Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2022/1323 E. 2023/3884 K. 06.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1323
KARAR NO : 2023/3884
KARAR TARİHİ : 06.04.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
KARAR : Kısmen Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ: … 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasındaki iş kazasından doğan maddi-manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurunun esastan reddine, davalı vekilinin başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı … yerinde 28.01.2013 tarihinde üretim işçisi olarak çalışmaya başladığını, çalışmasının devamında 30.01.2013 tarihinde iş kazası geçirerek sağ el 1 inci parmağının koptuğnu, sağ el avuç içinin yaralandığını ve fonksiyonunu kaybettiğini, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusuru bulumadığını, tüm kusurun ve hukuki sorumluluğun işverene ait olduğunu, müvekkilinin makineci olmadığı halde hiçbir eğitim verilmediğini, iş güvenliğine uygun ekipman, alet ve edevatın iş yerinde mevcut olmadığını, meydana gelen söz konusu kazanın iş kazası olduğunu, maddi ve manevi zararlara yol açtığını, müvekkilinin çalışma ve özel hayatının olumsuz etkilendiğini, halen istirahatinin devam ettiğini beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizleri ile birlikte davalı tarafından ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı vekili 27.03.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla 220.511,92 TL maddi tazminatın, 30.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizleri ile birlikte davalı tarafından ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının öne sürdüğü iddiaların gerçek olmadığını, 30.01.2013 tarihinde işe başladığını, müvekkili şirket tarafından davacının eğitime tabi tutulduğunu ve yaptığı iş ile ilgili kendisine eğitim verildiğini, iş yeri kurallarının anlatıldığını, iş güvenliği uzmanının görev yaptığını, davacının ilk iş günü olduğundan, kendisinin makinede çalıştırılmadığını, iş yerini tanıması için getir götür olarak tanımlanan iş verildiğini, o alanda da makine bulunmadığını, tahminlerince davacının meraktan çalışma alanı olduğu yerde bulunan makineye elini temas ettirip iş kazası geçirdiğini, makine üzerinde uyarıcı levhaların olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“1- Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile;
148.481,18 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 30.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,

2- Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile,
10.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” şeklinde karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesi ile davacının ücretinin hatalı tespit edilen seçenek doğrultusunda karar verildiğini, davacının net 1.000 TL ücret aldığını, ayrıca agi, ikramiye ve yol parası ödendiği hususlarının bordrolarda göründüğünü, buna rağmen asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre karar verildiğini, ayrıca yapılan mahsup işlemini kabul etmediklerini, davacıya maddi tazminat ödemesi yapılmadığını, liste halinde yapılan ödeme belgelerini kabul etmediklerini, aksi halin kabulü halinde de yapılan ödemelerin tazminat ödemesi olduğu hususunun ispatlanamadığını, mahsup edilmemesi gerektiğini, takdir edilen manevi tazminatın çok düşük kaldığını beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesi ile davacının ücretinin hatalı tespit edildiğini, davacının işe yeni başlayan personel olduğunu, bu nedenle asgari ücretle çalıştığını, karara esas bilirkişi raporlarında maddi hata yapıldığını, davacıya yapılan ödemelerin eksik hesaplandığını, davacıya istirahat döneminde hem elden imza karşılığı hem de bankadan hesabına ödemeler yapıldığını, bunların tazminat ödemesi olduğunu, ayrıca elden imza karşılığı 14.585,00 TL tazminat ödeme yapıldığını, davacının T.İş Bankası … Şubesindeki 1260-775611 nolu hesabına, 01.01.2013-22.10.2014 tarihleri arasında 18.506,48-TL tazminat ödemesi yapıldığını, bilirkişi raporunda bu ödemelerin eksik hesaplandığını, bu ödemelerin toplamının 18.506,48-TL olduğunu, böylece davacıya davalı tarafından elden imza karşılığında ve banka hesabına olmak üzere toplam 33.091,48 TL tazminat ödemesi yapıldığını, davalının davacıya tazminata ilişkin yapmış olduğu ödemelerin, hesaplanacak tazminat bedelinden düşülmesi gerektiğini, ancak davacıya yapılan ödemelerin tazminat hesaplamasında mahsup edilmediğini, bilirkişi raporunda ve bilirkişi ek raporlarında yapılan tazminat hesabında rakamların fahiş olduğunu, dosyaya sunulan tazminat ödemelerine ilişkin ödeme dekontlarıyla bilirkişi raporlarındaki rakamların uyuşmadığını, hatalı ve eksik hesaplama ile hazırlanan bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, İlk Derece Mahkemesi tarafından itirazlarının değerlendirilmeden davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, davacının maluliyet oranına karşı taraflarınca yapılan başvurunun sonucu beklenmesi gerektiğini beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “HMK ‘nun 355 inci maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık halleri dışında taraflarca ileriye sürülmemiş sebepler inceleme konusu yapılamayacağından taraf vekillerinin istinaf başvuru dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.

