Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/14445 E. 2023/2238 K. 08.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/14445
KARAR NO : 2023/2238
KARAR TARİHİ : 08.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/132 E., 2022/1823 K.
DAVALILAR :1- … vekili Avukat …
2- …
vekili Avukat …
3- … vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 19.10.2020
HÜKÜM/KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : … İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/355 E., 2021/322 K.

Taraflar arasındaki iş kazası tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı SGK, davalı …, davalı … Orm. Ür. Ltd. Şti. vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı SGK ve davalı …’ın başvurularının esastan reddine,davalı davalı … Orm. Ür. Ltd. Şti. başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile davalı SGK ve davalı … vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Müvekkilinin davalılardan …’a ait demir doğrama, çelik konstrüksiyon işinde kaynak ustası olarak çalıştığını, kaza tarihinde davalı …’ın diğer davalı… adlı firmanın … Organize Sanayi’de yapmakta olduğu fabrikanın ek bina işini yaptığını, müvekkilinin forkliftte bulunduğu sırada düşmemek için forkliftin kollarına tutunduğunu ancak elini kaptırdığını ve yaralandığını, kazadan sonra acilen hastaneye gittiğini ve tedavisinin yapıldığını, müvekkilinin sigortasız çalışması nedeniyle hastanede olayın iş kazası olmadığını, evinin önünde araba tamir ederken meydana geldiğini söylediğini, ancak böyle bir olayın araba tamir ederken olma ihtimalinin olmadığını belirterek müvekkili davacının geçirdiği 30.07.2019 tarihli kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı… vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili şirketin işlerini büyütüp daha farklı alanlarda faaaliyet göstermek amacıyla yeni bir fabrikaya ihtiyaç duyduğunu, bu nedenle Organize Sanayi Bölgesinde yeni bir fabrika inşaatı işine başladığını, binanın çelik konstrüksiyon işini diğer davalı …’ın yapması amacıyla tarafların anlaştıklarını, müvekkili şirket ile diğer davalı arasında işveren taşeron veya hizmet akdi ilişkisi değil, yapılacak olan çelik konstrüksiyon işinin bir bütün olarak diğer davalıya devredildiğini, bir işin bütünüyle devri durumunda veya işin anahtar teslimi denilen biçimde verilmesi durumunda asıl-alt işveren ilişkisinin bulunmayacağını, bu nedenle müvekkili şirket açısından davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.

2.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacının kendi çalışanları olmadığını, işyerinde bir çalışmasının olmadığını, davacının kazadan sonraki ilk beyanında elini arabayı tamir ederken kaputa kıstırdığı yönünde olduğunu, daha sonra ise müvekkilini suçladığını, davacının ilk beyanının doğru ve bağlayıcı olduğunu, olayın meydana gelmesinde davacının tam kusurlu olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3.Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde; Kuruma yapılan şikayet sonucu Kurum denetmenlerince yapılan 13.02.2020 tarihli araştırma ve inceleme raporunda davacının davalı …’a ait işyerinde bir günlük sigortasının olduğunu, ancak davacının sigortasız çalıştığına ve iş kazası geçirdiği süreye ilişkin herhangi bir belge olmadığını, kurum kayıtlarının resmi belge olması, davacının resmi kayıtlarda görülmeyen hizmetinin varlığını kanıtlaması ancak aynı güçte deliller ile mümkün olduğunu, kurum kayıtları ile çelişen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK, davalı …, davalı … Orm. Ür. Ltd. Şti. vekilleri istinaf etmiştir.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı … vekili istinaf dilekçesinde, diğer davalı … ile davalı müvekkili şirket arasında bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, burada önemli olan yapılan işin, diğerinin bütünleyici, yardımcı parçası olup olmadığı olduğunu, yapılacak olan çelik konstrüksiyon işininin bir bütün olarak diğer davalıya devredildiği düşünüldüğünde istisna akdi veya eser sözleşmesinin söz konusu olduğunu, müvekkili şirket mobilya işi ile uğraşmakta olup, inşa edilen yapının müvekkili şirketin işiyle bir ilgisi bulunmadığı dolayısıyla davalı müvekkili şirketin, diğer davalının getirdiği çalışanlar için gerekli emniyet tedbirlerinin alınıp alınmadığına dair kontrol veya denetim sorumluluğu bulunmadığını, bu durumda davalı müvekkili şirkete kusur izafe etmenin mümkün olmadığını, belirterek kararın kaldırılması için istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı … vekili istinaf dilekçesinde, kazanın davacının ikrar ettiği gibi kazadan sonraki beyanı elini araba tamir ederken kaputa kıstırdığı yönünde olduğunu, davacı hastanede ilk anda gerçeği söylerken daha sonra açıkça kar ve zarar hesabı yaparak müvekkilini suçlama yoluna gittiğini, mahkeme tarafından bu çelişkinin sebebinin araştırılmamış hatta davacıya çelişkili ifadelerinin sebebinin dahi sorulmadığını, açıkça görüldüğü üzere mahkemece gerekli araştırma ve incelemeyi yapmadan hüküm kurulduğunu, davacının iddialarının bir an doğru olarak kabulü halinde bile davacının ağır kusurunun illiyet bağını keseceğini belirterek kararın kaldırılması için istinaf yoluna başvurmuştur.

3.Davalı … vekili istinaf dilekçesinde;
Davanın süresinde açılmadığını, mahkemece iddia ve savunmalara yönelik yeterli araştırma ve inceleme de yapılmadığını belirterek kararın kaldırılması için istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılar arasında imzalanmış olan 06.01.2017 tarihli sözleşmenin mevcut olduğu, iş bu sözleşmeye göre davalı şirketin fabrika binasının çatısına çelik konstrüksiyon yapım işini diğer davalı …’a verdiği, taraflar arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisi olduğuna dair bir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı böylelikle davalı şirket yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle,davalı … ile davalı SGK vekillerinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi nin 1 numaralı alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, davalı şirket vekilinin istinaf isteminin haklı olduğu belirtilerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi nin 2 numaralı alt bendi gereğince kabulü ile kararın kaldırılmasına, davalı … aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı … ile davalı … aleyhine açılan davanın kabulü ile davacının 30.07.2019 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı SGK ve davalı … vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili, davanın davalı … yönünden husumet nedeniyle reddinin hatalı olduğunu anılan şirketin asıl işveren sıfatıyla sorumlu olacağını belirterek kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı kurum, istinaf dilekçe içeriğini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Davalı … istinaf dilekçe içeriğini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının geçirdiği kazasının 5510 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesi kapsamında iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 12 inci ve 13 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı, davalı SGK ve davalı … vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı, davalı SGK ve davalı … vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harçlarının ilgililerden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.