Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/1440 E. 2022/5397 K. 12.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1440
KARAR NO : 2022/5397
KARAR TARİHİ : 12.04.2022

Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
No : 2021/2491-2021/2931
İlk Derece
Mahkemesi :Denizli 4. İş Mahkemesi
No :2018/489-2021/167

Dava, 07.09.1999-28.10.2015 tarihleri arasında 2926 sayılı kanun kapsamında tarım bağ-kurlu olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davacının 07/09/1999-28/10/2015 tarihleri arasında kendi adına ve hesabına çiftçilik yaptığını, buğday, arpa ve nohut yetiştirdiğini, ürünlerini Tekel’e ve özel kuruluşlara sattığını, satış bedellerinden bağ-kur primi kesildiği halde Kurum tarafından davacı adına prim tevkifatı tespit edilemediği gerekçesiyle tescil taleplerinin reddedildiğini, davacının 07/09/1999 tarihinden itibaren … Ziraat Odası’nda üyelik kaydının da bulunduğunu ileri sürerek, 07/09/1999-28/10/2015 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanun kapsamında zorunlu tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili, işbu davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davacının Kuruma 10/12/2014 tarihli dilekçe ekinde sunduğu Tekel İşletmesi’nin 12/11/2014 tarihli ve 80318174-622-342 sayılı yazısında, davacının arşiv kaydına rastlanmadığının belirtildiğini, … Ziraat Odası’ndaki üyelik kaydına ilişkin bildirimin 28/10/2015 tarihinde yapılmasından dolayı bildirim tarihi itibarıyla resen sigortalılığının tescil edildiğini, Kurum işlemlerinin mevzuata uygun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya kapsamı, delil durumu itibariyle, Denizli 4. İş Mahkemesi’nin 2018/489-2021/167 E.K. sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davacı vekili, davacının davaya konu taleplerinin mahkeme kararı öncesi davalı Kurum tarafından kabul edildiğini ve davacının emekliliğe hak kazandığını, Kurum’dan bu hususun sorulmasını, şu halde konusuz kalan davanın reddi gerektiğinden taraflarına vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini belirterek, kararı temyiz etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması halinde, bu olayın hükümde göz önüne alınması ve mahkemenin, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir.
Davacı vekilinin temyiz dilekçesinde, davacının davaya konu taleplerinin, mahkeme kararı öncesi davalı Kurum tarafından kabul edildiğinin ve davacının emekliliğe hak kazandığının iddia edildiği görülmektedir.
Bu çerçevede, davacı vekilinin temyiz dilekçesindeki beyanları kapsamında, yargılama sırasında davacının taleplerinin kabul edilip edilmediğinin Kurumdan araştırılarak, davanın konusuz kalıp kalmadığı hususu belirlenmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliden iadesine, 12.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.