YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13169
KARAR NO : 2023/7177
KARAR TARİHİ : 21.06.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1071 E., 2022/1710 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 4. İş Mahkemesi
SAYISI : 2017/429 E., 2019/549 K.
Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili, … Gıda San. ve Tic. A.Ş. tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu ve … aleyhine açılan asıl davada ve … Temizlik..Ltd.Şti tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu ve … aleyhine açılan birleşen davada; her iki şirket arasında 16.01.2012 tarihinde işyeri bölümünün devri suretiyle kiralama sözleşmesi yapıldığını, firmalar arasında asıl-alt işveren ilişkisi olmayıp aralarında yapılan sözleşme neticesinde işyeri bölümünün devri suretiyle kiralama ilişkisi mevcut olduğunu ifade ederek 26.07.2017 tarih ve 404330/16/İR/14 sayılı rapora istinaden Kurumca yapılan tespitin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, … ve Sosyal Güvenlik Kurumunun birlikte davalı olarak gösterildiğini, 20.05.2006 tarihli ve 26173 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5502 Sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun 1 inci maddesi uyarında kurulmuş olan Sosyal Güvenlik Kurumunun kamu tüzel kişiliğine haiz idari ve mali açıdan özerk, bu kanunda hüküm bulunmayan durumlarda özel hukuk hükümlerin tabi olduğunu, bakanlıkları ile hiçbir ilgisi bulunmayan ve tamamen tüzel kişiliğe haiz Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığını ilgilendiren bu davada taraf sıfatı taşımaları sebebiyle davanın bakanlıkları açısından husumet yokluğu sebebiyle reddini talep etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı firmalar arasında alt işveren-üst işveren ilişkininin bulunduğu kanaatine varıldığı, yine 20.05.2006 tarihli ve 26173 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kanun’un 1 inci maddesi uyarınca kurulan “Sosyal güvenlik kurumunun ” kamu tüzel kişiliğine haiz olduğu buna göre davanın T.C. … açısından husumet yönünden reddi gerektiği gerekçesi ile T.C. … açısından asıl ve birleşen dosyada, davanın husumet nedeniyle reddine, Sosyal Güvenlik Kurumu açısından asıl ve birleşen dosyada davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili, SGK denetimi sonrasında düzenlenen 26.07.2017 tarihli raporda, davacılar … ile … firması arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurularak …’ ın asıl işveren olarak sicil dosyası açtırması istendiğini, kurum tarafından yapılan bu tespitin kabulünün mümkün olmadığını, daha önce … tarafından 21.05.2012- 22.05.2012 tarihlerinde yapılan tespit neticesinde her iki davacı firma arasında yine söz konusu asıl -alt işveren ilişkisi kurulduğuna dair tespitin yapıldığını, bu tespitin iptali için … 1. İş Mahkemesi’nin 2012/409 Esas sayılı dosyası ile davalı kurumun yaptığı tespitin iptali talep edildiğini, mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda verilen kararda her iki firma arasında alt- üst işveren ilişkisinin tespit edilememesi nedeniyle taleplerinin kabulüne karar verilerek davalı kurumun yaptığı tespitlerin iptaline karar verildiğini, bu karardan bu yana herhangi bir şekilde koşullar değişmemiş olup aynı şekilde çalışma sisteminin devam ettiğini, buna rağmen söz konusu karar dikkate alınmadan hem asıl hem birleşen davanın reddine karar verildiğini, her iki şirket arasında 16.01.2012 tarihinde işyeri bölümünün devri suretiyle kiralama sözleşmesi yapıldığını, firmalar arasında asıl -alt işveren ilişkisi olmayıp, aralarında yapılan sözleşme neticesinde işyeri bölümünün devri suretiyle kiralama ilişkisi mevcut olduğunu, her ne kadar aynı işyeri çatısı altında olsalar da her iki firmanın da bağımsız olarak çalışmakta olduklarını belirterek istinaf talebinde bulunmuşlardır.