Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/4963 E. 2022/9929 K. 28.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4963
KARAR NO : 2022/9929
KARAR TARİHİ : 28.06.2022

Mahkemesi : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Niğde İş Mahkemesi

Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair verilen karara karşı, davacılar ve davalılar vekillerinin istinafa başvurması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesince davacı … davalılar vekillerinin istinaf istemlerinin esastan reddine dair karar verilmiştir.
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesince verilen kararın davacılar ve davalılar vekilleri tarafından süresi içerisinde temyiz edildiği anlaşıldıktan, dosyanın noksan ikmali için mahalline geri çevrilmesine karar verilip noksanların ikmal edilerek dosyanın dairemize tevzi edildiği anlaşılmakla ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Davalılar vekilinin, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminatlara ve davacılardan … ve … lehine hükmedilen maddi tazminatlara yönelik temyiz itirazları ile Davacılar vekilinin müvekkillerinin kısmen reddedilen manevi tazminat istemlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 20.07.2016 tarihinden itibaren uygulanan 8. maddesinin 3. fıkrasına göre, “Bölge Adliye Mahkemesinin para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararları ile miktar veya değeri beşbin lirayı geçen davalar hakkındaki nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden başlayarak sekiz gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” Bu fıkradaki “beşbin” ibaresi 6763 sayılı Kanunun 5. maddesi ile “kırk bin Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiştir.
Mülga 5521 sayılı Kanunun, 6763 sayılı Kanun 5. maddesi ile değişik beşinci fıkrasına göre parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı öngörülmüştür.
25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesinde “temyiz edilemeyen kararlar” sayılmış ancak miktar itibariyle kesinliğe bu maddede yer verilmemiş, 7/3. maddede, 6100 sayılı HMK’nın kanun yollarına ilişkin hükümlerinin, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca, Bölge adliye mahkemelerinin miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararların temyiz yoluna başvurulamayacağı hükme bağlanmıştır. HMK Ek madde 1 hükmüne göre de, 362. maddedeki parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı belirtilmiştir.
HMK 362/2. maddesine göre “Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir”
HMK 366. maddenin yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 346. madde uyarınca, temyiz dilekçesi kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesinin reddine karar verir. Ancak temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise, 01.06.1990 tarih, 1989/3 E. – 1990/4 K. sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin reddine karar verebilecektir
Yukarıda belirtildiği şekilde, iş mahkemelerinin kararlarının istinaf incelemesi sonucu Bölge adliye mahkemelerince verilen kararlarda karar tarihine göre kesinlik sınırı: 20.07.2016 – 01.12.2016 tarihleri arasında 5.000,00 TL; 02.12.2016 tarihi sonrası için 40.000,00 TL; 01.01.2017 sonrası için 41.530,00 TL, 01.01.2018 tarihi sonrası için 47.530,00 TL; 01.01.2019 tarihi sonrası için 58.800,00 TL, 01.01.2020 tarihi sonrası için 72.070,00 TL, 01.01.2021 tarihi sonrası için 78.630,00 TL’dir.
Somut olay incelendiğinde, Davacı vekili tarafından müvekkillerinden eş Dursiye lehine 80.000,00 TL, çocuklar Büşranur, Samet ve Buket lehine 60.000,00 TL’şer, baba Ali ve anne Emine lehine 30.000,00 TL’şer ve Kardeşlerin her biri lehine 10.000,00 TL’şer manevi tazminatın tahsilini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince verilen 31.12.2020 tarihli kararda davacı eş lehine 30.000,00 TL, davacı çocukların her biri lehine 20.000,00 TL’şer, anne ve baba lehine 15.000,00 TL’şer ve kardeşlerin her biri lehine 5.000,00 TL’şer manevi tazminata, çocuk Büşranur’un 57.881,92 TL maddi tazminat alacağı olmakla beraber istemle bağlı 21.505 TL, çocuk Samet’in 73.603,67 TL maddi tazminat alacağı olmakla beraber istemle bağlı 31.140 TL maddi tazminata hükmedilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 110. maddesi kapsamında dava yığılması (objektif dava birleşmesi) kapsamında her bir talebin ayrı bir dava olduğu ve ayrı ayrı hüküm ve sonuç doğuracağı dikkate alındığında, davacıların kısmen kabul ve kısmen reddolan manevi tazminat istemlerinin birbirlerinden ve diğer hüküm fıkralarından bağımsız olarak kesinlik incelemesine tabi tutulması gerektiği gözetilerek, temyize konu hükümlerdeki manevi tazminatların Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinde yürürlükte olan 78.630,00 TL’lik temyiz (kesinlik) sınırının altında kaldığı anlaşılmakla anılan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının kesinlik nedeniyle REDDİNE karar verilmiştir.
2- Davacı vekilinin maddi tazminatlara yönelik temyiz itirazları ile Davalılar vekilinin davacılardan …, … lehlerine hükmedilen maddi tazminatlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün, temyiz kapsam ve nedenlerine göre ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının davacılardan alınmasına ve davalılardan fazla tahsil edilen harcın istem halinde davalılara iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 28.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.