Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/14714 E. 2023/698 K. 26.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/14714
KARAR NO : 2023/698
KARAR TARİHİ : 26.01.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/879 E., 2022/2096 K.
vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 05.02.2020
HÜKÜM/KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 36. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/46 E., 2021/32 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ilk defa 4/a kapsamında 04.08.1983 tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başladığını, 30.01.2020 tarihinde yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğunu, Kurumun 30.02.2020 tarihli cevap yazısında müvekkilinin Bağ-Kur sonrası en az 1260 gün SSK tahsis talep tarihinde sadece 506 sayılı Kanun kapsamında hizmetleri ile tahsis şartları taşıdığını, Bağ-Kur hizmetlerine ihtiyacı bulunmadığı halde 2829 sayılı Kanun kapsamında hizmet birleştirmesine zorlanmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu 30.01.2020 tahsis talep tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığına müstahak olduğuna ve hak kazanılan aylıkların işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili gerektiğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II.CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına Tabi Hizmetlerin Birleştirilmesine İlişkin Kanun gereğince son 7 yıllık fiili hizmet süresinin müvekkili Kuruma tabi olarak geçmesi gerektiği ile ilgili şartları yerine getirmediğinden dolayı Kurum işlemlerinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını ve bu nedenle haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
Kararda özetle; davanın kabulü ile; davacının 30.01.2020 tarihli aylık tahsis talebinin reddine ilişkin Kurum işleminin iptaline,

Davacıya müstakilen 506 sayılı Kanun kapsamındaki hizmetleri ile 01.02.2020 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun’un geçici 81/b bendi kapsamında yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ile davacıya 01.03.2020 tarihinden itibaren başlamak üzere hak edilme tarihinden itibaren işleyecek aylıkların yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

B.İstinaf Sebepleri:
Davalı Vekilinin İstinaf Sebepleri
Davalı Kurum istinaf dilekçesinde özetle; davalı Kurum vekili; davacının emeklilik şartlarının oluşmadığını, belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebepleri doğrultusunda temyiz talebinde bulunmuştur.

C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.

2.İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 506 sayılı yasanın geçici 81 inci maddesi

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.