Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/3623 E. 2022/6251 K. 25.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3623
KARAR NO : 2022/6251
KARAR TARİHİ : 25.04.2022

Mahkemesi : … 1. İş Mahkemesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı … ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 10 Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 10 Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı MEB ve fer’i müdahil Kurum avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 5801201201445 sigorta sicil numaralı davacı müvekkilinin 01/09/2004 – 01/09/2014 tarihleri arasında … Köyü Tüzel Kişiliğinde bulunan … Köyü İlköğretim Okulunda kalorifer ve temizlik işlerinden sorumlu olarak işçi statüsünde çalıştığını, çalıştığı 10 yıllık süre boyunca ücretlerinin düzenli ödenmediğini ve sigortasının da yapılmadığını, bu durumun müvekkilinin maddi kayba uğramasına neden olduğunu ve emeklilik işlemlerinin de gecikmesine sebebiyet verdiğini ifade ederek müvekkilinin çalıştığı süreler boyunca yatırılmayan sigorta primlerinin yatırılması ve 01/09/2004 – 01/09/2014 çalıştığının ve sigorta başlangıç tarihinin 01/09/2004 olduğunun ve sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacının, davalı olarak köy tüzel kişiliğini göstermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İlköğretim okulunun … bakanlığına bağlı olduğunu, şahsın okula alınmasının, okul aile birliğince yapılan toplantı sonucunda alınabileceğini, davacının ücretinin okula aile birliğince mi yoksa … Bakanlığınca mı sağlandığını bilmediğini, bu konu ile ilgili köy karar defterinde herhangi bir tutanak veya karara rastlanmadığını, bu nedenlerle köy tüzel kişiliğinin bu davadan ayrı tutulması gerektiğini, haksız açılan davanın reddine karar verilmesin savunmuştur.
Davalı SGK Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı adına davalı tarafından verilmiş herhangi bir bordro ve belge bulunmadığını, hak düşürücü süre yönünden itiraz ettiğini, kamu düzeninden sayılan yargılamada resen araştırma ilkesininin uygulanmasını ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Dahili davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, okulların Haziran ayı itibariyle kapandığı ve Eylül ayı itibariyle açıldığını, kesintisiz çalışmanın söz konusu olmadığını, davacının dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık süreyi aşan çalışma iddiasının hak düşürücü süre nedeniyle reddinin gerektiğini ifade ederek haksız ve mesnetsiz davanını reddine karar verilmesini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
1-Davacının davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine,
Davacının davalı … bünyesinde davaya konu okulda okulun kapalı olduğu varsayılan ve çalışma yapılmayan 01 Haziran – 30 Eylül arasında hizmet akdinin askıda olduğu kabul edilerek;
-01/10/2004-31/05/2005 tarihleri arasında 240 gün
-01/10/2005-31/05/2006 tarihleri arasında 240 gün
-01/10/2006-31/05/2007 tarihleri arasında 240 gün
-01/10/2007-31/05/2008 tarihleri arasında 240 gün
-01/10/2008-31/05/2009 tarihleri arasında 240 gün
-01/10/2009-31/05/2010 tarihleri arasında 240 gün
-01/10/2010-31/05/2011tarihleri arasında 240 gün
-01/10/2011-08/04/2012 tarihleri arasında 187 gün
-29/12/2012-17/04/2013 tarihleri arasında 108 gün
-01/10/2013-31/10/2013 tarihleri arasında 30 gün, toplamda 2005 gün hizmet akdine dayalı olarak sigortalı çalıştığının tespitine,
01/11/2013-31/07/2014 tarihli olarak sigortalı gösterildiğinden bu talepleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
1-Davalı Bakanlık ve davalı Kurum vekillerinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine,
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, davacının talep ettiği dönemlerin belirsiz olduğunu, sürekli fiili çalışması olmadığı halde bu şekilde rapor tanzim edilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı Bakanlık vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının … bünyesinde sözleşmeli işçi olarak çalışmadığından zamanaşımı itirazlarının kabul edilmesi gerektiğini, davacı ile müvekkili kurum arasında bir iş sözleşmesinin kurulmadığını, dinlenen tanıkların davacının ücretinin köy halkı tarafından toplanarak verildiğinin belirtildiğini bu nedenle husumetin köy tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerektiğini, müvekkili yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini,bilirkişi raporunun da hüküm kurmaya elverişli olmadığını mahkemece rapora yaptıkları itirazların değerlendirilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın Yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 01.09.2004-01.09.2014 tarihleri arasında kesintisiz olarak davalıya ait işyerinde 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesi gereğince sigortalı işçi olarak çalıştığının ve eksik bildirilen günlerin tespit ve tesciline ilişkin davada … köyü ilkokulu müdürlüğünün 2003-2015 tarihleri arasında çalışan personele ilişkin 15/09/2015 tarihli yazısında davacının 2012-2013, 2013-2014 tarihleri arasında okulda çalıştığının bildirildiği, davacının hizmet cetveli incelendiğinde 09/04/2012-10/07/2012 13/09/2012-28/12/2012, 08/04/2013-21/06/2013 tarihleri arasında … Bilim Eğitim Öğretim Tur. Tem. Tic. A.Ş,’den 01/11/2013-31/07/2014 … Valiliği Milli Eğitim Müdürlüğünden hizmetinin bildirildiği sabittir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırmanın hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığı görülmektedir.
Mahkemece yapılması gereken iş, Dava konusu dönemde davacının çalıştığını iddia ettiği okulun temizlik işleri konusunda sözleşme imzalanıp imzalanmadığı araştırılarak varsa sözleşmelerin getirilmeli, 9.4.2012 sonrasında dava dışı şirketle idare arasında yapılan sözleşmeler getirilmeli, dava dışı şirket ile davalı … Bakanlığının ilgili ilçe milli eğitim müdürlüğün adına tescilli işyerinin dönem bordroları celbedilmeli, bordro tanıkları dinlenmeli, bildirim bulunmayan sürelerde dava dışı şirketten sicil dosyaso puantaj kayıtları celbedilmeli, gerekli tüm araştırma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, davacının çalıştığı iddia edilen süreler tereddütsüz belirlenerek, elde edilecek sonuca göre infaza elverişli hüküm kurulmalıdır.
Yukarıda açıklanan bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı … ve fer’i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.