YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13247
KARAR NO : 2022/15789
KARAR TARİHİ : 12.12.2022
Bölge Adliye
Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
No :
Dava, prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir
İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı…. …. A.Ş. vekili ile … Başkanlığı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın davalı…. …. A.Ş. vekili ile … Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili; davacının 03.01.2011 ile 30.04.2016 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde çalıştığını, en son aylık net 5.200 TL ücret aldığını belirterek, Kuruma eksik bildirilen sigorta primine esas kazancının tespitini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı şirket vekili, Kuruma yapılan bildirimlerin doğru olduğunu, davanın yazılı delille kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı Kurum vekili, davanın yazılı delille ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, “davanın kabulüne, davacının 03/01/2011-30/04/2016 tarihleri arasında Kuruma bildirilen PEK miktarları dışında 2011/1 ayında 3.006,45 TL, 2011/2-3-4-5-6 aylarında 3.110,12 TL’şer, 2011/7-8-9-10-11-12 aylarında 3.317,07 TL’şer, 2012/1-2-3-4-5-6 aylarında 3.430,02 TL’şer, 2012/7-8 aylarında 3.705,96 TL’şer, 2012/9-10-11-12 aylarında 3.605,96 TL’şer, 2013/1-2-3-4-5-6 aylarında 3.800,65 TL’şer, 2013/7-8-9-10-11-12 aylarında 3.869,87 TL’şer, 2014/1 ayında 4.098,55 TL, 2014/2 ayında 4.128,55 TL, 2014/3 ayında 3.990,93 TL, 2014/4 ayında 3.315,46 TL, 2014/5 ayında 3.448,08 TL, 2014/6 ayında 3.315,46 TL, 2014/7 ayında 3.722,12 TL, 2014/8 ayında 2.833,19 TL, 2014/9 ayında 3.578,96 TL, 2014/10 ayında 3.722,12 TL, 2014/11 ayında 2.883,19 TL, 2014/12 ayında 2.722,12 TL, 2015/1 ayında 4.175,70 TL, 2015/2 ayında 3.557,08 TL, 2015/3 ayında 4.021,05 TL, 2015/4 ayında 4.330,36 TL, 2015/5 ayında 3.409,90 TL, 2015/6 ayında 3.309,90 TL, 2015/7 ayında 3.777,90 TL, 2015/8-9-10-11 aylarında 4.948,21 TL’şer, 2015/12 ayında 3.747,90 TL, 2016/1-2-3-4 aylarında 5.387,17 TL’şer bildirilmesi gereken ek fark … tutarının bulunduğunun tespitine” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı…. …. A.Ş. vekili, davacının adi ortaklık bünyesinde çalışmış ise de, emir ve talimatları T.H…. Tic. Ltd. Şti.’ den aldığını, davacıya ait şahsi sicil dosyası ve ücret bordrolarının bu şirket bünyesinde bulunduğunu, belgeler istenmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek temyiz etmiştir.
… vekili, hak düşürücü sürenin geçtiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, Kurumun davada feri müdahil kabul edilmesi gerektiğini belirterek temyiz etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun’un 77. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 80. maddesidir. Söz konusu maddelerde prime esas kazançların nasıl belirleneceği düzenlenmiş olup, “ücretler” kavramı içine asıl ücretle birlikte fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri gibi unsurlar da girmektedir. İdare veya yargı makamları tarafından belirlenen ücretlerin prim hesabına esas alınabilmesi için bu tür kazançlara hak kazanmak yeterli olmamakta, işçilik alacaklarına ilişkin taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkta mahkemece verilen karar sonrasında işçiye (sigortalıya) ödeme yapılmış olması aranmakta, bu durumda, yargı kararı ile hak kazanılan ücret niteliğindeki kazançların primlerinin sigortalı payının infaz sırasında sigortalıya yapılan ödemeden düşülmesi işverenin Kuruma karşı prim yükümlülüğünü kaldırmadığı da dikkate alınmak suretiyle, ödemenin yapıldığı ayın prime esas kazanç matrahına dâhil edilmesi, hizmet akdi daha önceki bir tarihte sona erdiği takdirde ise yapılan ödemelerin çalışmanın geçtiği son ayın prime esas kazancında gözetilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun; 288. maddesinde, bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri belir bir tutarı geçtiği takdirde senetle kanıtlanması gerektiği, bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri, ödeme veya borçtan kurtarma (ibra) gibi herhangi bir sebeple belir bir tutardan aşağı düşse bile senetsiz kanıtlanamayacağı bildirilmiş, 289. maddesinde, 288. madde uyarınca senetle kanıtlanması gereken konularda yukarıdaki hükümler hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati durumunda tanık dinlenebileceği, 292. maddesinde de, senetle kanıtlanması zorunlu konularda yazılı bir delil başlangıcı varsa tanık dinlenebileceği açıklanarak delil başlangıcının, dava konusunun tamamen kanıtlanmasına yeterli olmamakla birlikte, bunun var olduğunu gösteren ve aleyhine sunulmuş olan tarafça verilen kağıt ve belgeler olduğu belirtilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 200. ve 202. maddelerinde de bu düzenlemeler korunmuştur.
