Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/13357 E. 2023/504 K. 19.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13357
KARAR NO : 2023/504
KARAR TARİHİ : 19.01.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/433 E., 2022/33 K.
DAVA TARİHİ : 13.08.2018
KARAR : Red

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, yurt dışı borçlanmasının 10.01.1990 tarihinden ileriye doğru maledilerek 01.05.2018 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı Kurum vekili, davacı hakkında yapılan Kurum işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.03.2019 tarihli ve 2018/322 Esas 2019/124 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekilince istinaf başvurusunda bulunulması ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine davalı kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Daire kararında 3201 sayılı Kanun kapsamında yapılan yurtdışı hizmet borçlanmalarında esas alınan yurt dışındaki sigortalılık sürelerinin, yasanın 5 inci madde hükmü uyarınca, ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son  tarihten geriye doğru olmak üzere belirlenmesi gerekecektir. Bu nedenle, söz konusu borçlanılan sürelerin ilgili dönemlere değilde, borçlanılan tarihten geriye doğru maledilmesi, Türkiye’de yaşlılık aylığı bağlanması için esas alınacak sigortalılık başlangıç tarihinin Alman Rant sigortasına giriş tarihi olan 01.09.1992 olup, ev kadınlığı süresi ile 18 yaşını ikmal ettiği 10.01.1990 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olarak alınması ve yaşlılık aylığı tahsis koşullarının bu tarihe göre belirlenmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı …’ın 17.04.2018 tarihli Tahsis Talep dilekçesinin kurum kayıtlarına alındığı 24.04.2018 tarihinde; 10.01.1972 doğum tarihi itibariyle 49 yaşını (10.01.2021 tarihinde ) doldurduğu, sigortalılık başlangıcı olan 01.09.1992 tarihine göre (20 yıllık sigortalılık süresini 01.09.2012 tarihinde tamamladığı) 506 sayılı Kanun’un geçici 81 inci maddesinin B fıkrasının (j) bendinde belirtilen 20 yıllık sigortalılık süresini tamamladığı, Ancak 49 yaşını ve 5600 günlük (5381 gün) prim ödeme gün sayısını tamamlamadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, davacı …’ın 24.04.2018 tarih ve 3280853 sayılı ile Kurum kayıtlarına alınan 17.04.2018 tarihli tahsis talep ve taahhüt belgesi esas alınarak, belgenin Kurum kayıtlarına alındığı 24.04.2018 tarihi takip eden aybaşı olan 01.05.2018 tarihinden başlamak üzere davacıya 506 sayılı Kanun’un geçici 81 inci maddesinin B fıkrasının (j) bendine göre yaşlılık aylığı bağlanması yasal olarak mümkün olmadığından, davacının yaşlılık aylığı bağlanması yönündeki talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, 1556 gün yurtdışı borçlanma süresinin ev kadınlığı başlangıcı olan 12.10.1990 tarihinden geriye doğru maledilmesi ile Türkiye’deki sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti gerektiği, zira tüm borçlanmaların sigortalılık başlangıç tarihini başa çekmesi gerektiğini beyanla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yurtdışı borçlanmasının talep edilen döneme maledilmesi ile sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti ile yaşlılık aylığı tahsisi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri

2. 3201 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgilisine yükletilmesine

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.