Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/2162 E. 2023/942 K. 08.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2162
KARAR NO : 2023/942
KARAR TARİHİ : 08.02.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/824 E., 2021/1977 K.
DAVA TARİHİ : 04.11.2016
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 33. İş Mahkemesi
SAYISI : 2016/1372 E., 2020/52 K.

Taraflar arasındaki aylık tespiti ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı bünyesinde çalışmaktayken 18.04.1994 tarihinde emekli olup 01.05.1994 tarihinden bu yana emekli aylığı aldığını, vakıf senedinin 6 ıncı maddesi uyarınca vakfa üyeliğin zorunlu olup aylıktan kesilen aidat/primlerin 506 sayılı Kanun uyarınca alınan primlerden yüksek olduğunu, Sosyal Güvenlik Hukukunun nimet külfet dengesi gereği davalının aldığı primlere mütenasip bir aylık bağlanması ve aylığı artırması gerektiğini, 506 sayılı Kanun uyarınca alınan primlerden yüksek olduğunu belirterek, yapılacak hesaplama sonucunda emeklilik tarihinden dava tarihine kadar hesaplanan yaşlılık aylıklarından 1.000 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanışımı itirazında bulunduklarını, davanın kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiğini, birçok emeklinin aynı istemli açtığı davaların reddedildiğini, onama kararlarında SSK emeklisine 506 sayılı Kanun hükümleri uyarınca ödenen aylığın muadil aylık olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesinin yer aldığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, emsal SSK’lı işçinin maaşı ile davacının maaşı karşılaştırılarak davacıya eksik ödeme yapılmadığının belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dosya hesabının AYM kararları uyarınca yapılması gerektiği, Adalet Bakanlığı görüşünün dikkate alınmasını, AYM nin muadil SSK lı tanımını Yargıtay gibi yapmadığını, davacının tüm fiili hizmet süresi boyunca SSK tavanının daha üstünden prim ödediğini, ödenen primlere göre muadil hesap yapılması gerektiğini, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, SSK emeklisine ödenen aylığın vakıf emeklisine ödenen aylıklardan fazla olması durumunda, davalı vakıf yönünden yaşlılık aylığı miktarı konusunda ek yükümlülük doğacağından aradaki farkın vakıf emeklisine ödenmesinin gerektiği, mahkemece alınan denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda, vakıf emeklisi ile emsal durumda bulunan SSK emeklisine ödenen yaşlılık aylığı miktarı ile vakıf emeklisine ödenen yaşlılık aylığı miktarlarının karşılaştırmasının yapıldığı ve vakıf emeklisi davacıya, vakıf senedi hükümlerine uygun olarak ödenen aylıkların, emsali durumda olan SSK emeklisine ödenen aylığın altına düşmediği ve davacının herhangi bir alacağı bulunmadığının anlaşıldığı, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçeleri ile davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesi ile birebir aynı sebeplerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ödediği primlere göre, 5510 sayılı Kanun (mülga 506 sayılı Kanun) kapsamında emsal sigortalı aylığı oluşturulup oluşturulamayacağı ile bunun sonucuna göre davacının fark aylık alacağının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6111 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi ile 506 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, özellikle vakıf emeklisi ile emsal durumda bulunan SSK emeklisine ödenen yaşlılık aylığı miktarı ile vakıf emeklisine ödenen yaşlılık aylığı miktarlarının karşılaştırmasının yapıldığı ve vakıf emeklisi davacıya, vakıf senedi hükümlerine uygun olarak ödenen aylıkların, emsali durumda olan SSK emeklisine ödenen aylığın altına düşmediği ve davacının herhangi bir alacağının bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.