Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/14391 E. 2023/1670 K. 23.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/14391
KARAR NO : 2023/1670
KARAR TARİHİ : 23.02.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/208 E., 2020/555 K.


HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen hizmet tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 21.Hukuk Dairesince (Kapatılan) Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı feri müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı asil dava dilekçesinde; fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydı ile 01.10.2008 tarihinden itibaren 2014/12 inci ayına kadar davalı iş yerinde kesintisiz ve sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

Feri Müdahil SGK Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sigorta sicil dosyasının incelenmesinde; diğer davalı iş yerinden 04.04.2009 tarihinde işe başladığına dair işe giriş bildirgesinin verildiğini, 31.08.2009 tarihinde ise çıkışının verildiğini, davalı iş yerinden ve farklı sicil sayılı iş yerlerinden çok sayıda işe giriş bildirgesinin verildiğini, giriş ve çıkışlara uygun olarak Kurumca gerekli işlemlerin yapıldığını ancak 01.10.2008 tarihinde işe başladığına dair işe giriş bildirgesinin veya bordronun bulunmadığını, eylemli çalışmanın ispatlanmasının gerektiğini, aksi kanıtlanıncaya kadar kurum kayıtlarının resmi ve geçerli belge niteliğini taşıdığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 25.02.2016 tarihli ve 2015/52-2016/150 E.K. sayılı kararı ile davanın kabulüne, sigortalı geçen süreler dışlanarak davacının 01.10.2008 – 07.12.2014 tarihleri arasında davalı işveren şirkette kesintisiz sigortalı olarak çalıştığının tespitine, karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde feri müdahil Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 21.Hukuk Dairesi’nin (kapatılan) 02.04.2018 tarihli, 2016/15973 Esas ve 2018/3129 Karar sayılı ilamı ile;
“Somut olayda, davacının 04.04.2009 tarihinden 2014 yılı Aralık ayına kadar bir çok farklı işyerinden hizmetinin bildirildiği ancak mahkemece ihtilaflı dönemde bildirim yapılan işyerlerinin tamamının davalı işyeri olup olmadığı araştırılmadan, işyerlerinin dönem bordroları getirtilip bordro tanıklarının beyanlarına başvurulmadan eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiği anlaşılmaktadır.

Yapılacak iş, ihtilaflı dönemde davacının hizmetinin bildirildiği işyerlerinin davalı adına tescilli işyerleri olup olmadığını araştırmak, hangi tarihlerde yasa kapsamında olduklarını davalı Kurumdan sormak, davacının hizmetinin bildirildiği işyerlerinin ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarını getirtmek, bordrolarda kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, beyanı alınan tanıkların ayrıca hizmet cetvellerini davalı Kurumdan istemek, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davacının davalı işyerlerinde hangi inşaat işlerinde çalıştığını, işin sürekli nitelikte bir iş olup olmadığını belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir” denilmek suretiyle eksik inceleme ve araştırma sonucu kurulan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan inceleme ve araştırma neticesi tanık beyanları dikkate alındığında davacının iddia edilen dönemdeki tüm çalışmalarının fiili ve gerçeğe dayalı olduğu, davalı şirkete ait iş yerleri, inşaat iş yeri olduklarından SGK’ da her birinin ayrı bir iş yeri sicil numarası ile tescil edildiği ve davacının davalı şirkete ait farklı inşaatlarda çalıştığı, bu nedenle de davacının tüm çalışmalarının davalı şirket nezdinde geçtiğinin anlaşıldığı gerekçesine dayalı olarak davanın kabulüne, SGK ya bildirilen süreler dışlanmak suretiyle davacının 01.10.2008 – 07.12.2014 tarihleri arasında davalı … İnş. Taah. Tes. Mad. Kuy. Oto. Taş. Tur. Bes. Eml.Tem. Pet. Ür. Gıda Mad. Teks. Tuh. San. Tic. Ltd. Şti. nezdinde kesintisiz, sürekli ve tam gün olarak hizmet akdi ile çalıştığının tespitine, şeklinde karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde feri müdahil Kurum vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Feri Müdahil Kurum vekili sunmuş olduğu temyiz dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddinin gerektiğini, talep edilen sürelerde, davacının dava dışı işyerlerinde çalışmalarının bulunduğunu, davacının 01.10.2008 itibaren davalı işyerinde kesintisiz çalışmasının mümkün olmadığını, bu nedenle davacının davalı işyerinde kesintisiz çalıştığına ilişkin iddiasının yerinde olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte yapılan işin mahiyeti gereğinin de çalışmanın sürekli olmasını mümkün kılmadığını, davacının sigorta dosyasında mevcut olan bildirge ve bordroların davacının davalı işyerinde kesintili şekilde çalıştığının karinesi olduğunu, Kurum kayıtlarının resmi belge niteliğinde olduğunu, aksinin ancak eşdeğerde belgelerle kanıtlanabileceğini, ücret ödemelerini gösterir belgelerin dosyaya sunulmadığını, Mahkemece soyut tanık beyanlarına dayanılarak kararın verildiğini, Mahkemece tanık beyanlarının sağlığının denetlenmesi açısından araştırma yapılmadığını, bilirkişi raporunun düzenlenmesinde beyanları esas alınan bir kısım tanıkların davalı… İnşaat aleyhine hizmet tespiti davaları açtıklarını, diğer davalı ile aralarında husumet olan tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, dava dilekçesinde dahi tespiti talep edilen çalışma dönemlerinin başlangıç tarihi gün/ay/yıl olarak belirtilmediğini, Yargıtay bozma ilamı gereklerinin yerine getirilmediğini, Yerel Mahkemece davacının 01.10.2008-07.12.2014 tarihleri arasında davalı şirket nezdinde tam gün ve sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verildiğini, ancak iş yeri sicil numarasının belirtilmediğini, Kurum tarafından dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden Kurumun lehine yargılama giderlerine hükmedilmemesinin isabetsiz olduğunu beyan ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık hizmet tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 506 sayılı Kanunun 79/10 uncu ve 5510 sayılı Kanunun 86/9 uncu maddeleri,

3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2 inci maddesi hükümleridir.

3. Değerlendirme
1.İncelenen dava dosyasında, davacı tarafından tespiti talep edilen hizmet süreleri 01.10.2008-2014/12 inci ay arası dönem olup davalı işverenin muhtelif sicil numaralı işyerlerinden davacı adına 04.04.2009-07.12.2014 tarihleri arası dönemde hizmet bildiriminde bulunulduğu, Mahkemece 01.10.2008-07.12.2014 tarihleri arasındaki dönem yönünden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının talebi aynen kabul edildiğine göre, hem talep başlangıcı olan Kuruma bildirimi yapılan süreler öncesi, hem talep sonu, hem de Kuruma bildirimi yapılan süreler ile talep sonu arasında eksik bildirildiği iddia olunan sürelerin tespiti yönünden tespite konu eksik sürelerin hangi sicil sayılı işyerinden, hangi gün, ay ve yıl olmak üzere hangi tarihler arasına tekabül ettiğini gösterecek şekilde, yine bildirim öncesi ve sonrası kabule konu sürelerin davalı işyerinin hangi sicil sayılı işyerinden gerçekleştiğini gösterecek şekilde infaza elverişli bir karar tesis edilmesi gerekmektedir.

2- Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297 inci maddesininin ikinci fıkrasında yer alan “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi göz ardı edilerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, feri müdahil Kurum vekilinin sair temyiz itirazları incelenmeksizin, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle,
Temyiz olunan Mahkeme kararının sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.