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı … şirketinin sigortalısı Nezehat Küçüksolak’ın 14.11.2014 tarihinde geçirdiği iş kazasının soruşturulması sonucu düzenlenen 26.07.2017 tarih ve 404330/16/İR/14 sayılı raporda; davacı şirketler olan … şirketi ile … şirketi arasında asıl-alt işveren ilişkisi olduğuna ilişkin rapor düzenlendiği, dosya kapsamında bulunan 20.01.2012 tarihli “işyeri bölümünün (kiralama süretiyle) devri sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin davacılar arasında yapıldığı, bu sözleşmede; işyeri bölümünü devredenin … firması, işyeri bölümünü devralanın … firması olduğu, sözleşme ile … firmasının … OSB de bulunan işyerinin ambalajlama bölümünün üç yıllığına … firmasına kiralanmak süretiyle devrinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin süresinin ek protokolle uzatıldığı, davacı … firmasının faaliyet alanının ” çikolata ve şekerleme imalatı işi” olduğu, davacı Öz Şahinler Şirketinin ise … Şirketinden sözleşme ile üstlendiği “gıda ürünleri ambalajlama işi” yaptığı, üstlendiği bu işi … firmasının asıl işini yürüttüğü bina içerisinde yaptığı, her iki firmanın aynı bina içerisinde faaliyet gösterdikleri, … firmasının bağımsız ayrı bir işyerinin olmadığı, her iki firmanın faaliyet adreslerinin … firmasının üretim binası olduğu, …’in yaptığı ambalajlama işinin tamamen …’ ın ürettiği ürünlere yönelik olduğu, …’ ın asıl işi olan üretilen ürünlerin ambalajlanması işinin yardımcı iş niteliğinde olduğu, … firması personellerinin tek işlerinin ambalaj olduğu, başkaca iş yapmadıkları, çalışanlarının … firması çalışanlarının kendi amirlerinden emir ve talimat aldıkları ancak … firması yetkililerinin de gerektiğinde bu çalışanlara emir ve talimat verebildiklerinin tüm dosya kapsamından anlaşıldığı, böylece taraflar arasında her ne kadar ambalajlama işinin kiralama yoluyla devrine dair sözleşme yapılmışsa da; fiilen taraflar arasındaki ilişkinin kiralama olmadığı, asıl işveren konumda bulunan …’ın ürettiği şekerleme ve çikolataların ambalajlaması işinin alt işveren konumda bulunan … tarafından üstlendiği, taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanununun 2/6. Maddesinde düzenlenen şekilde alt-asıl işverenlik ilişkisi olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar 22.05.2012 tarihlerinde yapılan tespit neticesinde … 1. İş Mahkemesi’nin 2012/409 Esas sayılı dosyası ile davalı kurumun yaptığı tespitin iptali talep edilip, mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda verilen kararda her iki firma arasında alt- üst işveren ilişkisinin tespit edilememesi nedeniyle taleplerinin kabulüne karar verilerek davalı kurumun yaptığı tespitlerin iptaline karar verilmiş ise de; her dönemdeki tespitin kendi dönem ve şartlarına göre değerlendirilmesi gerekip, iptal edilen ilk tespit üzerinden geçen süre de dikkate alındığında kesinleşmiş mahkeme kararı davaya konu somut tespit için de kesin hüküm teşkil etmeyeceği gerekçesi ile davacılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; daha önce davacılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğuna dair … tarafından yapılan tespite itiraz ile açılan … 1.İş Mahkemesi 2012/409 Esas sayılı dosyasında kurum işleminin iptaline karar verildiğini, bu karardan itibaren koşulların değişmediğini, her iki şirket arasında işyeri bölümünün devri suretiyle kiralama ilişkisi olduğunu, … şirketinin sadece üretim işini, … şirketinin ise sadece paketleme işini yaptığını, aralarındaki sözleşme gereği … şirketi tarafından hem kira hem de diğer giderlere ilişkin ödeme yapıldığını, her iki şirketin talimat veren yetkililerinin farklı olduğunu, asıl-alt işveren ilişkisi bulunmadığını belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalılar arasındaki ilişkinin asıl-alt işveren ilişkisi olduğunun tespitine ve buna bağlı olarak yapılan işlemlere dair Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,5510 sayılı Kanunun 59.maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgililere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.