Kuruma ödenmesi gereken sigorta primlerinin hesabında gerçek ücretin/kazancın esas alınması gerekmekte olup hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü kanıtla ispatlanabilmesine karşın ücret konusunda aynı genişlikte ispat serbestliği söz konusu değildir ve değinilen maddelerde yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret tutarı maddede belirtilen sınırları aştığı takdirde, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe sahip olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, sigortalının imzasını içeren aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle kanıtlanması olanaklıdır. Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10-480 Esas – 2010/523 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-481 Esas-2010/524 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-482 Esas – 2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10-608 Esas – 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10-1617 Esas-2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir.
Diğer taraftan, 5510 sayılı Yasa dönemi açısından;
5510 sayılı Kanunun 80/1-d maddesinde de; “4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir.
… d)Ücretler hak edildikleri aya mal edilmek suretiyle prime tabi tutulur. Diğer ödemeler ise öncelikle ödendiği ayın kazancına dahil edilir ve ücret dışındaki bu ödemelerin yapıldığı ayda üst sınırın aşılması nedeniyle prime tabi tutulamayan kısmı, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına ilave edilir. Toplu iş sözleşmelerine tabi işyerleri işverenlerince veya kamu idareleri veya yargı mercilerince verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki ödemelerin hizmet akdinin mevcut olmadığı veya askıda olduğu bir tarihte ödenmesi durumunda, 82’nci madde hükmü de nazara alınmak suretiyle prime esas kazancın tabi olduğu en son ayın kazancına dahil edilir. Bu durumlarda sigorta primlerinin, yukarıda belirtilen mercilerin kararlarının kesinleşme tarihini izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi halinde, gecikme cezası ve gecikme zammı alınmazı ve 102’nci madde hükümleri uygulanmaz.” denilmiştir.
Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, Mahkemece yapılacak iş; ücret bordrolarının ve davacıya ait şahsi sicil dosyasının diğer davalı …. Tic. Ltd. Şti.’de bulunduğu belirtildiğinden, ücret bordrolarının bu şirketten dosyaya celbini sağlamak, davacı tarafından dosyaya sunulan personel giderleri çizelgesi başlıklı belgelerde şantiye şefi sıfatı ile imzası bulunan …… … ve …’in ve işyeri yetkilisi olarak imzası bulunan …… ……’nın, belge altında bulunan imzaların kendilerine ait olup olmadığı yönünde beyanlarını alarak bu belgelerin sıhhatini araştırmak, belgeler altındaki imzaların şantiye şefi ve yetkililere ait olduğunun ve davalı işverence düzenlendiğinin anlaşılması durumunda, ücret ödemesine ilişkin başkaca yazılı belge veya delile ulaşılamaması halinde, sadece yazılı belge ile ispatlanabilen bu aylar açısından tespite karar vermektir.
Kabule göre de, … Başkanlığı’nın sigorta primine esas kazanç tespitine ilişkin davada sıfatının, davalı olduğu dikkate alınmaksızın karar başlığında ihbar olunan olarak gösterilmesi hatalı bulunmuştur.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, … Başkanlığı vekili ile davalı…. …. A.Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.12.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.