1.1. Taraf vekillerince, ücret tespitine yönelik itirazda bulunmuştur. Taraf iddia ve savunmaları, davacının yaptığı iş ve ünvanı, kazanın meydana geldiği tarih, işyerinin özellikleri, sunulan bordrolar ve emsal ücret araştırma müzekkere cevapları birlikte değerlendirildiğinde davacı ücretinin brüt 1.000,00 – TL olarak tespit edilmesinde isabetsizlik bulunmadığı ve taraf vekillerinin ücret tespitine ilişkin istinaf itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

1.2. Davacı vekili maddi tazminattan yapılan mahsup işlemini kabul etmediklerini, davalı vekili ise yapılan mahsup işleminin eksik olduğunu ileri sürmüştür. Dosya kapsamı incelendiğinde iş kazası tarihinin 30.01.2013 tarihi olduğu, davacının şifa süresinin 13 ay olduğu, davalı tarafından davacı hesabına parça parça ödemeler yapıldığı bu ödemelerin bir kısmının ücret ihbar tazminatı adı ödendiği bir kısmının avans olarak ödendiği bilirkişi tarafından çalışma döneminde ödenen ücret ve ihbar tazminatı adı altında yapılan ödemelerin mahsup işlemi dışında bırakıldığı, yine yapılan ödemelerin bir kısmı maaş adı altında ödense de bu ödemelerin davacının raporlu olduğu dönem içine bulunduğu bu dönemde yapılan ödemelerin mahsup edilmesinin dosya kapsamına uygun olduğu görülmekle mahsup işlemi yapılmaması gerektiği yönündeki davacı istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekilinin mahsup işleminin eksik olduğu yönünden yapılan değerlendirmede bu yönde bankaya yazılan müzekkere cevabında bilirkişi raporunda hesaba katılmayan avans adı altında ödenen toplam 3.800- TL daha ödeme bulunduğu bu ödemenin mahsup işleminde nazara alınmadığı görülmüştür. Belirtilen nedenle davalı vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu görülmüş mahsup işlemi dairemizce yeniden hesaplanarak davacının maddi tazminat miktarının 148.481,18 TL- 3.800,00 TL = 144.681,18 TL olduğu hesaplanmıştır.

1.3. Davacı vekilince manevi tazminat miktarının düşük olarak belirlendiği ileri sürülmüş ise de dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, meydana gelen iş kazasında davalının ve davacının kusur oranları, kaza neticesinde davacıda meydana gelen iş görmezlik oranı ve tıbbı şifa süresi, tarafların maddi durumları birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun ve yerinde bulunduğu ayrıca dava dilekçesinde manevi tazminat olarak 6.000,00-TL olarak talep edildiği, davacı tarafından ıslah dilekçesi ile bu miktarın 30.000,00- TL olarak ıslah edildiği, manevi tazminatın bölünmezliği ilkesi gereğince manevi tazminatın ıslah ile yükseltilemeyeceği, ancak bu yönde davalı istinafının bulunmadığı da gözetilerek davacının bu yöndeki istinaf talebini yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

1.4. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun yerinde olmadığı reddi gerektiği, davalı istinaf talebinin kısmen yerinde olduğu, buna göre ilk derece mahkemesince verilen kararın kısmen usul ve yasaya aykırı olduğu, dosyada delillerin toplanmış olmasına göre karardaki hata ve eksikliklerin yerel mahkemesine gönderilmeksizin dosya üzerinden Dairemizce değerlendirilebileceği sonucuna varıldığından mahkeme kararının kaldırılarak davacının maddi tazminat miktarının yeniden belirlenerek hüküm kurulması gerektiğine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir” gerekçesine dayalı olarak;

2. “1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 1 numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine

2- Davalının istinaf başvurusunun kısmen yerinde olduğu, ilk derece mahkemesince verilen kararın kısmen usul ve yasaya aykırı olduğu, ancak dosyada delillerin toplanmış olmasına göre karardaki hata ve eksikliklerin yerel mahkemesine gönderilmeksizin dosya üzerinden Dairemizce değerlendirilip yeniden hüküm kurulabileceği anlaşıldığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 2 numaralı alt bendi
uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına,

3- Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile;
-144.681,18 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 30.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,

4- Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile,
-10.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Taraf vekilleri sunmuş oldukları temyiz dilekçeleri ile istinaf dilekçelerinde yer alan itirazlarını yinelemek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 417 inci maddesi, 5510 sayılı Kanun’un 13, 16 ve 20 nci maddeleri ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 4 üncü maddeleri

3.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 110, 362, 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddeleri hükümleridir.

3. Değerlendirme
1. Davacı vekilinin maddi ve manevi tazminata yönelik temyiz istemleri yönünden,
Temyizen incelenen kararda, davacının 220.511,92 TL maddi tazminat, 30.000 TL manevi tazminat isteminde bulunduğu, Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 144.681,18 TL maddi tazminata, 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği anlaşılmakla temyiz olunan tazminat miktarlarının Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kaldığı anlaşıldığından davacı vekilinin bu kısma yönelik temyiz itirazlarının aşağıdaki şekilde reddine karar verilmiştir.

2. Davalı vekilinin maddi ve manevi tazminata yönelik temyiz istemleri yönünden,
2.1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin hükmedilen maddi ve manevi tazminata yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2. Davalı vekilinin hükmedilen maddi ve manevi tazminata yönelik temyiz istemi yönünden Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz harcının ilgilisine yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.