilamı doğrultusunda aynı rapordaki yapılan hesaplamalar dosya kapsamına uygun olduğundan davacının talebi ve usulü kazanılmış hak ilkeleri de gözetilerek maddi tazminat davası ve yine bozma dışı kaldığından daha önceki gerekçeli kararda da açıklandığı üzere meydana gelen olay sebebiyle davacının sürekli iş göremezliğe uğraması, davalılardaki kusur oranları, sosyo ekonomik durumları da gözetilerek daha önceki kararda verildiği gibi davacı yararına manevi tazminat miktarı taktir edilip hüküm kurulduğu gerekçesiyle;

Davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile,

1-450,662,06 TL maddi tazminatın 24.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile,

2-40.000,00 TL manevi tazminatın 24.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kazalının müvekkilinin ya da şirketi olan… İnş.Ltd Şti.’nin çalışanı, elemanı olmadığını, kazalının müvekkil firmanın haberi olmaksızın kazanın yaşandığı inşaata kardeşini ziyaret için gittiğini ve iş kazasının kendi kusuru sebebiyle meydana geldiğini, Mahkeme tarafından Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu 11.03.2020 tarihli değerlendirme raporu ve bu rapordaki maluliyet durumu dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile karar verildiğini, kusur oranını ve maluliyet oranını kabul etmediklerini, kaza tarihi olan 24.04.2014 – iyileşme dönemi ise 11.08.2014 tarihleri olup geçici iş görememezlik zararının bu dönemler arasında hesaplandığını, işçinin geçmiş aktif dönem zararı hesaplanırken davacının tedavi sürelerinin bittiği ve çalışmaya başladığının kabul edildiği 12.08.2018 tarih baz alındığını başka bir deyişle 4 yıl boyunca işçinin çalışmamasının mümkün olmadığını beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş kazasında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK Geçici 3/2 maddesi delaletiyle uygulama imkanı bulan 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 1086 sayılı HUMK’nun 427 ilâ 444 üncü maddeleri, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 2 nci maddesi gereğince uygulanma olanağı bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 55 nci maddesi ve iş kazasının tespit tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alındığında 818 sayılı Borçlar Kanunun 41,42,43,44,46 ve 47 inci maddeleri ile 332 nci maddesi, 4857 sayılı İş Kanunun 77 nci maddesi, 5510 sayılı Kanun’un 95 inci maddesidir.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalılar vekilinin sürekli iş göremezlik oranına ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bozma sonrası alınan hesap raporunda ücrete ilişkin temyizi olmaması karşısında; temyiz kapsam ve nedenlerine göre, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle
1.Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

2. Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

3. Dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine,

07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.