Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/13938 E. 2023/509 K. 19.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13938
KARAR NO : 2023/509
KARAR TARİHİ : 19.01.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/340 E., 2022/1960 K.
FER’Î MÜDAHİL : Sosyal Güvenlik Kurumu vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 18.10.2016
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 4. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/149 E., 2020/284 K.

Taraflar arasındaki hizmet davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın fer’i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı fer’i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının profesyonel futbolcu olarak 13.09.1995 ile 25.01.1998 tarihleri arasında …’nde futbolcu konumundaki çalışmalarından eksik gösterilen sigortalılık sürelerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … Spor Kulübü vekili ve fer’i müdahil SGK Başkanlığı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, … T.C. Kimlik numaralı ve … sigorta sicil numaralı davacı …’nun, 0065523.09 sicil sayılı davalı … Spor Kulübüne ait spor faaliyetleri işi işyerinde 13.09.1995-31.05.1996 ve 07.06.1996-25.01.1998 tarihleri arasında hizmet akdine istinaden asgari ücret ile 847 gün çalıştığı, 75 günlük çalışmasının fer’i müdahil Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği, 772 günlük çalışmasının ise fer’i müdahil Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediğinin tespitine şeklinde karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde feri müdahil Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Feri müdahil Kurum vekili özet olarak Mahkemece yöntemince araştırma ve inceleme yapılması gerektiğini beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine, aksinin düşünülmesi halinde itirazlarının kabulü ile dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf isteminin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi nin 1 numaralı alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde feri müdahil Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Feri Müdahil Kurum vekili Yerel Mahkemenin yeterli inceleme yapmadığını, ayrıca tanıkların beyanlarının nazara alınmadığını beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının profesyonel futbolcu olarak 13.09.1995 ile 25.01.1998 tarihleri arasında …’nde geçen çalışmalarından eksik gösterilen sigortalılık sürelerinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1-Dava, hizmet tespitine ilişkin olup, yasal dayanağı 506 sayılı Kanun’un 79/10 uncu ve 5510 sayılı Kanun’un 86/9 uncu maddeleridir.

Anılan maddeye göre, belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar mahkemeye başvurarak sigortalı hizmetlerini alacakları ilamla tespit ettirebilirler.

2-1982 Anayasası 142/3 maddesinde “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” şeklinde düzenleme mevcuttur.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c. maddesinde, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiği açıklanmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297 inci maddesinde:

“ Hüküm “Türk Milleti Adına” verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:

a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,

b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,

c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,

ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,

d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,

e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,

Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.

3- Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 298 inci maddesinde de hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu tekrarlanmıştır. HMK’nın “Hükmün yazılması” başlıklı 298 inci maddesi;

“Hüküm, hükmü veren hâkim, toplu mahkemelerde başkan veya hükme katılmış olan hâkimlerden başkanın seçeceği bir üye tarafından yazılır.

Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.

Hükümde gerekçesi ile birlikte karşı oya da yer verilir.

Hüküm, hükmü veren hâkim veya hâkimler ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır.”

4- Mahkeme kararı kanunda açıkça belirtilmiş unsurları ihtiva etmeli ve belli bir şekle uygun olarak yazılmalıdır. Kararda bulunması gereken hususlar HMK 297 inci maddede ayrıntılı olarak tek tek sayılarak gösterilmiştir. Bunun sebebi, kararın açık ve gerekçeli olması, infazı kabil olması ve hukuki dinlenilme hakkının yerine getirilmesidir. 298 inci maddeye göre de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacaktır.

5- Kararda yazılması gereken en önemli unsurlardan birisi de hüküm sonucudur. Zira hüküm sonucu, davacının somut talepleri hakkında infaz edilebilecek ve kesin hükme konu olabilecek şekilde kaleme alınmalıdır. Madde 297/2 “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”.

6- Yukarıda yapılan açıklamalar gereğince hükümde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, infaza elverişli olarak gösterilmesi zorunludur.

3. Değerlendirme
Somut olayda, ihtilaf konusu dönem içerisinde davacı adına 15.08.1997-31.10.1997 tarihleri arasında davalı 65523 s.s. no lu işyerince Kuruma hizmet bildirildiği, davacının eldeki davada 13.09.1995-25.01.1998 tarihleri arasında geçen hizmetlerinin tespiti isteminde bulunduğu, Mahkemece ise hükümde yazıldığı şekilde talebin kabulü ile davacının 13.09.1995-31.05.1996 ve 07.06.1996-25.01.1998 tarihleri arası dönemde kesintili olarak çalıştığının tespitine karar verildiği anlaşılmakla kurulan hüküm kendi içinde çelişkili hale gelmiş olup İlk Derece Mahkemesince açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan çelişkili şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.