Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/2425 E. 2022/5738 K. 18.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2425
KARAR NO : 2022/5738
KARAR TARİHİ : 18.04.2022

Mahkemesi : Hatay İş Mahkemesi (Müstemir Yetkili)

Dava, iş kazasının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılmasına, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı … işyerinde çalışırken iş kazası geçirdiğini, müvekkilinin gece gündüz çalıştığını, müvekkilinin fazla çalışma yaparken 4-5 metre yükseklikten aşağıya düştüğünü, bu esnada yanında yine aynı işi yapan … ve … isimli arkadaşlarının da olaya şahit olduğunu, iş kazasına şahit olan kişiler dinlendiğinde olayın nasıl meydana geldiğini ve müvekkilinin işini yaparken kaza geçirdiğinin ortaya çıkacağını, müvekkiline yardımcı olacağını söyleyen yetkililerin müvekkilini mağdur ettiklerini, bu nedenle müvekkilinin … şikayette bulunduğunu, müvekkilinin ve arkadaşlarının önce olayın iş kazası olmadığını söylediklerini, olaydan uzun bir süre geçmesine rağmen işverenin müvekkiline verdiği vaatleri yerine getirmediğini, işyeri, işsağlığı ve güvenliği kanunun işverenin genel yükümlülüğü başlıklı 4. maddesi ve iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğinin 6. maddesine aykırı davranarak iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili önlemleri almadığı gibi, işçileri, karşı karşıya bulundukları mesleki riskler için alınması gereken tedbirler hususunda bilgilendirmediklerini, bu nedenle bu davayı açarak, kazanın iş kazası olduğunun ve maluliyet oranın tespitini talep etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı … İnş İml. Mon. San. ve Tic. Ltd. Şti vekili, davanın hukuki yarar yokluğundan reddinin gerektiğini, açılan davada davacının herhangi bir eda talebi olmadığını, davacının talebinin yalnızca iş kazası olduğunun tespitini ve kazadan dolayı maluliyet oranın tespitini talep ettiğini, oysa yargılama konusu somut olayda SGK’ya iş kazası bildirimi yapıldığını ve kayıt altına alındığını, SGK’ya iş kazası bildiriminin yapıldığını ve Kurum tarafından yaşanan olayın iş kazası olarak kabul edildiği durumlarda iş kazasının ve maluliyetin tespitine ilişkin açılan davada hukuki yarar bulunduğunun kabul edilmeyeceğini, nitekim yerleşik yargıtay kararlarının bu yönde olduğunu, kazaya konu işin işverence böyle bir talimat verilmediğini, anlatıların ışığında davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı SGK vekili, davacının Kurumumuzda mevcut şahsi sicil dosyasının incelenmesinde; davacının iş kazası geçirdiğini ve tarafına gelir bağlanmasını talep eden dilekçe verdiğini, dilekçeye istinaden mevzuat gereği teftişe verildiği ve teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişinin raporunda davacının geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olduğuna karar verildiğini ve davacının meslekte kazanma gücü kayıp oranının tespiti için hastaneye sevkinin yapıldığı tespit edildiğini, müvekkilin kurumun mevzuat gereği işlemleri yaptığını ve halen yapmaya devam ettiğinden davacının talebine de red kararı vermemiş olduğundan açılan davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının şahsi sicil dosyasının incelenmesinde bu durum açıkça anlaşılacağını, Kurumun iş ve işlemlerinin yasal mevzuata uygun yapıldığını, davanın konusuz kalmış olması ve dava açmaya sebebiyet verilmediği de nazara alınarak aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1-Davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine,
4-Davalılar lehine hesap ve takdir edilen 2.725,00 TLvekalet ücretinin davacıdan alınarak eşit olarak davalılara verilmesine, ” karar verilmiştir.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
“I-HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince Hatay İş Mahkemesinin 05/11/2019 tarih 2019/206 Esas 2019/681 Karar sayılı kararının kaldırılmasına ,
II-Davanın Hukuki Yarar Yokluğundan reddine,
-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı SGK vekili yargılama giderleri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1- Dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması halinde, bu olayın hükümde göz önüne alınması ve Mahkemenin, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekir.
Somut olayda, dava açıldıktan sonra kurumun tahkikat raporuyla olayın iş kazası olduğu belirlenmiş olduğundan hukuki yarar yokluğu değil – davalı kurum yönünden – konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmelidir.
2- Öte yandan, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilebilmesi için, uyuşmazlık konusu çekişmenin ortadan kalkması, başka bir anlatımla, her iki tarafın da davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmamış olması gerekir.
Somut olayda, davalı Kurum tarafından söz konusu kaza iş kazası olarak kabul edilmiş ise de iş kazasının tespiti davası, işverenin de hak alanını ilgilendirmektedir. Kurumun kazayı iş kazası olarak kabul etmesi açılmış olan eldeki davada, davacı ile işveren arasındaki çekişmeyi ortadan kaldırmaz. Kurumun ileride açacağı rücu davasını bu davada değerlendirme fırsatı vermek için, bütün deliller toplandıktan sonra, sonucuna göre olayın iş kazası olup olmadığı konusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usule ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/2. maddesi gereği yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.