Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/3833 E. 2022/7937 K. 26.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3833
KARAR NO : 2022/7937
KARAR TARİHİ : 26.05.2022

Bölge Adliye
Mahkemesi : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
No : 2021/2677-2021/2187
İlk Derece
Mahkemesi :Elazığ İş Mahkemesi
No :2020/711-2021/523

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili; davacının davalı işyerinde 12.12.2011-10.04.2012, 03.12.2012- 28.04.2013 ve 31.10.2014 – 28.04.2015 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II.CEVAP:
Davalı vekili, davacının davalı şirket nezdinde sadece ihale ile iş alınan süreler içerisinde çalıştığını, bu sürelerde geçen çalışmalarının Kuruma bildirilmiş olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Feri müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III.MAHKEME KARARI
A.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
B.BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili tarafından sunulan dilekçe ile; davacının ihtilaf konusu dönem içerisinde çalıştığınun tanık beyanlarıyla, görev kağıtlarıyla ve bilirkişi raporu ile subut bulmasına rağmen aksi yönde hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğu özet olarak belirtilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak usul ve yasaya aykırı olarak kurulan İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın Yasal dayanakları 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
Eldeki dava dosyası kapsamında; davacıya ait hizmet cetvelinde ihtilaf konusu dönem içerisinde 19.06.2011-31.12.2015 tarihleri arasında davalı işyerinden davacı adına kesintili olarak Kurum’a hizmet bildiriminde bulunulduğu, Mahkemece sigorta kayıtları, tanık beyanları ve tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde davacının davalı şirket nezdinde ihtilaf konusu dönem içerisinde çalıştığı hususunun hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik inceleme ve araştırma ile gidilmiştir.
Mahkemece yapılması gereken iş, davalı şirketin ihtilaf konusu dönemde ihale ile iş aldığı şirketler tespit edilerek, davalı şirketten veya bu şirketlerden her bir ihale konusu işlere ait sözleşmeler getirtilmeli, sözleşmelerin içerikleri süre yönünden denetlenmeli, bu işyerlerine ait işyeri tescil kayıtları ve dönem bordroları celbedilmeli, eksik hizmet bildirimlerinin bulunduğu her bir dönem yönünden ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle dava dışı işyerlerinin ve davalı işyerinin dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız, davacının çalışmalarını bilebilecek nitelikte tanıklar saptanarak çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarına başvurulmalı ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde belirledikten sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme ve araştırma neticesi yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.