Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/3516 E. 2023/3885 K. 06.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3516
KARAR NO : 2023/3885
KARAR TARİHİ : 06.04.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: 2. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki iş kazasından vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı …Ş. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı …Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Davacılar vekili dava dilekçesinde; muris sigortalının davalı işverenliğin Cezayir’deki şantiyesinde çalışmaktayken 21.02.2006 tarihinde vefat ettiğini beyan ederek şimdilik maddi tazminat olarak her bir davacı yönünden ayrı ayrı 15.000 TL, manevi tazminat olarak davacı eş için 135.000, çocuklar için ayrı ayrı 115.000,00TL olmak üzere; kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizleri ile birlikte davalı tarafından ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacılar vekili 09.10.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat yönünden taleplerini arttırmak suretiyle sonuç olarak fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … için 174.330,63 TL, davacı çocuk … için 23.822,90 TL, davacı çocuk … İrkı için dava dilekçesindeki gibi 15.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizleri ile birlikte davalı tarafından ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesi ile davacının iddia ettiği kaza iş kazası olmadığını, iş kazasının 21.02.2006 yılında meydana geldiği iddia edilmekle davacıların bunca yıl hiçbir talepte bulunmayarak dava açmamalarının manidar olduğunu, meydana geldiği iddia edilen kazadan dolayı müvekkil şirketin kusuru olmadığını, olayın davacılar murisinin bizzat kendi özensiz ve tedbirsiz davranışları ile meydana geldiğini, bu nedenle müvekkil şirket ile kazanın gerçekleşmesi arasında illiyet bağı olmadığını, kaldı ki davacıların talep etmiş oldukları maddi ve manevi tazminat miktarları fahiş oranda yüksek olduğunu, Yargıtay kararlarının tamamında maddi ve manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağının vurgulandığını, bu nedenle taleplerin reddinin gerektiğini, davacılar murisi ile ilgili yurt dışında yapılan tespit ve otopsi tutanaklarının ve adli soruşturma kayıtlarının yurt dışından celbinin gerektiğini, davacılar murislerinin yurt dışında Cezayir şantiyesinde hayatını kaybettiğini ileri sürdüklerini, Cezayir Konsolosluğu’na müzekkere yazılması halinde orada yapılan adli soruşturma evrakları ve otopsi tutanaklarının temin edilebileceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “Davacının davasının ıslah dilekçesi doğrultusunda fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere kısmen kabulü ile;

1-Davacılardan …’ya 174.330,63 TL; davacı …’ya 23.822,90TL; davacı … İrkı’nın dava dilekçesindeki talebiyle bağlı kalınarak 14.961,33 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 21.02.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,

2-Davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile kusur durumları dikkate alınarak takdiren her bir davacıya 10.000,00’er Türk Lirası manevi tazminatın olay tarihi olan 21.02.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,

Davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat istemin reddine” şeklinde karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı …Ş. vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı …Ş. vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesi ile davacının davasının kısmi dava olup dava ve ıslah dilekçesine konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, eksik inceleme yapıldığını ve talep ettikleri kayıtların celp edilmediğini, davacılar murisi ile ilgili yurt dışında yapılan tespit ve otopsi tutanaklarının ve adli soruşturma kayıtlarının yurt dışından celbinin talep edildiğini, ancak illiyet bağının kurulması için gerekli olan bu belge ve kayıtların ilk derece mahkemesince getirilmediğini, davacıların müvekkili şirketi ibra ettiklerini, müvekkili şirketin mirasçılara yapmış olduğu ödemelere ilişkin belge ve ibranamelerin sunulduğunu, davadan önce kazadan sonra hak sahiplerine ödenen miktarların dikkate alınmadığını, ödenen miktarların güncellenerek güncel hesaplamalardan mahsup edilmediğini, kusur oranlarına yönelik itirazlarının bulunduğunu, bilirkişi tazminat hesap raporuna karşı yönelttikleri itirazların değerlendirilmediğini, davacıların iddiaları ve itiraz ettikleri kusur raporuna göre yapılan hesaplamalara itibar edildiğini, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, hüküm altına alınmış olan maddi ve manevi tazminat miktarlarının fahiş oranda yüksek olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına, hükme dayanak alınan bilirkişi raporuna göre, ilk derece mahkemesinin, davalı vekilinin tüm istinaf sebeplerini karşılar mahiyetteki karar ve gerekçesinin dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, istinaf isteminin tümüyle reddi gerektiği kanaatine varılmıştır” gerekçesine dayalı olarak;

2. “… 2. İş Mahkemesi’nin 22/02/2018 tarih 2014/969 Esas, 2018/59 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1 bendi uyarınca esastan reddine,” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı …Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı …Ş. vekili sunmuş olduğu temyiz dilekçesi ile istinaf dilekçesinde yer alan itirazlarını yinelemek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş kazasından vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 417 inci maddesi, 5510 sayılı Kanun’un 13, 16 ve 20 inci maddeleri ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 4 üncü maddeleri

3.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 110, 362, 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddeleri hükümleridir.

3. Değerlendirme
1. Davalı …Ş. vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz istemi yönünden,
Temyizen incelenen kararda, davacı vekilinin davacı eş için 135.000 davacı çocuklar için ayrı ayrı olmak üzere 115.000,00TL manevi tazminat isteminde bulunduğu, Mahkemece manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile her bir davacı için ayrı ayrı 10.000 TL ye hükmedildiği anlaşılmakla tazminat hükmünün Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kaldığı anlaşıldığından davalı …Ş. vekilinin bu kısma yönelik temyiz itirazlarının aşağıdaki şekilde reddine karar verilmiştir.

2. Davalı …Ş. vekilinin maddi tazminata yönelik temyiz istemleri yönünden,
2.1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı …Ş. vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı …Ş. vekilinin davacılar lehine hükmedilen manevi tazminata yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2. Davalı …Ş. vekilinin davacılar lehine hükmedilen maddi tazminata yönelik temyiz istemi yönünden Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin ilgiliden alınmasına,06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.