YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3491
KARAR NO : 2022/4451
KARAR TARİHİ : 29.03.2022
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada davacı, davalı işveren nezdinde 01/06/2011-01/08/2011 ve 01/11/2011-14/12/2012 tarihleri arasında çalıştığının tespitini istemiş; mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile; davacının davalı …’e ait işyerinde 01/06/2011-01/08/2011 ve 01/11/2011-14/12/2012 tarihleri arasında hizmet akdiyle çalıştığının tespitine dair karar verilmiş ise de, bozma gereği tam olarak yerine getirilmeden hüküm kurulmuş olduğundan, hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; Mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine bozma kararında açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar.
6100 sayılı HMK 119/1-e maddesi gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, 194. maddesi gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK 31 maddesi gereğince, hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, HMK 31. maddesi ve 119/1-e maddesi gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığı altında, mahkemece öncelikle davasını somutlaştırması adına, davacıya tam olarak talebi açıklattırılmalı, talep edilen dönem içerisinde 2011/6. ve 7. aylarda ayda 30 gün üzerinden bildirimi yapılan 46412 sicil sayılı dava dışı … unvanlı işyeri ile 01.06.2012-02.07.2012 tarihleri arasında bildirimi yapılan 1035406 sicil sayılı … İnş. Gıda Tur. Ltd. Şti. unvanlı işyerindeki çalışmalarının gerçek olup olmadığı, bu çalışmalarının iptalini isteyip istemediği sorulmalı, iptalinin talep edilmesi halinde söz konusu bildirimlerin dava dışı işverenlerin hak alanını ilgilendirdiği gözetilerek dava dışı işverenlere HMK m. 124 gereğince usulüne uygun bir biçimde husumet yöneltmesi için davacıya mehil verilip, dahil edilen işverenlerin göstereceği deliller toplanmalı, ihtilaf konusu dönem bordroları getirtilmeli, davacı ile birlikte çalışan ve işverenlerin bordrolarında kayıtlı davacının işe başlama, işten ayrılma, ara verme ve çalışma sürelerine ilişkin bilgi sahibi bordro tanıkları ile komşu işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak yöntemince beyanlarına başvurulmalı ve tüm deliller bir arada değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılardan Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.