Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/13497 E. 2023/29 K. 09.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13497
KARAR NO : 2023/29
KARAR TARİHİ : 09.01.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1340 E., 2022/1614 K.
FER’Î MÜDAHİL : … vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 13.12.2017
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/156 E., 2022/55 K.

Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ve fer’i müdahil tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı belediyeye bağlı fuar müdürlüğünde 07.03.1993 tarihinden itibaren bahçıvan olarak sürekli ve kesintisiz çalışmasına rağmen kuruma eksik bildirilen hizmetlerinin tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“Davacının davasının kabulü ile,
Davacı …’ın … sicil numaralı işyerinde 07.03.1993-01.03.1996 tarihleri arasında kesintisiz hizmet akdi ile çalıştığının tespiti ile, davacının sigorta başlangıç tarihinin 07.03.1993 olduğunun tespitine” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarla …’ın ayrı bir tüzel kişiliği olduğunu, ayrıca Kocaeli Sanayi fuarının da ayrı bir tüzel kişiliği bulunduğunu ve 2014 yılında kapatıldığını, davacının çalışmalarından sorumlulukları bulunmadığını, davanın sadece tanıkla ispatının mümkün olmadığını, Mahkemece Bölge Adliye Mahkemesi karar ilamında belirtilen eksikliklerine giderilmediğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.

Feri müdahil SGK vekili istinaf dilekçesinde özetle; hak düşürücü sürenin dolduğunu, davanın sadece tanık beyanları ile ispatlanamayacağını, bordro ve komşu iş yeri tanıklarının dinlenmesi gerektiğini, yazılı belge aranması gerektiğini, davacının çalışmasının 30 gün olup olmadığı, yapılan işin niteliğinin araştırılmasını, fiili çalışmasını ispat etmesi gerektiğini, ilgili dönemde sosyal yardımlaşma vakıflarından yardım alıp almadığının araştırılmasını talep ettiklerini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“Davalı ve Feri Müdahil vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili istinaf gerekçelerini tekrarla, resmi kayıtların aksinin tanıkla ispatlanamayacağı, işverenin belediyeden farklı bir tüzel kişilik olup belediyeye husumet düşmeyeceği, eksik araştırma ve incelemeyle karar verildiği,
Fer’i müdahil Kurum vekili istinaf gerekçelerini tekrarla, hak düşürücü sürenin geçtiği, tanık beyanlarının yeterli olmayıp davanın ispatlanamadığı, eksik araştırma ve incelemeyle karar verildiği gerekçeleriyle kararın bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalıya ait işyerinde çalışmasına rağmen kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 506 sayılı Kanun’un 79/10 uncu ve 5510 sayılı Kanun’un 86/9 uncu madde hükümleri.

2. Dava, 506 sayılı Kanun’un 79/10 uncu ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9 inci maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının göz önünde bulundurulacağı açıklanmış olup, anlaşılacağı üzere çalışmanın tespiti istemiyle hak arama yönünden bu maddeyle getirilen süre, doğrudan doğruya hakkın özünü etkileyen hak düşürücü niteliktedir ve dolması ile hakkın özü bir daha canlanmamak üzere ortadan kalkmaktadır. Buna göre; ilgili kişi hakkında işe giriş bildirgesi düzenlenmediği, düzenlenmesine karşın yasal hak düşürücü süre içerisinde Kuruma verilmediği, sigortalılık bildirimini içeren dönemsel sigorta primleri bordrosunun/aylık prim ve hizmet belgesinin hazırlanmadığı veya anılan süre içerisinde Kuruma teslim edilmediği, sigorta priminin Kuruma yatırılmadığı, çalışmanın varlığı yönünde Kurum görevlilerince herhangi bir saptamanın söz konusu olmadığı durumlarda, hizmetin varlığını ileri süren kişilerin hak düşürücü süre içerisinde yargı yoluna başvurması zorunludur. Söz konusu hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez.

3. Değerlendirme
Somut olayda, davacının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişine verdiği18.11.1998 tarihli ifadede, her yıl geçici olarak işten çıkarıldıklarını, 1994 yılında 15.10.1994 – 02.11.1994 ile 1995 yılında 15.09.1995 – 02.11.1995 tarihleri arasında çalışmadığını beyan etmesi karşısında; davacının çalışmasının kesintili olup dönemler halinde geçtiği, hizmet cetvelinde 28.06.1995 tarihinde 1 günlük çalışmasının da bulunduğu gözetrilerek, davanın açılış tarihi itibariyle hak düşürücü süreler yönünden irdeleme yapılması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme sonucu karar verilmiş olması isabetsizdir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.