Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/14458 E. 2023/7828 K. 12.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/14458
KARAR NO : 2023/7828
KARAR TARİHİ : 12.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1783 E., 2022/1595 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan red
fer’i Müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 13. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/4 E., 2022/126 K.

Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı ve fer’i müdahil SGK tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ve fer’i müdahil SGK tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 01.01.1997 – 31.12.1999 tarihleri arasında her yılın Temmuz ve Ağustos ayları hariç hizmetinin tespitini talep etmiştir.

Davacı vekili; davacının, … devlet opera ve balesi müdürlüğü bünyesinde 01.01.1997-31.12.1999 tarihleri arasında, her yılın Temmuz ve Ağustos ayları hariç, ücretli yerli misafir orkestra sanatçısı, geçici süreli sözleşmeli personel olarak çalıştığını belirtmiştir.

II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; davanın haksız olduğunu beyanla reddini istemiştir.

Fer’i müdahil kurum cevap dilekçesinde;

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine; davacının, davalı nezdinde 01.01.1997 ile 30.06.1997, 01.09.1997 ile 30.06.1998, 01.09.1998 ile 30.06.1999, 01.09.1999 ile 07.10.1999 tarihleri arası kesintisiz olarak hizmet akdi ile çalıştığının tespitine, davacının 08.10.1999 ile 24.10.1999 tarihleri arası talebi için ise karar verilmesine yer olmadığına; davacının 25.10.1999 ile 31.12.1999 tarihleri arasındaki talebinin reddine; dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve fer’i müdahil SGK vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın hak düşürücü süreden reddi gerektiğini, müvekkilinin bir kamu kurumu olduğundan işveren kayıtlarının esas alınması gerektiğini, yapılan sözleşmelere göre davacının sürekli ve bağımlı olarak çalışmadığının sabit olduğunu,davanın kabul edilen kısmı yönünden usul ve yasalara aykırı olduğunu belirterek; davanın reddini istemiştir.

2. Fer’i müdahil Kurum vekili istinaf dilekçesinde; dinlenen tanıkların çelişkili beyanlarına itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek; davanın reddini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyuşmazlık konusu dönem itibariyle taraflar arasında istisna akti bulunmakta ise de, sözleşmelerin sürekli yenilenmesi, çalışmanın davalıya ait işyerinde geçmesi ve emir ve talimatların davalı tarafından verilmesi husuları birlikte ele alındığında bağımlılık unsurunun oluştuğu, çalışmalarının temmuz ve ağustos ayı hariç kesintisiz olduğu gerekçelerini belirterek; davalı ve fer’i müdahil SGK vekillerinin başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve fer’i müdahil SGK vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Fer’i müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde ;kurum aleyhine görülmekte olan davanın reddi gerekmekte iken mahkeme tarafından kısmen kabul kararı verilmesi akabinde ise istinaf başvurusu neticesinde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kararın kaldırılması gerekirken başvurunun esastan reddine karar verilmesi hukuka ve mevzuata aykırılık teşkil ettiğinden kararının bozulması gerektiğini belirterek; davanın reddini istemiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verildiğini belirtilerek; davanın reddini istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7 inci maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79 uncu maddesidir. Anılan Kanunun 6 ıncı maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. 506 sayılı Kanun’un 79 uncu maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.

3. Değerlendirme
Eldeki davada, davacı davalı işveren gözetiminde 01.01.1997 ile 31.12.1999 tarihleri arasında her yılı temmuz ve ağustos ayları haricinde çalıştığını iddia etmiş, 08.10.1999 ile 13.07.2010 arasında kesintili çalışmaları kuruma bildirilmiş, davalı işveren devlet opera ve bale genel müdürlüğünden 08.10.1999 tarihli işe giriş bildirgesi kuruma intikal ettirilmiştir. Davanın açılış tarihi ise 30.09.2016 tarihi olup dava açılış tarihi itibari ile talebin hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadığı hususunda irdeleme yapılmaksızın karar verilmesi hatalıdır. Bu kapsamda yukarıda izah edilen mevzuat göz önünde tutulmak suretiyle dava açılış tarihi itibari ile talebin hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadığı konusunda değerlendirme yapılarak karar verilmelidir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.07.2023 tarihinde,oybirliğiyle karar verildi.