Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/1496 E. 2022/4951 K. 05.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1496
KARAR NO : 2022/4951
KARAR TARİHİ : 05.04.2022

Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2021/2550-2021/1886
İlk Derece
Mahkemesi : … 16. İş Mahkemesi
No : 2021/12-2021/273

Dava, sigorta başlangıç tarihinin 02.06.1988 olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davacının dava dışı işyerinde 02/06/1988 tarihinde 1 günlük çalışmasının sigortalılık başlangıcı olarak tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın beş yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, fiili çalışmanın ispatlanması gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Davanın kabulüne dair verilen ilk kararın, … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 24/12/2020 tarih ve 2020/1898-2020/1919 E.K. sayılı ilamı ile “.. davacının inşaat işinde çalıştığı iddiasına karşın davacı tanıklarının para kasası imalatı işinde çalıştığına yönelik beyanlarının çelişki oluşturduğu, davacı tanıklarının dava konusu yapılan tarihte sigorta kayıtlarının bulunmadığı, bu durumda beyanların denetlenmediği değerlendirildiğinden , öncelikle çelişki giderilerek davacının ihtilaf konusu edilen dönemde nasıl çalıştığı ve ne iş yaptığı somutlaştırılmalı, tanık beyanları denetlenmeli, dava konusu yapılan tarihin ait olduğu dönemde bordro bulunmadığından bu dönemin öncesi ve sonrasına ait bordrolar ile bordro tanıkları araştırılarak, seçilecek bordrolu tanıkların beyanlarına başvurulmalı, dava dışı işyerinin varlığı, kapsam ve kapasitesinin tespitine yönelik olarak işyerine ait vergi kayıtları istenmeli, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahiplerinin araştırılıp tespit edilerek HMK 31. maddesindeki hakimin davayı aydınlatma ödevi ve 33. maddesindeki hukuku re’sen uygulama görevi kapsamında, giriş bildirgesinin dayanağı çalışmanın varlığı araştırılarak toplanan deliller değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulması gereğine” işaret edilerek ortadan kaldırılması üzerine, 2021/12 esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen davanın reddine dair ikinci karar hakkında, HMK 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan incelemede; dava dosyasındaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, vakıa ve hukuki değerlendirmeye, özellikle tanık beyanlarında davacının çalıştığı işyerinin para kasası imalatı yapan işyerinde olduğu, Kurum kayıtlarında ise bahse konu işyerinin inşaat işyeri olduğunun anlaşıldığı, Kurum kayıtlarının tanık beyanlarıyla çeliştiği, davacının çalışma iddiasının diğer başka delillerle de kanıtlanamadığı, mevcut delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davanın reddine dair verilen kararın yerinde olduğu belirgin olup, ayrıca, kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, … 16. İş Mahkemesi’nin 10.08.2021 tarih, 2021/12 Esas ve 2021/273 Karar sayılı kararına yönelik, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davacı vekili, kamu düzenine ilişkin işbu davada, resen araştırma ilkesi gereğince araştırma yapılması gerektiğini, tanık anlatımlarında bir çelişki olduğu kanaati varsa tanıkların tekrar dinlenerek çelişkinin giderilmesini belirterek, usul ve yasaya aykırı verilen kararın temyiz incelemesi sonucu bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
506 sayılı Kanunun 108. maddesi gereğince sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesine ilişkin açılan her dava, sigortalılığın saptanması istemini de içerdiğinden, aynı Kanunun 79/10 maddesi kapsamında bir günlük çalışmanın belirlenmesi davasıdır. Bu nedenle hizmet tespiti davalarındaki kanıtlama yöntem ve ilkeleri benimsenip uygulanmalı, başka bir anlatımla, sigortalılıktan söz edilebilmesi için, çalışmanın varlığı, hizmet tespiti davaları yönünden kabul edilen yöntem ve ilkelere uygun biçimde saptanmalıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 05.06.1970 doğumlu davacının, bildirgedeki işe giriş tarihi olan 02/06/1988 tarihinde 17 yaşında olduğu, … sicil sayılı …-… unvanlı iş yerinden verilen işe giriş bildirgesinin 30/06/1988 tarihinde 722578 varide numarasıyla Kurum kayıtlarına girdiği, sigortalının ve işverenin imzasının bulunduğu, bildirgenin Kurum kayıtlarına işlenmiş olması nedeniyle beş yıllık hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı, bildirgedeki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarıyla uyumlu olduğu, sigorta sicil numarasının 1988 yılı serilerinden olduğu, … sicil sayılı …-…’ya ait inşaat işyerinin 01.06.1988-10.08.1990 tarihleri arasında kanun kapsamında olduğu, işyerine ait dönem bordrosu verilmediğinden bordro tanığı dinlenemediği, 12.12.2019 tarihli kolluk tutanağına göre komşu işyeri ve çalışanlarının tespit edilmediği, davacı tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı, dava dışı işyerinde 02/06/1988 tarihinde 1 günlük çalışmasının sigortalılık başlangıcı olarak tespitine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Mahkemece yapılması gereken iş; dinlenen tanıklardan …’in ifadesinde geçtiği üzere, işveren …’nın ihtilaf konusu dönemde bir inşaatının olduğu, iki dükkanı birleştirip tek dükkan yapma isteğinin bulunduğuna dair beyanı karşısında, iddia edilen inşaat işyeri ile ilgili olarak Belediyeden ruhsat kaydı, tadilat kayıtları, iskan raporu vb. bilgi ve belgeler istenmeli, bu hususta davacı isticvap edilmeli, hangi tarihler arasında nerede ve hangi inşaatta kimlerle birlikte çalıştığı, ustalarının kim olduğu, işe giriş bildirgesinin verildiği inşaat işyerinde kaç kişi çalıştıkları yönünden beyanına başvurularak bu kişilerin tespiti ile ifadelerine başvurulmalı, eylemli çalışmanın var olup olmadığı, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.