Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/5408 E. 2022/7968 K. 26.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5408
KARAR NO : 2022/7968
KARAR TARİHİ : 26.05.2022

Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi :… 1. İş Mahkemesi

Dava, Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, müvekkili şirketin şehirlerarası yolcu taşıma işi ile iştigal ettiğini, 13.06.2016 tarihinde davacı şirkete ait şehir içi servis aracına servis araçlarının girmesi yasak olan bölgeye girdiğinden trafik cezası uygulandığını, davacı şirket yetkililerinin öğrendiğine göre davacı şirket çalışanın kendi şahsi işlerini yapmak için söz konusu aracı davacı şirkete bilgi vermeden … isimli arkadaşına teslim ettiğini, bu şahsın da şirket çalışanı olmadığını, aracı emaneten kullandığını, hangi bölgelere girilmeyeceğini bilmediğini trafik polisine beyan ettiğini, trafik cezasını uygulayan trafik memurunun aracı kullanan şahsın davacı şirket çalışanı olduğuna dair SGK İl Müdürlüğü’ne bildirimde bulunduğunu, bunun üzerine davalı kurumun başkaca hiçbir araştırma yapmadan davacıya 6.588 TL idari para cezası tatbik ettiğini ve davacı şirketin sigorta prim teşviklerinden faydalanmasını iptal ettiğini, davacının davalı kuruma başvurarak işlemin düzeltilmesini talep ettiğini ancak kurumun talebi kabul etmediğini, davacı firma çalışanı… …’ın kendi şahsi işini görmek üzere şirket yetkilisine bilgi vermeden bir-iki saatliğine servisi arkadaşına yaptırmasının, … ile davacı şirket arasında iş sözleşmesi olduğunun kabulü için yeterli olmadığını, davalı kurumun davacının prim teşvikinden faydalanmasını dava konusu eylem nedeniyle hukuka aykırı olarak iptal ettiğini, bu iptal işleminin davacı şirkete aylık maliyetinin 7-8 bin TL’yi bulduğunu, işlemin hukuka aykırı olduğunu belirterek; davalı kurumun davacının teşvikten faydalanmasını iptal eden işlemin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, davalı kurum tarafından düzenlenen 19.01.2017 tarih ve 810.213 sayılı 6.588 TL tutarlı idari para cezasının iptaline, davalı kurumun 19.01.2017 tarih ve 810.263 sayılı davacı şirketin prim teşvikinden faydalanmasını iptal eden ve yersiz yararlanıldığı ileri sürülen teşvik bedellerinin iadesinin istendiği işlemin iptaline, karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 21.02.2018 tarihli duruşmada ise, dava dilekçesinde her ne kadar idari para cezasının iptalini talep etmiş iseler de aslında bu taleplerinin kurum işleminin iptali talebinin içeriğinde yer olan bir talep olduğunu, bu nedenle kurum işleminin iptali yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı kurum vekili, açılan davanın yersiz olduğu, kurum işlemlerinin haklı nedene dayandığını, yapılan kurum işlemlerinde herhangi bir yanlışlık ya da usulsüzlük bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
“Davanın reddine” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
“1-Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava dosyası incelendiğinde, … Emniyet Müdürlüğü Trafik Tes. ve Dnt. Şb Müdürlüğünün 13.06.2016 tarih ve HF-847139 seri sıra nolu Trafik İdari Para Cezası tutanağına göre davacı şirkete ait araç sürücüsü … hakkında trafik cezası düzenlenmesi üzerine,19.01.2017 tarih ve 810.213 sayılı yazıya göre …’nın işe giriş bildirgesinin ve 2016/6. aya ait prim ve hizmet belgelerinin zamanında verilmemesi nedeniyle davacı şirket hakkında 6.588,00TL idari para cezası uygulandığı ve 19.01.2017 tarih ve 810.263 sayılı yazıya göre; idari para cezası tahakkuku nedeniyle 2016/7,8,9 ve 10 aylara ilişkin olarak asgari ücret desteğine ilişkin prim teşviklerinin iptal edildiği anlaşılmıştır.
Eldeki davada, davacı kurum işlemi ile idari para cezasının iptalini talep etmiş, idari para cezasının iptaline ilişkin talep yönünden idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle tefrik kararı verilerek yargı yolu yanlışlığından dolayı davanın usulden reddine dair verilen kararın (kapatılan) 21. Hukuk Dairesi’nin ilamıyla onanarak kesinleştiği, kesinleşme kararının davacı tarafa 22.02.2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen henüz idari yargıda dava açılmamış olması ve idari para cezasının kesinleşmesi nedeniyle teşvikten yararlanma hakkının iptaline dair kurum işleminin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmış ise de, söz konusu hüküm yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
İdari para cezaları ile ilgili 5510 sayılı Yasa 102. maddede (506 sayılı Kanun m.140) özel bir düzenleme getirilmiştir. Buna göre “İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idari para cezası kesinleşir.”
2709 sayılı T.C. Anayasası’nın “Temel hak ve hürriyetlerin korunması” başlıklı 40.maddesi uyarınca; “Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkanının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir.” Maddeye 03.10.2001 tarihli 4709 sayılı Kanunun 16.maddesi ile eklenen 2.fıkra uyarınca “devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilerine başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır”.Bu kapsamda Anayasal teminat altına alınmış hak arama özgürlüğünden bahsedebilmek için devletin işlemlerinde, işleme karşı başvuru yollarını ve süresini açıkça, vatandaşında kuşku ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermesi gerekmektedir. Bu görevin yerine getirildiğinin kabulü için SGK alacaklarının tahsiline yönelik işlemlerin tamamında ilgiliye, işleme karşı başvurabileceği kanun yolu ve süresinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir (HGK, 02.11.2011 tarih, 2011/21-571-680). İdari para cezalarının tahakkuk aşamasında yapılacak itirazlar idari yargının görevine girer. İdari para cezasına karşı süresi içinde kuruma itiraz edilmemesi veya itirazın reddine karar verilip de yine süresi içinde ilgili mahkemeye başvurulmaması halinde idari para cezası kesinleşir. Kurumca çıkarılan idari para cezası borç yazısı üzerine veya Kurumca idari para cezasına itirazın reddi halinde, iş mahkemesinden idari para cezasının iptali istenmiş ise görevli mahkeme idare mahkemesi olduğundan yargı yolu yanlışlığı nedeniyle görevsizlik kararı verilmelidir.
Buna göre somut dava dosyası incelendiğinde, dava kurum işleminin iptali ve idari para cezasının iptali istemlerine ilişkin olup idari para cezasının iptali istemi yönünden idare mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle tefrik edilen diğer dosyada, davanın reddine karar verilmiş ve süresi içinde idari yargıda dava açılmamış olması nedeniyle idari para cezası kesinleşmiş ise de idari para cezasının kesinleşmiş olması eldeki davanın görülmesine engel teşkil etmeyip dava konusunun kurum işleminin iptaline yönelik olması karşısında idari para cezasının kesinleşmiş olması nedeniyle kurum işleminin yerinde olduğuna dair kabul hatalı olup işin esasına girilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.05.2022 gününde karar verildi.