Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/6603 E. 2022/9462 K. 21.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6603
KARAR NO : 2022/9462
KARAR TARİHİ : 21.06.2022

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozmasına uyularak ilamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya kapsamından Bingöl Valiliği İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü’nün 04.03.2022 tarihli yazsında Dernekler Bilgi Sistemi üzerinde yapılan tetkikler sonucu davalı Bingöl Spor Klubü Derneğinin eski bir dernek olup, 11.08.2000 tarihinde kapatılmış olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır.
Dava ehliyeti, kişinin bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir; dolayısıyla, medeni hakları kullanma ehliyetine (fiil ehliyetine) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler.
Taraf sıfatına gelince; bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceği ve sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.
Eş söyleyişle, sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir (Baki Kuru-Ramazan Arslan-Ejder Yılmaz, Medeni Usul Hukuku, 7. baskı, … 1995, s. 231). Bu nedenle, davanın tarafları, taraf ehliyetine sahip olmalıdır. Yani, bir davada taraf olabilmek için, ya hakiki şahıs; ya da hükmi şahıs olmak gerekir. Zira, taraf ehliyeti, medeni hukukun haklardan istifade ehliyetine tekabül eder (Saim Üstündağ, Medeni Yargılama Hukuku, C. I-II, 7. Baskı, … 2000, s.288).
Somut olayda, hakkındaki davada hüküm kurulan davalı Bingöl Spor Klubü Derneğinin karardan önce kapatıldığının bildirilmesine göre, mahkemece taraf ehliyeti bulunmayan davalı Bingöl Spor Klubü Derneği hakkında karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Şu halde yapılması gereken iş; tüzel kişiliği sona eren davalı Bingöl Spor Klubü Derneğinin ihyası için davacı tarafa uygun bir süre vermek, ihya davası açıldığı takdirde bu davanın sonucunu beklemek, tüzel kişiliğin yeniden ihyası halinde, taraf teşkilini sağlamak, davalı Bingöl Spor Klubü Derneği ile davada aleyhine hüküm kurulan Diyarbakır Spor Klübü Derneği ve Tarsus İdman Yurdu Spor Klubü Derneği hakkında açılan davaların ise hizmet tespiti talep edilen dönemleri ayrı olduğundan HMK’nun 167. maddesi kapsamında tefrik edilerek ayrı bir esas üzerinden aleyhine açılan davalar yürütülerek hasıl olacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, yukarıda yazılı hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.