Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/2420 E. 2022/6217 K. 25.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2420
KARAR NO : 2022/6217
KARAR TARİHİ : 25.04.2022

Mahkemesi :… 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davacı ve feri müdahil kurum tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince davacının istinaf isteminin süreden, feri müdahil kurumun istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı ve feri müdahil kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, 01.03.2013 – 01.11.2017 tarihleri arasında kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II- CEVAP
Davalı ve feri müdahil vekilleri davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
III- MAHKEME KARARI
A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
“Davanın kısmen kabulü ile, kısmen reddine,
-Davacının 01/03/2013 -01/11/2017 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olan davalı …’na ait iş yerinde iş makinesi operatörü olarak her ay 2 gün çalıştığı ve SGK’ya bildirilmeyen 113 gün çalışmasının olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
“1-6100 sayılı HMK’nun 352. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun süre yönünden reddine,
2-İlk derece mahkemesi kararının yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından 6100 sayılı HMK’nun madde 353/1-b.1 hükmü gereğince feri müdahilin istinaf başvurusunun esastan reddine” karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davacı vekili, davanın tanık beyanlarıyla da ispatlandığı ve tam kabul kararı verilmesi gerektiği, feri müdahil Kurum vekili, tanıkların niteliklerinin uygun olmadığı, eksik araştırma ve incelemeyle karar verildiği gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
1-Davacının, dava açmada hukuki yararının bulunması dava şartlarından olduğu gibi temyiz Kanun yoluna başvuracak olan tarafın da temyiz yoluna başvuruda hukuki yararının bulunması gerekir. HMK 361/2. fıkrasında “Davada haklı çıkmış olan taraf da hukuki yararı bulunmak şartıyla temyiz yoluna başvurabilir” düzenlemesi vardır.
Temyiz yoluna başvuran tarafın hukuki yararının bulunup bulunmadığı, öncelikle onun davadaki talebi ile mahkemenin hükmü karşılaştırılarak belirlenir. (HMK 364/2-f bendine göre temyiz dilekçesinde “Temyiz sebepleri ve gerekçesi” bulunmak zorundadır) Aksi halde temyiz talebinin kötü niyetle yapıldığı kabul edilir. Kötü niyetle temyiz, davanın gereksiz yere uzamasına ve yargı organlarının yersiz meşgul edilmesine yol açar.
Somut olayda, davacının ilk derece mahkemesince verilen 27.10.2020 tarihli kararı süresinden sonra istinaf ettiği, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin süreden reddine karar verildiği, temyiz başvurusunda bulunan davalı aleyhine bir hükme yer verilmediği gözetildiğinde, davacı vekilinin temyiz isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine,
2- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davacının 01.12.2007 tarihinden itibaren 506 sayılı yasa kapsamında yaşlılık aylığı aldığı anlaşılmaktadır.
506 sayılı Kanunun 63/A bendi hükmüne göre yaşlılık aylığı almakta iken çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları bu çalışma olgusuna dayalı ve onunla sınırlı olarak kesilmektedir. Ancak aynı Kanunun 63/B bendi kapsamında sigortalının istemi bulunması halinde sigortalı adına sosyal güvenlik destek primi ödenerek veya sigortalı adına tüm sigorta kollarından prim ödenmesi durumunda bunun sigortalının aylığı kesilmeden çalışma tercihini gösterdiği kabulüyle aylığı kesilmeden çalışmaya devam etmesi mümkündür.
Sigortalı ister sosyal güvenlik destek primi, isterse tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışsın, Kanunun öngördüğü belli bir sosyal güvenlik kuruluşu sigortalısı olması, kamu düzenine ilişkin, kişiye bağlı, vazgeçilmez ve kaçınılmaz hak ve yükümlülük doğuran bir hukuksal statü yaratır. Bu statüye Kurumun prim tahakkuk ettirmesi, sigortalının iş kazası geçirmesi veya meslek hastalığına yakalanması halinde kendisi ya da hak sahiplerine gelir bağlanması gibi çeşitli sonuçlar bağlanmıştır. Bu sonuçlar kapsamında davacının bildirim yapılmayan dönemlerdeki çalışmalarının tespitini istemekte hukuki yararının bulunduğu ve aksinin kabulü halinde yaşlılık ya da emekli aylığı alan kişilerin sigortasız çalıştırılabileceği gibi sosyal güvenlik hakkının zorunlu ve vazgeçilemez niteliğine aykırı bir sonuç çıkacağı açıktır.
Somut dosyada, davacının beyanı alınmak suretiyle talebin sosyal güvenlik destek primine tabi olarak geçen sürelerin tespitine mi yoksa hizmet akdine dayalı zorunlu çalışmaların tespitine mi yönelik olduğu hususları açıklığa kavuşturulmalı, elde edilecek sonuç değerlendirilmek suretiyle karar verilmelidir.
O halde, feri müdahil kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.