Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/4846 E. 2022/7283 K. 17.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4846
KARAR NO : 2022/7283
KARAR TARİHİ : 17.05.2022

Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
No : 2020/1508-2022/310
İlk Derece
Mahkemesi : … 3. İş Mahkemesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Onama Kararları” başlıklı 370. maddesinde; “Temyiz olunan kararın, esas yönünden kanuna uygun olup da kanunun olaya uygulanmasında hata edilmiş olmasından dolayı bozulması gerektiği ve kanuna uymayan husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde Yargıtay’ın, kararı düzelterek onayabileceği ile karar, usule ve kanuna uygun olup da gösterilen gerekçenin doğru bulunmaması halinde, gerekçenin değiştirilerek ve düzeltilerek onanacağı” belirtilmiştir.
1982 Anayasası 142/3 maddesinde “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c. maddesinde, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiği açıklanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesinde:
“(1) Hüküm “Türk Milleti Adına” verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:
a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini.
b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini.
c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.
ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini.
d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını.
e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.
(2)Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 298. maddesinde de hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu tekrarlanmıştır. HMK’nın “Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi;
“(1) Hüküm, hükmü veren hâkim, toplu mahkemelerde başkan veya hükme katılmış olan hâkimlerden başkanın seçeceği bir üye tarafından yazılır.
(2) Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
(3) Hükümde gerekçesi ile birlikte karşı oya da yer verilir.
(4) Hüküm, hükmü veren hâkim veya hâkimler ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır.”
Mahkeme kararı kanunda açıkça belirtilmiş unsurları ihtiva etmeli ve belli bir şekle uygun olarak yazılmalıdır. Kararda bulunması gereken hususlar HMK 297. maddede ayrıntılı olarak tek tek sayılarak gösterilmiştir. Bunun sebebi, kararın açık ve gerekçeli olması, infazı kabil olması ve hukuki dinlenilme hakkının yerine getirilmesidir. 298. maddeye göre de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacaktır.
Kararda yazılması gereken en önemli unsurlardan birisi de hüküm sonucudur. Zira hüküm sonucu, davacının somut talepleri hakkında infaz edilebilecek ve kesin hükme konu olabilecek şekilde kaleme alınmalıdır. Madde 297/2 “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”.
Yukarıda yapılan açıklamalar gereğince hükümde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, infaza elverişli olarak gösterilmesi zorunludur. Eldeki dava dosyasında, Mahkemece 2006/4, 5, 6, 7. aylardaki kısmi bildirimler haricindeki sürelerin reddine karar verildiği halde, hükümde açık olarak gösterilmemesi ve infaza elverişli hüküm kurulmaması, davanın kısmen kabul kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hükmün “1-Davacının davasının kabulü ile,
Davacı …’ın 10/10/2000-19/09/2013 tarihleri arasında davalı … Genel Müdürlüğüne ait işyerinde hizmet akdi ile (“diğer sebepler” kapsamında eksik bildirildiği belirtilen aylar hariç olmak üzere) eksik bildirilen sürelerde çalıştığının tespitine, ” cümlesinin silinerek yerine “1-Davacının davasının kısmen kabulü ile,
Davacı …’ın 10/10/2000-19/09/2013 tarihleri arasında davalı … Genel Müdürlüğüne ait işyerinde hizmet akdi ile eksik bildirim “13 kodu” ile eksik bildirildiği belirtilen 09/02/2005- 28/02/2005 arası hariç olmak üzere, eksik bildirilen sürelerde asgari ücret ile çalıştığının tespitine” cümlesinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine,
dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 17/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.