YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3349
KARAR NO : 2023/6856
KARAR TARİHİ : 14.06.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1733 E., 2022/219 K.
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 3. İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/246 E., 2021/214 K.
Taraflar arasındaki hizmet tespiti istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Usta Gıda San. ve Tic. A.Ş. işyerinde, 01.09.2004-11.06.2018 tarihleri arası dönemde kesintisiz çalışmaya karşın eksik bildirilen sürenin tespiti istemine ilişkindir.
II. CEVAP
1.Davalı Usta Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekili; davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, iş akdi haklı nedenle feshedilen davacının ilk işe girişte mevsimlik işçi olarak işe alındığı, daha sonra sürekli işçi konumuna girdiğini; kuru meyve işi ile iştigal eden davalıya ait işyerindeki işçi sayısının dönemsel olarak arttığını, çalışanların çoğunun mevsimlik olarak çalıştığını; davalının, tüm işçilerin sigortalılık giriş ve çalışma bildirimlerini eksiksiz olarak yaptığını; davacının 01.09.2004-20.07.2010 tarihleri arasında çalışmasının bulunmadığı, çalıştığı günlerin tamamının SGK’ya bildirildiğini beyanla, davanın reddi gereğini savunmuştur.
2.Fer’i müdahil SGK vekili; hak düşürücü süre itirazında bulunarak, 01.09.2004-11.06.2018 tarihleri arasında sürekli çalışma iddiasının, 20.07.2010 tarihi sonrasında kısmi çalışmaya ilişkin bildirimle çeliştiği ve kayıtların aksinin eşdeğer kanıtlarla kanıtlanması gerektiğini beyanla, davanın reddi gereğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “davacının 187953-35 işyeri sicil numaralı davalı USTA Gıda San. ve Tic. A.Ş. işyerinde 01.09.2004 – 11.06 2018 tarihleri arasında asgari ücretle ve sürekli 4204 gün çalıştığı, bu çalışmanın davalı işyeri tarafından dava dosyasına sunulan 2010 yılı 7. ay dahil 2018 yılı 6 ay dahil arası (ücret hesap pusulaları, puantaj kayıtları, imzalı ücretsiz izin muvafakatnameler, davacının imzalı ücretsiz izin talepleri ve istirahat belgeleri ) işyeri kayıtlarında göre 2104 gün çalışmasının kuruma bildirildiği, 01.09.2004 – 30.06.2010 tarihleri arasında 2100 gün kuruma bildirilmediğinin tespiti” gerekçeleri ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, ….. T.C. kimlik, ….ss numaralı davacı …’in ….. işyeri sicil numaralı davalı Usta Gıda San.ve Tic. A.Ş. işyerinde 01.09.2004 – 11.06.2018 tarihleri arasında asgari ücretle ve sürekli 4204 gün çalıştığı, 2104 günlük çalışmasının davalı kuruma bildirildiği, 2100 günlük çalışmasının ise bildirilmediğinin tespitine ve buna göre hizmet başlangıç tarihinin 01.09.2004 olduğunun tespitine, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde; tanıklar tarafından açılan tüm dosyaların getirtilmemesinin savunma hakkının kısıtlanması ve adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğurduğunu; ek rapordaki kısmi çalışma olgusunun esas alınmama nedenlerinin kararda tartışlmadığı, bu durumun ek rapor alınmasını gerekçesiz bıraktığını; bilirkişi tarafından yazılı belgeler yerine, tanık anlatımlarının esas alınmasının konuya ilişkin içtihatlara aykırı olduğunu; ilk dönem çalışmasının mevsimlik ve kesintili olması nedeniyle öncesinin hakdüşürücü süreye uğradığını; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, salt davacı tanıklarının anlatımına dayalı olarak kurulan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Fer’i müdahil Kurum vekili; davanın yasal sürede açılmadığını; kayıtlar yerine tanık anlatımlarını dayanak alan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu; tanıklardan …’ın … 1. İş Mahkemesi 2020/145 E., …’nın … 3. İş Mahkemesi 2020/300 E., …’in … 3. İş Mahkemesi 2020/301 E., …’nin … 4. İş Mahkemesi 2017/677 E., …’nın … 4. İş Mahkemesi 2015/257 E. sayılı dosyaları ile davalı şirket aleyhine açılmış derdest davaları bulunduğu; …’ın … 2. İş Mahkemesi 2015/275 E., …’un … 3. İş Mahkemesi 2017/663 E., …’ın ise … 1. İş Mahkemesi 2020/193 E. sayılı dosyaları üzerinden sürdürülüp sonuçlanmış davalarının bulunduğu; “Tanıklar davalı şirket ile aralarında husumet bulunduğundan yanlı bir şekilde hareket etmişlerdir. İşbu sebeplerle tanık beyanları esas alınarak rapor oluşturulması kanuna aykırıdır. Bilirkişi davacının beyanlarını doğrular nitelikte kanıt aramıştır. Söz konusu bu bakış açısı adil bir değerlendirmeyi ortadan kaldırmıştır.” beyanıyla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, … 3. İş Mahkemesi’nin, 26.05.2021 tarihli, 2018/246 E, 2021/214 K. sayılı kararına yönelik davalı şirket vekili ile fer’i müdahil SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanun’unun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı şirket ve fer’i müdahil Kurum vekilleri istinaf dilekçesi ile aynı sebeplerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 506 sayılı Kanun 79 uncu, 5510 sayılı Kanun 86 ncı maddesi hükümleridir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ve fer’i müdahil Kurum vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler ve özellikle, hizmet bildirim süreleri, bordro tanıkların beyanları ile dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgiliye yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.