Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/4195 E. 2022/6840 K. 10.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4195
KARAR NO : 2022/6840
KARAR TARİHİ : 10.05.2022

Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
No : 2019/2267-2021/2269
İlk Derece
Mahkemesi :… 19. İş Mahkemesi
No :2018/6-2019/232

Dava, hizmet ve sigorta primine esas kazanç tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, taraf vekilleri ve fer’i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince, istinaf başvurularının esastan reddine, ek karar’la davacı vekilinin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı vekili ve fer’i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Onama Kararları” başlıklı 370. maddesinde; “Temyiz olunan kararın, esas yönünden kanuna uygun olup da kanunun olaya uygulanmasında hata edilmiş olmasından dolayı bozulması gerektiği ve kanuna uymayan husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde Yargıtay’ın, kararı düzelterek onayabileceği ile karar, usule ve kanuna uygun olup da gösterilen gerekçenin doğru bulunmaması halinde, gerekçenin değiştirilerek ve düzeltilerek onanacağı” belirtilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekili ve fer’i müdahil Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde “Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.
İnceleme konusu eldeki davada, hizmet tespiti kararı verilen günlerin tam olarak hangi tarihlerde olduğu, başka bir ifade ile dışlanan sürelerin hangi tarih aralığında olduğunun açık ve net bir şekilde gösterilmesi, infaza elverişli hüküm kurulması yerine yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 1 no’lu bendinin silinerek yerine “Davacının davasının kısmen kabulüne kısmen reddine, Davacının davalıya ait 1044737 sicil numaralı işyerinde 05.05.2016-07.10.2016 ve 01.08.2017-03.08.2017 tarihleri arasında Kuruma bildirilen günler dışında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücret üzerinden kesintisiz ve sürekli çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine” yazılmasına ve bu biçimiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 10.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.